Konu: Dörtlükler
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 19 Ocak 2018, 22:19   #1
buse
Senior Member
 
Üyelik tarihi: 06 Şubat 2015
Mesajlar: 7,475
Standart Dörtlükler

98'ler Kuşağı ya da Mahşerin 4 Atlısı: (Soldan Sağa) Mahmut Güven, Akhenaton, Halis Altın ve Ali Bulat. (KSÜ, Eski fen-edebiyat kampüsü, Kahraman Maraş)

Dörtlükler

Akhenaton

Bir gözyaşıydın akan cennet sularına,
Her dem nazdâr, her âlem melek!
Sayen de uyanmıştık hep anılara,
Bir zaman, yakışıyordu sana gülmek

1987
Bir atlı karınca misâli,
Dönüp dolaşıyor mâzi.
O daracık mekanlar güya;
Cennetlere dönüyor izi!

1987
Fikir, gecelerimde yalnızlık;
Öteleri kucaklayan buğu.
Fikir, mânâ'ya ergi;
İnancın bahâr soluğu.

1989
Sararan rûhumu alsın götürsün yeller
Aşkını gönüller Yâ Râb duyar o zaman
Gurbet olmasın kahrıma şu yabana güller;
Rûhum her gününü azap sayar o zaman

1990
Ellerini tutarken aklımdan aşk geçerdi
Dudağını öpünce, rûhum donar, erirdi
Şimdi yok saçlarımı böbürlenip de tarayan
Yitirdiği hasreti gözlerimde arayan

1991
Çıkarken yollarım hep sana doğru
Gözlerim adresle boşa döğüştü
Ararken yüzünde acır duyguyu
Gamzen, ok atan kaşa dönüştü

Gönlüm bir gel deyiş bekler sesinde
Tutuşurum yanarım hergün peşinde
Gönlümde taşıdığım aşk ateşinde
Özlemim kanlı bir yaşa dönüştü

1992
Güller açar güldüğünde o gülden güzel gözlerin
Gelin olur şu gönlüme o gülden güzel gözlerin
Öyle güzel gözlerin var diye şımarma ey güzel
Gömülecek öldüğünde o gülden güzel gözlerin

1993
Her git deyişimde kalmanı isterim salak gibi.
Her düşüşümde ellerini ararım sanki tutacak gibi.
Bir kuş gibi uçmak istedikçe gözlerine ben,
Kendi sığınağında sürüklenir dururum bir yaprak gibi.
1993
Bir bozukluk ver
Bir damlacık aksın gözyaşın
Şaşırma, telefon değilsin;
Ama jetonla çalışırsın

1993
Hayat pistir; don kadar
Ömür kısa; don kadar
Korkuyorum batacağız
Birgün donumuza kadar

1993
Benden sana bir hediye sana bu gözyaşlarım.
Akıyor delice sana bu gözyaşlarım.
Bu gözyaşlarını kıskanma ey gülüm;
Yabanın gülüne değil; sana bu gözyaşlarım.

1994
Baharda bir çiçek; güle benzerim
Yağmurda çağlayan sele benzerim
Seninle bir okyanus, bir deryâ gibi
Sensizse bir avuç çöle benzerim

Muhtaçtır gözlerim seni anmaya
Sende tutuşup sende yanmaya
Seninle uçsuz-bucaksız bir fezâ
Sensizse bir avuç çöle benzerim

1994
Sen, dünyama doğan bir yıldız gibi
Işıklandırdın kapkaranlık âlemimi
Sen, ansızın gelen bir hırsız gibi
Çaldın bir anda şu masûm kalbimi

1995
Sümüklü dünyâ, utan;
Bir gariptir burda yatan.
Seni de raylara büzsün,
Ecelim o kara tren!

20 Mayıs 1995, Cumartesi
Bilmem neden duygusuz
İçimi boğan bu sessizlik
Bu gece misafir
Ölüm müdür beklenmedik

1996
Gönlümdeki yaraya em'sin sen
Bir eşi yok güzeldensin sen
Bakma gözlerimin şen olduğuna
Rûhumdaki hüzün sensin sen

1998
Sesime bir ses, gönlüme gönül, hâlime mücessis.
Çığlıklarımı duyacak bir rûh nerde var?
Şu nihayetsiz çilede beni dehliz dehliz
Arayacak beni hangi, o hangi vefâkâr?

1998
Kaybolup giderken ümitlerim birer birer
Ben miyim daha yalnız çöle düşen bir kum mu?
Neden böyle yanışım hasretinle derbeder,
Dudağın mı kordan; yoksa yanan rûhum mu

1999
Git dediğimde gitmek zorunda mısınız?
Öl dediğimde ölmek.
Ey penceremdeki güzel kuşlar,
Bu kadar vefâsız mısınız?
Bu kadar vefâsız mısınız? ..

2001
Bir dürüm getirsinler sana; ben bir tas ayran olayım.
Sen, bin yelkenli kadırga; ben, açıldığın deryan olayım.
Bayram etseler birgün bizi birbirimize;
Sen bana ŞEKER, ben sana KURBAN olayım!
2002
Denizi hiç görmedim
Dalgaların sesine öyle uzağım.
Ceylanların su içtiği gözlerine
Ben, bir ceylan gibi tutsağım.

2003
Akıl, sabırdan ayrılır ve kemik, etle.
Çoktandır ölüyüm; ama telaş değilim!
İlk buluşmamız değil bu, iki sevgili gibi cinnetle
Sevda olan o; ama ben aşk değilim!
2005
Aşk, henüz hiç söylenmeyendi
Dokunulmayan, hiç sevişilmeyen.
Daha gürdü susuşumuz sözlerden;
Konuşamayanlar; çünkü tanımaz ihaneti.

2006
Gençliğimi susadı, içti zamân;
Ezildim vefâsında her çilenin.
Kırıldı Levh-i Mahfûz; rahmindeyken annemin:
Ben, zakkum içeceğim; O, Kevser suyundan
2009
buse isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla