Alt 22 Şubat 2015, 05:02   #1
Senior Member
 
Üyelik tarihi: 01 Şubat 2015
Mesajlar: 6,382
Standart Bir Kardelen Masali.

Bir varmış bir yokmuş ,uzak ülkelerin birinde, dağların doruklarında
güzeller güzeli Dağ Fulyası yaşarmış. Baharın ilk belirtileriyle uzun kar
uykusundan uyanır, güneş sıcaklığını iyice hissettirmeye başladığı
günlerde tomurcuklanır, yaz boyunca da çiçekleriyle çevresine binbir
renkler saçar, kokusu ile, güzelliği ile, güzelliğinden çok o mahcup saf
duruşu ile herkesi kendine hayran bırakırmış.
Doğa ananın da en sevgili yavrusu, her şeylerden sakınıp gözettiği en
nadide çiçeği imiş bu Dağ Fulyası. En yakın arkadaşı Nergis'le sıcak yaz
günleri boyunca gülüşürler, oynaşırlar, bütün doğayı neşeyle
donatırlarmış. Fulyacık Nergis'ini çok sever bir dediğini iki etmezmiş.
Elinden gelse tüm dünyasını Nergis'le paylaşmak istermiş.
Nergis'te çok güzelmiş ama Fulya'nın saflığına karşı son derece kurnaz,
işveli, cilveli, bir kızmış. Fulya'yı çok sever, onunla arkadaşlığını
sürdürmek için kendini ona benzetmeye çalışır, ama içten içe de Fulya'nın
herkes tarafından sevilmesine tahammül edemez, herkes kendini daha çok
sevsin istermiş.
Fulya'nın tüm çiçekleri sabırla dinleyip, hepsine yardım etmek
istemesine, herkese çözüm getirmeye çalışmasına hayret edermiş. Çünkü,
Nergis çiçek için doğadaki en önemli şey kendisiymiş, kendi duyguları
kendi düşünceleri , herkesin, her şeyin üstünde imiş. Fakat Fulya'ya özel
bir değer verir, onun hayranı olduğu saflığını korumak için olası tüm
kötülüklerden sakınmak istermiş.
Fulya ise hep tebessümle karşılarmış Nergis'i zira, Doğa annesinin de
aynı koruyucu kollayıcı davranışlarına alışık olduğu için Nergis'e ayrıca
çok güvenir, inanırmış. Bu arada aşağılarda , dağların, vadilerin
ötesindeki ovalarda ise Bahar Rüzgârı yaşarmış...Bu rüzgârın en sevdiği
iş, ovanın tüm çiçeklerine gezip gördüğü yerleri anlatarak onlara yeni
heyecanlar, yeni ufuklar göstermek ve onların hayranlığını, sevgisini
kazanmakmış. Birbirinden değişik ilginç öykülerle çiçeklerin gönlünü çelip
en masum görüntüsünü takınır en hoş sesiyle onlara birbirinden güzel
şarkılar söyler, eğlendirirmiş. Çiçekler kendilerinden geçip, hayranlıkla
onu dinlerken, o fark ettirmeden çiçek tozlarını alıp koynunda gizlediği
kutusuna atarmış.
Bahar Rüzgârı, bu çiçek tozlarını karıştırıp bir gün kendine en güzel
kokulu, en güzel renkli çiçeğini oluşturacağını hayal eder yüreği bu hoş
beklentiyle çarparmış. Fakat aldığı her çiçek tozundan sonra yine bir
eksiklik hissedip daha güzel, daha ışıltılı, binbir renkli, çok daha güzel
kokulu çiçekler aramaya çıkarmış.
Rüzgâr, bir gün yine bu amaçla ovadan ayrılıp vadiye doğru yola çıkmış.
Vadiye geldiğinde birden çok farklı bir çiçek kokusu hissetmiş, etrafına
bakınmış ama görememiş.Çünkü koku yukarılardan geliyormuş. Başını kaldırıp
dağa doğru bakmış. Tepelere yaklaştıkça kokular daha da yoğunlaşırken
içlerinden ayırt edici bir koku tatlı tatlı başını döndürüyor, onu daha
yukarılara çekiyormuş. Sonunda onu görmüş. İlk önce heyecandan yanına
yaklaşamayıp uzaktan seyre dalmış.
Fulya çiçek olacaklardan habersiz pervasızca çevresindeki arkadaşlarıyla
şakalaşıyor, çocuklar gibi neşeli kahkahalar atıyor, gülerken gözlerinin
içi gülüyormuş. Rüzgâr nasıl olup da bugüne kadar çevresine eşsiz
ışıltılar saçan bu çiçeğin varlığından habersiz yaşadığına hayret etmiş.
Hemen harekete geçmeye karar verip hafif hafif Fulya'nın etrafında esmeye
başlamış. Bir yandan da bildiği en güzel şarkıları söylüyormuş. Fulya bu
beklenmedik hoş esintiyi heyecanla karşılamış, kendine yeni ve çok farklı
bir arkadaş edineceğini hissetmiş. Çünkü arkadaşı Dağ Rüzgârının keskin
esintisine karşı Bahar Rüzgârı tatlı bir meltem edasıyla yapraklarını
okşuyor, yıpratmadan dinlendiriyormuş. Güzeller güzeli çiçek, rüzgârın
coşkulu, tutkulu heyecanlı sesini büyük bir hoşnutlukla dinlemeye
koyulmuş...
Rüzgar, Fulya'ya ovadaki güzellikleri, gezip gördüğü yerlerde duyup
işittiği ve yaşadığı ilginç hikayelerini anlatırken onun da başını
döndürüp çiçek tozlarını alacağı anı hayal ediyor ve yüreği bu anın
heyecanı ile deli gibi çarpıyormuş. Fakat kendindeki bu yeni duygulara
kendide şaşırıyor, Fulya çiçeğin tüm dünyasını merak ediyor, daha yakından
tanımak için çırpınıyormuş. Bu nedenle çiçek tozlarını almak için biraz
daha sabredip Fulya ile arkadaş olmaya karar vermiş.
Rüzgâr, Fulya çiçeğin dünyasına girdikçe hayranlığı daha da büyümüş,
onunla konuşmak, onun fikirlerini duymak, kendini dinlerken hüzünlü
hikayelerde hemen buğulanıveren gözlerine dalıp gitmek, neşeli hikayelerde
kahkahalarına karşılık vermek Rüzgarda tutkuya dönüşmüş.
Fulya'nın kokusu renklerindeki saflık, konuşmalarında kendini hissettiren
bilgeliğini, çocuksu ifade tarzı, hele sesindeki o içine işleyen ince tını
bugüne kadar hiçbir çiçekte rastlayamadığı özelliklermiş. Fulya ise
dinlediği o harika hikayelerle, kendini dünyanın her yerine götürdüğüne
inandığı bu yeni arkadaşı yüzünden tüm arkadaşlarını ihmal etmeye
başlamış. Zamanını hep Rüzgarla beraber geçirmek istiyormuş. Zira Rüzgâr
öyle güzel konuşuyor ve o kadar çok şey biliyormuş ki, Fulya'nın dünyası
yepyeni renklerle bezeniyormuş.
Günler geceler boyu birlikte konuşmuşlar, gülmüşler, ağlamışlar. Bahar
Rüzgârı Fulya'nın bütün güvenini kazanmış. Fulya bu arada Nergis'i ihmal
etmemeye çalışıyor ona da rüzgâr'ın anlattıklarını anlatıyor ve ikisini
tanıştırırsa birlikte harika bir dünya kuracaklarını çok eğleneceklerini
söylüyormuş. Nergis, Fulya'yı ilk kez bu kadar heyecanlı görüyor ve onu bu
kadar etkileyen birini çok merak ediyormuş.
Rüzgâr ise çiçek tozlarını aldığı takdirde Fulya'nın arkadaşlığını
kaybedeceğini bildiğinden bu çok istediği, beklediği anı sürekli
erteliyormuş. Fakat aklında da yaratacağı o muhteşem çiçek olduğundan
dağdaki diğer çiçeklerle arkadaşlık kurup, onlara da aynı hikayeleri, aynı
şarkıları anlatarak başlarını döndürüyor ve çiçek tozlarını alıp
saklıyormuş. Bir gün Fulya, Rüzgâr'ın tüm yaptıklarını görmüş. Fakat çiçek
tozlarını saklamasını anlayamamış. Zira çiçek tozları, çiçekler için
hayati önem taşıyormuş.
Tüm çiçek arkadaşlarının ertesi baharlarda yeniden canlanıp gün ışığına
kavuşmaları için bu tozların yeniden toprağa düşmesi gerekiyormuş. Oysa
rüzgâr onları kendine saklayarak çiçeklerin ömürlerini sona erdiriyormuş.
Fulya çok üzülmüş, onun derin düşünceli hali Doğa annesini de
endişelendirmiş. Bu arada Fulya, istemeyerek Bahar Rüzgârı'nı Nergis'le de
tanıştırmış. Ama Nergis'in çok akıllı olduğunu ve Rüzgâr'ın büyüsüne
kapılmayacağını düşünüyormuş. Oysa Rüzgâr, Nergis'in ışıltılı renklerini
öyle bir övgülerle anlatmaya başlamış ki.. Hele Rüzgâr'ın şarkılarında ki,
o heyecanlı sesi duyunca Nergis de tüm diğer çiçekler gibi büyülenmiş ve
çiçek tozlarının gittiğinin farkına bile varmamış.
Fulya büyük bir korku ve üzüntü ile olanları izliyormuş. Hemen evine
dönüp Rüzgâr'a, evinin tüm kapı ve pencerelerini sıkı sıkıya kapatmış.
Rüzgâr, Fulya'nın olanları gördüğünden habersiz, kendinden emin bir
şekilde büyük bir kibir ve iki yüzlülükle Fulya'nın evinin önüne gelmiş.
Her zamanki gibi Ona ne eşsiz bir çiçek olduğunu, kokusuyla onu
büyülediğini, çok uzaklardan bu koku ile kendisini çekip getirdiğini en
etkileyici sesi ile söylemeye başlamış.
Fulya çok büyük üzüntüler içinde perdenin arkasından sessizce Rüzgâr'ın
anlattıklarını dinliyormuş. Rüzgâr, kapıların açılmayışına anlam
verememiş. Tekrar Fulya'ya ne kadar çok değer verdiğini söyleyip en
hüzünlü sesiyle ona şarkılar söylemeye devam etmiş. Fulya, gözyaşları
içinde kapılarını açmadan Rüzgara her şeyi gördüğünü ve yaptıklarını çok
yanlış bulduğunu, çiçeklerin yaşamlarının sürekliliği için o tozlara
ihtiyacı varken kendisinin büyük bir duyarsızlıkla,her şeyi önceden
planlayarak tozları çaldığını söylemiş.
Rüzgâr, Fulya'nın tepkisini çocukça ve anlamsız bulmuş. O tozlara kendi
mükemmel çiçeğini yaratmak için ihtiyacı olduğunu Fulya'ya anlatmaya
çalışmış ama Fulya onun yaptıklarını asla anlayamayarak bencillikle
suçlayınca büyük bir kızgınlıkla oradan uzaklaşmış. Nergis ise olanlardan
habersiz Rüzgârla arkadaşlığına devam ediyormuş. Rüzgâr kendi mükemmel
çiçeği için sakladığı tozları arasında Fulya'nın eksikliğini içinde
duyarak, kutusunu açmış, bir daha ki bahara kendi muhteşem çiçeğini
oluşturmak amacıyla çiçek tozlarını toprağa serpmek istediğinde birde ne
görsün tozların hepsi kutunun içinde günlerce havasız kalmaktan bozulup
küflenmemiş mi?
Rüzgâr, her çiçek tozunun kendi doğal ortamı içinde sadece ait olduğu
çiçek olarak yaşayabileceğini çok geç anlamış. Yinede büyük bir kibirle
doğanın kanunlarına karşı geldiğini binlerce çiçeğe sonbaharı yaşattığını
görmezden geliyor, diğer yandan içinde Fulya'nın yokluğundan kaynaklanan
büyük bir boşlukla tüm hedef ve amaçları tükenmiş bir şekilde avare esip
duruyormuş...
Fulya, gördüklerine yaşadıklarına dayanamıyor büyük acılar çekiyormuş.
Hele bir dahaki baharda hiçbir arkadaşının olamayacağını düşündükçe,
Nergis'inin bile Rüzgâra kapılıp gittiğini görmek, onu kaybettiğini bilmek
Fulya'nın büyük üzüntülerle hastalanmasına neden olmuş.
O incecik zarif boynu bükülmüş, günden güne sararıp solmuş. Doğa anne
üzüntüsünden ne yapacağını bilemiyor en değerli yavrusunun gözünün önünde
eriyip gitmesini,
hastalıktan ölecek hale gelmesini önleyecek çareler arıyormuş. En sonunda
aklına çok güzel bir fikir gelmiş. Hemen Dağ Fulyası'nın yanına gelerek,
onun vaktinden çok önce uyumaya başlaması gerektiğini söylemiş.
Fulya çiçek derin üzüntülerle minicik yüreği çok yorgun olduğundan henüz
daha bahar aylarında olmasına rağmen annesinin kollarında kolayca uyumuş..
Günler haftalar aylar boyunca hiç uyanmamış.. Böylece tüm yaz ve sonbahar
aylarını uykuda geçiren Fulya bir gün kulağında Doğa annesinin tatlı
mırıltılarını duyarak gözlerini açmış. Yüreğinin nedenini henüz bilemediği
büyük bir huzur ve mutluluk ile dolu olduğunu hissediyormuş. Gördüklerini
anlamaya çalışıyor, muazzam bir beyazlığın ortasında gözleri kamaşıyormuş.
Adeta tüm evren, bu güzel ve cesur çiçeğin yüreğini huzurla doldurmak
istercesine büyük bir sessizlik içindeymiş. Karların Prensi ise büyük bir
şaşkınlıkla kardan pelerinin altından adeta yüreğini delip çıkan bu çiçek
karşısında nefesi tutulmuş, gözlerine inanamayarak bu güzel çiçeğin yaşama
yeniden gülümsemesini izliyormuş. Hayatında ilk kez böylesine güzel bir
çiçekle karşılaşmış. Zaten zavallıcık hayatı boyunca hiç çiçek bile
göremiyormuş ki, kış boyunca doğadaki tüm canlılar kış uykusuna yatar, her
yer derin bir sessizliğe gömülürmüş. Fulya da doğaya böylesine muazzam
güzellikler veren ve büyük bir huzur içinde uyumasını sağlayan karlar
prensine mutlulukla gülümsüyormuş.
Tüm ruhu ve incecik zarif gövdesi ile sadece karlar prensine yönelmiş,
gözleri sadece onu görsün, yüreği sadece on duysun istemiş. İşte; o günden
beri tüm doğa, Dağ Fulyasına KARDELEN demeye başlamış. Zira, karları delip
yeryüzüne çıkabilen tek çiçek Kardelen olmuş. Karların ve Karlar
Prensi'nin tek çiçeği .. Kardelenle Karlar prensi birbirlerine hiç
beklemedikleri bir anda kavuşmanın sevinci ile sonsuza dek büyük bir
mutlulukla yaşamışlar...
eg24 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler Arama
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Kapalı



Tüm Zamanlar GMT +4 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 15:13.


Powered by vBulletin® Version 3.8.9
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

spacer kocaeli escort bursa escort bursa escort bursa escort seks hikayeleri gaziantep escort seks filmi izle etlik escort gaziantep escort izmir escort izmir escort izmir escort istanbul travesti rus escort çankaya escort sincan escort etlik escort Ankara escort bayan Escort ankara Escort ankara Escort eryaman Keçiören escort Escort ankara Sincan escort bayan Çankaya escort bayan istanbul Escort istanbul Escort Acıbadem Escort Ataşehir Escort Bostancı Escort Göztepe Escort Kadıköy Escort Kartal Escort Kurtköy Escort Maltepe Escort Anadolu Yakası Escort Kartal escort Kurtköy escort Maltepe escort Pendik escort Kartal escort etlik escort etimesgut escort Escort bayan Escort bayan bahisu.com girisbahis.com Escort escort escort escort travestileri travestileri altyazılı porno şişli escort istanbul escort mecidiyeköy escort beşiktaş escort taksim escort fındıkzade escort çapa escort fatih escort topkapı escort escort şişli escort bayan bayrampaşa escort merter escort escort mecidiyeköy bursa escort bursa escort bursa escort bursa escort bursa escort alt yazılı porno Casibom Casibom Casibom Giriş Casibom Yeni Giriş Onwin

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51