14 Eylül 2015, 19:37 | #1 |
Senior Member Üyelik tarihi: 07 Şubat 2015
Mesajlar: 6,001
| Ayı Beni Yedi Ayı Beni Yedi Teyo Pehlüvan kahvehanede oturmuş, Zafer Pehlüvanın de kahvede olduğundan habersiz böbürlenerek anlatmaktadır. -Ola gardaş birgün dağda gezirem, tamda böyük bir kayanın dibinde garşıma bir ayi çıhmasın! Ayi benim kibi üç var, ama heç isdifimi bozmadım. Ola Teyo dedim gendi gendime bir ayıdan mi gorhacağsan. Başladık ayiyinan güleşmiye.... O beni alir yere vurir, sonra ben oni yerden yere vuriram, ne ayi pes edir, ne de ben pes diyirem. Aradan iki gün geçti, hele daha birbirimizin sırtını yere deydirmiş deyilih. Herkes işin sonunu merakla beklerken Zafer Pehlivan sert bir şekilde çıkışır. -Ola Teyo, sora ne oldu? Zaferi gören Teyo lafý dolaştırır, ne dediğini, nerede kaldığını unutur ve noktayı koyar: -Nevolacah ayi beni yedi! Birgün gahvede oturiram,telefon çaldi. -Pehlivan seni isdiller diye seslendiler. Gahdım bahdım, ariyan bizim Kars Valisi: -Pehlivan Sarıkamış’da denize bir cip düştü! Biz uğraştık ama çıkaramadık. Buradakiler de “ bu cipi denizden çıkarsa Hasankale’li Teyo Pehlivan çıkarır. “Allahını seversen gel bize yardım et” diye yalvardi. Bunun üzerine gahdım bindim ata. Gettim Sarigamış’a. Atladım denize, suya bir dumdum, cip suyun dibinde. Bir goluma cipi tahdım, öteki golumunan da gulaç atmaya başladım ve cipi sudan çığartdım. Ama gardaş cip bene çok ağır geldi. Tikkatli bahdım ne görim. Megerse cipe bir de vapur tahılmış. |
Bookmarks |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | Arama |
Stil | |
| |