buse

Bir şeyi senede tek bir defa hatırlamak benim tarzım değil.Sadece, hatıramda her gün olan bu anlamlı günümüzü anmak, sana olan sevmelerimin heyecanını bir kez daha yaşamaktır.

Kadınım; canımın en narin, en nadide yerinde, halâ senin kokun tenime işlemekte.Özgür olmanın ve özgürleşmenin hazı ile seni sevmenin hazı aynı.Bu anlamlı günde, sana Fas’ın dünyaca ünlü Marakeş pazarında bir demet Cezayir menekşesi almak, içimden gelen olgun bir istem.Şimdilerde bir çocuk gibi, kentin en işlek yerinde elimde bir dondurma, seke, seke kollarına koşmanın tadı ve özlemi içerisinde, sana olan bağlılığımı yinelemek isterim.

Yine aynı kentin sokaklarının köşe başlarına, seni gümüş bir fotoğraf çerçevesine resmedip, o bronz tenine bakmalarımı nakış, nakış işlemekte, içimden gelen tatlımsı bir histir.

Güvercinim, sana olan sevmelerimi dağ eyledim, ağır gelsin diye.

Güvercinim, sana olan sevmelerimi gül eyledim, kokun üzerime düşsün diye.

Sen ayalim, vebalim, günahlarımın bağışlandığı ilahi bir sebepsin.
Nezaman ki kara, kuru, kör bir nokta düşünce içime, ısıtan, ılıtan sensin yüreğimi.Kadınım; nasıl ki gölgesinden ayrılamaz insan, sende benim için aynı vazgeçilmez bir fen kuralı gibisin.

Sen olmayınca ay canım, gül canım, öylesine yalnızım ve öylesine kimliksizim ki anlatamam.Yokluğun öksüzlüğüm, varlığın özgürlüğüm. Yani güvercinim, sen benim her şeyim, kan şekerimsin.

Sana olan tutuklu sevdamla, seni seviyorum.