KeyifVakti.NET

KeyifVakti.NET (http://keyifvakti.net/index.php)
-   Aşk Hikayeleri Ve Sevgi Hikayeleri (http://keyifvakti.net/forumdisplay.php?f=27)
-   -   Adrianna... (http://keyifvakti.net/showthread.php?t=18077)

buse 11 Mart 2016 17:38

Adrianna...
 
Tamamen başımdan geçen gerçek bir hikayeyi anlatmak istedim.Yakın tarihte olmuş bir olay.Üniversitemize ilk dönem öğrenci değişimiyle hırvatistandan öğrenciler geldi.Onlardan bir tanesi de başlıkta belirttiğim adrianna(yazımda anna olarak kullanıcam).Tabi yabancı bayanlar gelince tüm üniv erkeklerinin ilgisi onlarda.Benim de.Birgün o hırvat 3 kızla tanışmayı başardım.İçlerinden biri annaydı.Etkilemişti bakışları gözleri,havası...Tam da dönem sonuna doğru tanışmıştık.Ayak üstü muhabbetler olmuştu sadece.Ama bana iltifatlar ediyodu üstü kapalı.Birgün sarhoş insanlar hakkına muhabbet ederken "herkes içince kötü olur ben sarhoş olduğumda çok tatlı bi insan olduğumu söylerler" dediğimde "bundan daha tatlı olabilirmisin bilemiyorum" demişti.Msnleri aldık birbirimizin o hırvatistana döndü.Pek özlemiyodum ta ki 2010 şubatına kadar.Daha adı yoktu ama sırf birbirimizle konusucaz diye evden çıkmayıp okulu astığımız günler bile olurdu.

Şubatta ilan ı aşk durumum oldu.Boş olmadığını söyledi ve bana aşık olduğunu düşündüğünü söyledi.Çok vakit geçirmememize rağmen,aramızdaki bağ bizi msn in başında sabahlamamıza yetecek kadar bağlıyordu.Sonra dedim ki ben yanına gelicem senin yazın.Çok masraf olur sana dedi,babası evdeyken de onun evinde kalamayacağımı söyledi.Aldırmadım,gerekirse otelde kalırım sorun değil dedim.Para biriktirmeye part time iş aramaya başladım tabi ben o sıralar.

Sonuçta başka bir ülkede olucaktım ve cebimde sıgara parası ya da biraz daha fazlası vardı.Zaman geçiyodu birbirimize karşı sorumluluk duygularımız gelişiyodu.Hergün alkol alıp zilzurna sarhoş olan insan olan ben artık içmiyordum.Çünkü mutluydum.Haziran oldu,baktım para yetmiyo,otel parasını hesaplıyorum uçak parası oradaki masraflar, yok , bi o kadar daha lazım.Haziran 24 te geleceğimin de sözünü vermiştim.Sonra oradan buradan borç aldım.Laptopumu sattım.Ve birkaç şey daha.Salakmıydım,aşık mı?Ama kalbim bana oraya git diyordu.Neyse ben biriktirdim parayı,rötar yaparak 6 temmuz 2010 öğleninde zagrepteydim.İşlemler tamamlandı.Havalimanının dışında sıgara içerken 2 kol arkadan sarıldı bana.Ben de ona sarıldım.Ama okuldaki anna bu değildi sanki.Daha bakımsız,daha bitkindi.Biraz soğuma oldu.Sonra trenle onun bulunduğu şehire geçtik.Ev tutmuştuk,otelden çok daha ucuza denk geldiği için kontrat yapmadan illegal bir şekilde ev tutmuştuk.Biz türkler illegalliği severiz :) bana önem veriyordu.Sımsıkı sarılıyordu.Ne istesem yapıyordu.Benim yüzümden annesiyle kavga ederdi,annesi türkleri pek sevmeyen bir kadın...Ağlardı,ama benim gözlerime bakınca çocuk gibi gülümser sarılırdı bana.Soğuma olmuştu çünkü okulda bıraktığı hayalimdeki kadın görüntüsünden uzaktı.Ama iyi vakit geçiriyorduk.

Derken günler geçmeye başladı.Günler geçtikçe soğumam azaldı.Hatta ona sarılmadığım zamanlar kendimi eksik hissediyordum.Yolda yürürken sürekli durup durup sarılırdık birbirimize.Ailemi özlüyordum.Arayamıyodum çünkü onlara yalan söylemiştim okul gezisiyle amerikaya gittiğimi söylemiştim.Ama mutluydum.6 temmuz gidiş , 22 temmuz 2010 dönüş biletimdi.Ona sarılmayı,boynunu koklayıp öpmeyi,saçlarını okşamayı,dudaklarını öpmeyi çok seviyodum.O da hep saçlarımla oynardı,ne zaman saçımı yapsam önce saçların çok güzel olmuş bozmam yazık olur derdi.5 dakika sabredemeyip bozardı :) sarılarak uyurduk.Hatta bigün öğlen yatakta uyuyakalmışım.Benim sağımda yatardı hep.Uykudayken sarılmayı bırakmışım sola dönmüşüm.Uyandığımda birkaç saniyeliğine onu göremedim,nerede olduğumu o an anlayamadım.Ve hızlıca sağıma dönüp onu gördüğümde birden ağlamaya başladım ona sarılıp.Onsuz hayat cehennem gibi olmaya başlamıştı benim için.O da beni teselli etmeye çalışmıştı.Ben buradayım demişti.Çok konuşmazdık,bakışlarımız yetiyodu.

Günler geçti.Yine sarılarak uyuyoruz.Bir an uyandım sağ kolumda onun saçlarını hissedemedim.Gözlerimi açtığımda onu yatakta oturmuş ağlarken gördüm.Noldu anlat dedim.Bir yarım saat anlatmadı.Gitmeme 6 gün kalmıştı.Beni çok özliceğini,buna dayanıp dayanamayacağını bilmediğini,dayanamazsa kendisini öldürceğini söylemişti.O günden itibaren çok mutluyduk bir yandan,öteki yandan da ikimizden biri sebepsiz,bir diğerinin gözüne bakarken birden ağlayıveriyodu boncuk boncuk.Çünkü biliyoduk ki gitmeme birkaç gün kaldı.Hatta bir kere ağlamaktan gözlerim kıpkırmızı olmuştu.Beni öyle görmüştü hemen sırıtmaya başlamıştım "mutluyum ondan" diye,inanmamıştı tabi."gördüğüm en kötü yalancısın" demişti.

21 temmuz gecesi.Yatağa uyumaya bile gitmedik.Kanepede benim üzerime uzandı.Trenim sabah 05:25 te kalkıyordu zagrebe.Oradan uçakla istanbul.Oradan ankara.Akşam 8 den gidene kadar tek kelime etmedik.Sadece birbirimizin gözlerine baktık,birbirimizi öptük,bazen güldük bazen ağladık.Tek kelime konuşmadık.Tren garına doğru yürümeye başladık 5 te.Yakındı bize.Hala tek kelime etmiyoruz,birbiriine sarılan o 2 aşık,ellerinden bile tutmuyodu birbirlerinin.Konuşmuyolardı.Sadece birbirlerine bakıyolardı gözlerini kırpmadan.Trenin kalkmasına 10 dakika kalınca tutamadık kendimizi.Sarılmaya ağlamaya başladık,ben tekrar gelmek için herşeyi yapıcağımı söyledim.O beni ne kadar olursa olsun bekliceğini söyledi.Tren kalkınca hiç kötü hissetmedim kendimi neden bilmiyorum.Hatta istanbula gelince önce bir "oh be kurtuldum şu hatundan" dedim.Gittim hava alanında yemek yedim.Ankaraya uçucak uçağım geldi oradan ankara.Eve geldim,hala tek mesaj atmamıştım ya da aramamıştım.Demekki sevmiyomuşum diye düşünmeye başladım.Ta ki bavulumu açana kadar.Bir parfüm kutumda traş aletim,köpüğüm,diş fırçam vs vardı.Anna bana südyenini ve tokasını hatıra olarak vermişti..Ben de ona tişörtlerimi verdim.Pembe tokasını da o kutuya koymuş haberim yok.Dişlerimi fırçalamak istedim.O kutuyu aldım ve açtım.O pembe toka ordaydı.Biraz gözlerim doldu.Dokunmak istemedim o tokaya.Ama kendimi durduramadım.Tokayı aldım elime.Burnuma götürdüm,uzunca bir kokladım.Bu koku,onun kokusuydu.Benim Annamın kokusuydu.O an ben parçalandım,yıkıldım.Havalimanından 2 şişe viski almıştım.Dizlerimin üzerine çöktüm.Yüksek sesle inleyerek ağlamaya başladım saatlerce.Bir yandan da onun tokasını koklayarak...O kız şimdi bana 2000 mil uzaktı..O gece yalnız uyuyacaktım.Açtım o 2 şişe viskiyi de bardak kullanmadan sek bir şekilde şişeden içtim.1 saat içinde 2 tane 1 litre viski bitti.Bir yandan ağlıyordum,bir yandan onun tokasını kokluyodum,sarhoştum ayağa kalkamıyodum.Sonradan kapıdan çat çat sesler gelmeye başladı.Kendimde değildim.Evde tek başımaydım?Birisi girdi.Yardım edin diye bağırdım gerisini hatırlamıyorum.Sabah uyandığımda hastanedeydim.23 temmuz 2010 sabahı...Alkol koması..Sonra polisler geldi.Ne olduğunu anlayamadım...O kapıdan giren hırsızmış.Dayanamamış ölmeme göz yumamamış götürmüş beni hastaneye.Şikayetçi olmadım tabi.Yine de içeri aldılar sanırım,umrumda da değil.

Bugün 27 temmuz 2010 05:00 sabah.Uyuyamıyorum yatağım boşken,Anna benim yatağımda değilken.Akli dengesi bozulmuş insanlar gibi onun parfümünü koklayarak geziyorum,onun hayaletiyle yaşıyorum...Belki o hırsız bana yardım etmeyip evden bilgisayar televizyon fln götürüp benim göz göre göre ölmeme razı olsaydı daha iyi olurdu benim için?Çünkü böyle hergün ölüyorum...Ve muhtemelen bu seyahat,hayatımın en büyük hatasıydı.Çünkü onun bağımlısı oldum.Onsuz yaşayamıyorum.Annanın sesini duymadığım her gün işkence bana.Bir de evlenme sözü verdik birbirimize.Aralıkta oraya gidip onunla evleneceğimize dair.Fakat bu kadar kolay değil.İçerisinde bulnduğum maddi sıkıntı,yalan arayışı benim belimi büküyor.Aileme yalan söyledikçe kendimi kötü hissediyorum.Diğer yandan hiç uğraşma ayrıl gitsin desem,yapamam...Bırakamam...Bu seyahatle kendimi çıkmaza soktum,hayatımı,duygularımı çıkmaza soktum.Muhtemelen bu,onu son görüşüm oldu.Hayatımda bana ilk defa "ulan keşke çok param olsa" dedirtti bu olay bana.o kadar kararsızım ki, ve kendime güvensiz...Ayrıca o kadar aşığım ki...Resmen kalbim komada.Beynim durmuş durumda.22 den bu güne kadar , saçımda beyazlar çıkmaya başladım...Okuyan herkese şimdiden teşekkür ederim ve benim bulunduğum durumda olsaydınız ne yapardınız,fikir verirseniz çok sevinirim.Biliyorum,burada kimse taş kalpli değil.Kalbi olan herkes fikir vermekte kendini özgür hissedebilir.Siz uyuyosunuz şu an,ben değil...Uyuyamıyorum,uyuyamıcam...Sanırım uyumak için uykusuzluktan bayılmam gerekecek :) size iyi uykular, bana iyi işkenceler :)


Tüm Zamanlar GMT +4 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 11:51.

Powered by vBulletin® Version 3.8.9
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51