İlişkilerde Mesajlaşmanın Önemi

[meltem]

İlişkinizde yüz yüzeyken kendinizi mimik ve beden dilinizle ifade etme şansınız var, peki mesajlaşmada ne ölçüde başarılısınız?

'Kısa' mesaj atın
Kısa mesajın makbul olanı adından da anlaşılacağı üzere kısa olanıdır. Bağlaçlarla tümleçlerle bezeli gereğinden fazla bilgi ve açıklama içeren mesajlar yazmayın. Neyi, neden, ne zaman ve nasıl yaptığınızı merak ediyorsa zaten soracaktır.
Diyalogları açık bırakın
İlişkinizde daha fazla konuşmak, sohbeti devam ettirmek istiyorsanız cümlelerinizin diyaloğa açık bitmesine dikkat edin. Tekrar mesaj atması için ona bahane yaratın. "Ben evdeyim, ya sen?, Sana da günaydın, erkencisin" gibi...



Monotonluğu kırın
Mesajlaşmanızı günaydın, iyi akşamlar gibi saçma bir rutine sokmayın. Beklemediği zamanlarda, alakasız mesajlar atın. Ayrıca çocuksu ve boş biri olduğunuz izlenimi vermek istemiyorsanız gülücük işaretlerini vb. sembolleri dozunda kullanın, kendinizi onlarsız da ifade edebilirsiniz.
Ortak yönlerinizi kullanın
Gün içinde karşılaşma imkanınız olan yerlerde "Nişantaşı’ndayım, buralarda mısın?" ya da daha önce esprisi yapılan bir konu ile ilgili "X’in önünden geçerken aklıma geldin" vb. mesajlar atabilirsiniz. Kişisel bağ kurmanız ve ortak yönlerinizin olması onun da hoşuna gidecektir.



Bırakın sizi özlesin
İlişkinizde sürekli mesaj atıp karşınızdaki kişiyi daraltmayın, sizi özlemesine fırsat verin.
Anında cevap yazmayın
Online mesajlaşma gereçlerinde her daim hazır ve nazır beklemeyin. Her yazılan mesaja anında cevap yazmak zorunda değilsiniz. Sohbet önceliğini telefona değil, yanınızdaki arkadaşınıza verin.