22 Temmuz 2016, 20:05 | #1 |
Senior Member Üyelik tarihi: 06 Şubat 2015
Mesajlar: 7,475
| Biliyorum Bu Yara Hiç Kapanmayacak Şiiri Biliyorum Bu Yara Hiç Kapanmayacak Şiiri Şair: Cezmi Ersöz Okunma: 215 Bu şiir tam bir aşk şiiri diyorsan tıkla! Telefonlarıma cevap vermeyeceksinCevap versen bile, öyle yorgun öyle isteksiz çıkacak ki sesin, bir küfür gibi Sevmeyeceksin beni Biliyorum bu şehri bana dar edeceksin Çünkü anladın; sevgimden tanıdın beni.O yanık, o hasta bakışımdan Uçuruma atlar gibi sevdalanışımdan Sevmek deyince, hemen ardından, ölüm, dememden anladın Anladın ve kardeşini bir kabustan uyandırır gibi çırılçıplak gerçeğe uyandırdın beni; uyandırdın ve kaçtın Çünkü sen de benim gibiydin; sen de benim gibi seni sevmeyeni sevdin hep.Sana acı çektireni Seni aramayanı, telefonlarına çıkmayanı, çıkınca seninle bir küfür gibi konuşanı sevdinSen de benim gibi seni incitip üzeni sevdin hep. Bakışından hissettim bunu, kokundan, dokunuşundan Beni sevmeyecektin biliyorum amaAma, öyle susamıştımki kendim gibi birini sevmeyeÖylesine muhtaçtımki gercekten incitilmeye, gercekten acı çekmeye, kendim gibi birini özlemeye öylesine muhtaçtım ki, seni tanır tanımaz çözüldüm Sana da olmuşturÖylesine susamışsındır ki sevilmeye, kendin gibi birini bulunca tutamaz kendini, herşeyi, belkide söylenmiycek her şeyi o an, garip bir telaşla söylersin Hatta söylerken anlarsın, söylememen gereken şeyleri söylediğini hissedersin, battığını, giderek çıkmaza girdiğiniAma yine de engelleyemezsin kendini tutamazsın. Aleyhinde olabilecek herşeyi söylersinÜstelik bunu anladıkca daha da batırmak istersin kendiniBiraz daha zor duruma düşürmek Daha da kaybetmek, daha da dibe batmak istersinSanki bile isteye kendi mutlulugunu kendi elinle bozmak istersinKendinden gizli bir öç alır gibi. Sanki hiç mutlu olmak istemiyormuş gibiSanki hiç sevilmek istemiyormuş gibi Bir tür gurur muydu bu? Birgün nasılsa ve hiç olmadık bir anda alınıp kopartılmadan, kendi ellerimizle onu yok etmek, bizim gibilerin mutluluğuna tahammül edemeyen bu hayatta, bu hayatın zorba kurallarına bir tür başkaldırmak mıydı? Bir şizofren çocuk tanımıştım bir gün.Tam karşımda oturuyordu.gencecik, yakışıklı bir çocuktu.Şizofren olduğunu biliyordu.Biliyordu iyileşemiyeceğiniİki de bir, önce kolunu uzatıp, sonra avucunu açıyor; Mutluluk avuçlarımdaydı, yakalamıştım ama kaçtı diyor, kaçtı, derken avuçlarını boşluğa kapatıyordu Hiç unutmuyorum, bu hareketi defalarca yapmıştı Yine hiç unutmuyorum; burjuvalara özenen bir ailede büyüdüm ben.Görgü kitabı masanın üstünde dururdu hep. Annem o kitabı defalarca ezberletirdi bize.Yemeğe nasıl oturulacak..çorba nasıl içilir? Kaşık nerede, çatal nerede durmalıBalık nasıl yenir? Peçete nasıl katlanırSinemada nasıl oturulur Ben de eskiden senin gibi saftım.İnanırdım bu dünyada bile şölenler olacağınaBu dünyada anne, baba, kardeşler, bir sofrada lekesiz bir mutluluk yaşayabilirler diye inanırdımO kasvetli görgü kuralları kitabına rağmen inanırdım Önce dilediğim gibi başlardı herşey.Herkes bir arada, sonsuz mutlu gibiSonra birden hiç beklenmedik bişey olur, biri ağlayarak odaya kaçardıİçerden, arka odadan, ağlamaklı, sonsuz küskün sesler gelirdi; bıktım artık, bıktım, usandım hepinizden, gideceğim buralardan, yetti artık! Ben de senin gibi saftım o zamanlarGidilecek neresi var dı ki derdimİşte hep birlikteyizAlemi var mı bu mutluluğu bozmanın? Sonraları çok sonraları anladım.Meğer biz, bizim aile, herkes, tesadüfen bir araya gelmişiz tesadüften de öteBizbizim aile, herkes, aslında hiç istemeden, nedeni bilinmeyen bir zorunluluk sonucu bir araya gelmişiz Aslında biz bir araya gelmemek için yaratılmışız. Hayatın en büyük yanlışıymış bizim bir arada olmamız! Evet cok geç anladım Bıraktım lekesiz mutlulukları; ben kavgasız, üzüntüsüz bir pazar sofrası özlerken, aslında herkesannem, babam, kardeşim o evden uzaklara, hiç dönmemek üzere çok uzaklara gitmek istiyormuş Dünyanın en mutsuz otogarıDünyanın en imkansız istasyonuydu bizim evimizYıllarca uzaklara, cok uzaklara gitmek isteyip, bir türlü gidemeyenlerin sonsuz bekleme durağıydı bizim evimiz İşte bu yüzden sevmek benim için bir tutsaklıktı, tuzaktı böylesi sevip bağlanmak.Uzaklara cok uzaklara gitmek isteyenleri engellemekti. Sevgi yüzünden bizim ailedeki hiç kimse istediği yere gidemiyorduBirbirimize duyduğumuz sevgi, aynı zamanda bizi birbirimize düşman ediyordu Hem biz, bizim aileGüneşli bir günde ansızın başlayan sağanak yağmurlar gibiydik Bu yüzden hep hırçın, hüzünlü, kırgındık Bu yüzdendi, her şeyi, çok iyi gidiyor sanırken, içimizde yükselmesine bir türlü engel olamadığımız o felaket duygusu Anlamıştım senin ailen de böyleydi Üstelik öyle severlerdi ki sizi, birgün hiç olmadık bir anda, aslında istenmeyen çocuklar olduğunuzu söylerlerdi size! Sana ya da kardeşineTesadüfen dünyaya geldiğiniziBeklenmedik bir misafir olduğunuzu! Aksi gibi, istikbaliniz için hiçbir şeyi esirgemediklerini söyledikten sonra söylerlerdi böyle sıradan şeyleri! Sizin içinSenin için hiçbir fedakarlıktan kaçınmadıklarını söyledikten sonra Senin de ailen benimki gibiydiGüneşli bir günde ansızın başlayan sağanak yağmurlar gibiydiBu yüzden sen de benim gibi böyle hırçın, hüzünlü, kırgınsın her şeye Yıllar önce tanıdığım o şizofren çocuk gibi; tam mutluluğu yakalamışken kaybetmiş gibisin hep Ben beni istediğim gibi sevmemiş olan annemin hayaletini arıyorum imkansız kadınlarda Sen, seni istediğin gibi sevmemiş olan babanın hayaletini arıyorsun imkansız erkeklerde Biliyorum ne ben o kadını bulacağım ne de sen o erkeği bulacaksın Ve ne acı ki, hep bizi sevmemiş olanları seveceğiz ikimizdeNe acıki, hep bizi incitip üzenlere bağlanacağızTelefonlarımıza çıkmayanlara Çıksa bile küfür gibi konuşanlara sevdalanacağız Bizden bir çift güzel laf esirgeyenleri özleyecegiz Ölesiye, amansız seveceğiz onları Biliyorum, bu yüzden odan böyleGüncelerin ortalık yerdeKitapların orada, buradaAnıların saçılmış ortalık yereHer şeyin darmadağın Biliyorum bu yüzden düzenden, adı düzen olan her şeyden nefret ediyorsunSen de benim gibi; toparlayıp da ne yapacağım, düzenli olunca ne olacak; sonunda bir gün biri gelip her şeyi, biriktirdiğim, düzenlediğim, üzerine özenle titrediğim her şeyi daha önce hep olduğu gibi hiç beklemediğim bir anda savurup, bozup gitmeyecek mi, diye düşünüyorsun Biliyorum, sen benim için hiç bir zaman ulaşamayacağım annemin hayaletisinAilemdeki insanlar gibisin çok duygusal çok güçlü, çok yaralı Onlar da senin gibi seninkiler gibiydiAklı başında, mazbut insan rolünü oynamaktan ve ertelenmiş düşleri yüzünden yorgun düşmüş, yarı çılgınlardıHepsi yanlış evde ve yanlış bir yerde yaşadıklarını söylerlerdiDüşleri çok gariptiEn kısa yolculuk bile onları yorduğu halde; okyanusları aşmayı ve başka kıtalara gitmeyi düşlerlerdi Yine aradım seni, yoksunbulsam, benimle küfür gibi konuşacaksın Bir kere çözüldüm sanaBir kere sana senin gibi olduğumu hissettirdim Oysa baştan beri biliyordum; sen.seni sevmeyenleri seversin.Tıpkı benim gibi Ama öyle özledim ki benim gibi birini sevmeyiÖyle özledimki kendim gibi biri tarafından incitilmeyi, üzülmeyi Yine aradım seni yoksunBeni de birileri arıyorBeni de kendi gibi birini sevmeyi özleyenler arıyorKendi gibi biri tarafından incitilmeyi, üzülmeyi özleyen birileri arıyor. Hiç cevap vermiyorumBEN SENİ İSTİYORUM, SENİ ARIYORUM Kayıtsızlığınla beni yok ediyorsun, geride sen kalıyorsun.Ama seni de biri yok ediyor Aslında bu oyunda herkes birbirini yok ediyor Ben birilerini, o birileri başkalarını.Sen beniSeni bir başkası Hem çok iyi biliyorum; beni sevsen bile hiç kapanmayacak bu yaramSeni biri sevse de hiç kapanmayacak bu yaran Hiç kapanmayacak! Avuçların hep boşluğa kapanacak.Tıpkı o şizofren genç gibi |
Bookmarks |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |