07 Şubat 2015, 00:28 | #1 |
Senior Member Üyelik tarihi: 06 Şubat 2015
Mesajlar: 7,475
| Aşk bağımlılığı Aşk bağımlısını normal aşıktan ayıran fark nedir? Acıbadem Maslak Hastanesi Psikiyatri Kliniği´nden Doç. Dr. Kültegin Ögel anlatıyor. Aşk güzel şey peki, ya aşk bağımlılığı? Aşık olduğu kişi için kendini yok saymak, arkadaşlarına sürekli onu anlatmak, çevresiyle uyum sorunu yaşamak ve belki de kendini yok etmek… Acıbadem Maslak Hastanesi Psikiyatri Kliniği´nden Doç. Dr. Kültegin Ögel, aşk bağımlılığın tedavi edilmesi gereken bir durum olduğunu söylüyor. Aşk bağımlılığı; yaş, cinsiyet, statü farkı demeden hem erkekleri, hem kadınları tutsak haline getiriyor. Normal aşkın ötesine geçen aşk bağımlıları, aşık olduğu kişiye odaklandığı için bir süre sonra iş yapamaz hale geliyor. Sosyal çevresiyle de uyumsuzluk yaşayan aşk bağımlıları, bağımlılık nedeniyle kendi benliğini, kişiliğini yok sayıyor. Bu durum onları; hoşlanan, seven ve normal aşkı yaşayan kişilerden ayıran temel özellikleri olarak ortaya çıkıyor. Acıbadem Maslak Hastanesi Psikiyatri Kliniği´nden Doç. Dr. Kültegin Ögel, aşka bağımlı olanları normal aşktan ve sevmekten ayıran farklılığı şöyle açıklıyor: “Aşkla patolojik aşk her an için birbirinin içine girebilir. Ancak aşk bağımlılığında tek kişilik bir ilişki vardır. Kişi kendisini yok farz eder, sadece karşısındaki kişi vardır. Normal aşktan farkı, bağımlılık nedeniyle kişinin günlük yaşamın bozulması, sorumlulukların yerine getirilememesi, işten ayrılma, intihar girişimi gibi yaklaşımlarda bulunmasıdır. Oysa, normalde sevmek çok daha farklı bir durum. Birini sevdiğiniz zaman ilişkide hem siz, hem sevdiğiniz vardır.” Fakirse platonik, zenginse patolojik aşk oluyor Aşk bağımlılığında bulunulan toplumsal yapıya göre farklı tutumlar ortaya çıkıyor. Kişinin düşük sosyo ekonomik düzeyde olması aşkının da platonik düzeyde kalmasına yol açıyor. Yüksek sosyo ekonomik konumda ise aşka, daha derin anlamlar yüklenebiliyor. Aşk bağımlılığının bir neden değil bir sonuç olduğuna değinen Doç. Dr. Kültegin Ögel, “Aşk bağımlılığının altında başka sorunlar yatıyor. Kişi ağır depresyon yaşayabiliyor, ayrılık kaygısı yaşayan, bağlanma sorunları olan kişilerde çok görülüyor. Kaygı bozuklukları, yalnız kalamama, adlandırılamayan sürekli huzursuzluklar, başka noktalar da çıkabiliyor” diyor. Aşk bağımlısı sevdiğinin yüzünü bile hatırlayamıyor Bağımlının bilmesi gereken şeyin karşısındakini, kendisinin yarattığı gerçeği olduğuna vurgu yapan Doç. Dr. Kültegin Ögel, şunları söylüyor: “Birçok aşk bağımlısı, ‘bağımlı olduğunuz kişinin yüzünü hatırlayın’ dediğimizde hiç hatırlayamaz, bazıları da hatırlamakta zorluk çeker. Ama günlük yaşamına baktığınızda onsuz duramıyordur, sürekli düşünüp uyuyamıyordur. Oysa karşısındakini aşırı değer vererek yüceltmesinin nedeni kendisidir… Olmasını istediğimiz birçok özelliği karşımızdakine veriyoruz. Bu narsistik bir durum. ‘Ben karşımdakini kendim için yaratırım, aslında ben varım’ diyoruz.” Aşk bağımlısı erkek saklanıyor Aşk bağımlılığı kadınlarda ve erkeklerde farklı seyrediyor. Erkeklerde maskeli bir şekilde ortaya çıkıyor. Erkek, karşısındakine büyük bir aşk duyduğunu kendini yok etmeye hazır olduğunu söylemekte zorluk çekiyor. Aşk bağımlısının genel tavrı olan ´ben sensiz olamam´ yaklaşımı yerine aşırı kıskançlıklar çıkarıyor. Başka davranış biçimleri yaratıp kendi sorunlarını gizliyor. Ama bu maskeyi kaldırdığınızda alttaki aşkın yapısı kadın erkek farkı göstermiyor. Kişinin kendisini yok ettiği, kendisine zarar verdiğini bildiği halde, mantıksız da bulduğu halde devam etmekte ısrarcı olduğu tutkulu bir ilişki türü oluyor. Doç. Dr. Kültegin Ögel’e göre, aşk bağımlısı erkeklerin üç tipi var: Bir grup tek kişiye bağımlılık yaşıyor. İkinci grup eşler değiştiren, her değiştirdiğinde bağımlılık düzeyinde yaşayan kişilerden oluşuyor. Üçüncü gruptakiler ise, dönemsel aşk bağımlıları denilen ve belli dönemlerde bunu bağımlılık olarak yaşayan kişilerden oluşuyor. Aşk bağımlısı kadınsa dolu dolu yaşıyor Eğer aşkın bağımlısı olan kadınsa duygularını olduğu gibi gösteriyor, olumlu ve olumsuz yanlarıyla sonuna kadar aşkını yaşıyor. Kadınlar da aşk bağımlısı olduklarında erkekler gibi, aşkı şiddetli bir şekilde yaşayıp karşısındakini öldürebiliyor. Ancak kadınları tedavi etmenin erkeklere göre daha kolay olduğunu ifade eden Doç. Dr. Kültegin Ögel, “Erkekler sorunu kabullenmediklerinden daha zor tedavi edilebiliyor. ‘Sevgilim olan kadın için sürünüyorum’ diyen erkek sayısı kadınlara göre daha azdır” diyor. Evlilik durduramaz, tutkulu aşkta mantık yoktur Aşka bağımlı olan kişilerde evlilik, bağlayıcı bir unsur olmuyor. Çünkü patolojik aşkta mantık yok! Kişi, bazen kendi kendine ya da gittiği hekime yakınıyor: “’Bağımlısı olduğum kişi öyle çok yakışıklı bir adam ya da çok güzel bir kadın değil. Ama onu düşünmeden yapamıyorum, kendimi mahvediyorum’ diyor. Burada kişinin kendisine mantıklı davranamıyorum diye kızmaması gerekiyor. Kendisine kızdığı sürece kendisini yok ediyor. Bağımlısı olduğu kişiyi sürekli düşündüğü sürece o kişinin değeri artıyor. Değeri arttıkça da bağımlı kişi, kendisine değer vermiyor. Bu durumda tam bir kısırdöngü ortaya çıkıyor.” Nasıl yardım edilebilir?
|
Bookmarks |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |