Alt 01 Aralık 2017, 23:05   #1
Senior Member
 
Üyelik tarihi: 06 Şubat 2015
Mesajlar: 7,475
Standart Secret'in Sırrı

Bir süredir “Secret” rüzgarı esiyor. Anlamı: SIR. Sırların en büyüğü deniyor. Bu sırrı bilenlerin büyük ve ünlü tarihi kişilikler olduğu anlatılıyor. Zengin insanların, başarılı insanların, bu “Sırrı” bildiği ama söylemediği, bu nedenle sahip oldukları herşeyi kendilerine çektikleri anlatılıyor. Buna “Çekim Yasası” diyor kitap.

Fikir başta çok tanıdık geliyor. Bizim gibi doğu ve batı arasında neredeyse her çeşit dini görmüş, felsefe akışlarıyla ve ruhsal öğretileriyle yoğrulmuş bir toplum, temelde İslam hakim olsa da Fas’tan ya da Libya’dan ya da Fransa’dan daha farklı bir şekilde hayata daha zengin bakma şansı yakalar.

Toplumsal adetlerimizde dua vardır, kişi inandığı Yaratıcısına dönüp talepte bulunur. Bu talep kişisel olabilir ya da sevdiklerinin, insanlığın yararına olabilir. Yine ananelerimize göre dua kabul edilirse kişi memnun olur, ancak edilmezse isyan etmeyi, yakışıksız ve çirkin bulur. Çünkü bu duanın kabul edilmemesinin de büyük bir hikmeti olduğunu kabul eder.

İş, “Secret / Sır” kitabına gelince, kitap bir manyetik çekim alanı gibi düşüncenin olay ve enerjiyi toparlayıp somut dünya verilerine çevirdiğini anlatıyor. Kısacası “Sen konsantre ol, sadece olumlu düşün, olsun” diyor. Ancak bir farkla ki bu isteğin evrene yapıldığını ve evrenin cevap verdiğini anlatıyor.

İşin neresinden tutsam diye baktığımda, gerçek işleyişten anlaşılan kısmın, çok az olduğunu üzülerek görüyorum. Mevlana’nın büyük Mesnevisi’nden bir satır alıp, bir felsefe kurmaya çalışmak kadar hatalı bir taktik.


Ya da Aerodinamik yasasını bulanların kanadın üstünden ve altından geçen rüzgarın hızının farklılığı nedeniyle, uçağın uçtuğunu anlamadan, uçmak için sadece hızın yeterli olduğunu sanmaları ve yeni uçaklar tasarlamaları gibi.

Gelin, doğru bildiklerimize bakalım. Evrenden talep edip her şeyi çektiklerini düşünenenler, ilk önce şunu anlamalıdırlar. İnsan evrende bir zerredir. Evrenin hizmetinde bulunan parçalardan biridir. Evren madem böylesine zeki bir yaşam formunu meydana getirmiştir. Öyleyse evren, insandan daha zeki bir organizmadır. Bu organizma ölçüye sığmaz bir büyüklükte bir beden ve zihin ağından oluşmaktadır. Makroda da, mikroda da evren vardır.

Çekim yasası evrensel bir yasadır. Bakın Newton tarafından formülüze edilen kütle çekim yasası insan olaylarına uygulanırsa

Çekim=

insanın zihinsel çekim enerjisi x çekmek istediği şeyin kütlesel enerjisi
———————————————————————–
ikisi arasındaki mesafenin karesi

Formülü iyice inceleyin. Daha önce gelmeyen herhangi bir arzu nesnesi, bir araba, ev, sevgili vb. denklemde insanın çekim enerjisi arttırılarak çekilebilir mi?

Evren, elbette sahipsiz ve başıbozuk olaylar zincirinden oluşmaz. Aramızdan yüz milyon kişi ölürcesine bir tutkuyla, Ayın yörüngesinden çıkıp Mars’ın uydusu olmasını istese de bu olmaz. Çünkü talep ve arz, isteyen ve verenin bütünleşmesi ile gerçekleşir. Sevgi ve saygı ile birleşen mikro ve makroyla. Gözü dönmüş bir “ben tutkusuyla”, “benliği doyurma telaşıyla” bunun arasında büyük bir fark vardır.

“Evren istemedikçe sen isteyemezsin, senin istemen de onun desteğiyledir. Çünkü senin kontrolünde olmayan milyarlarca hücrenin düzgün yaşaması çevrendeki faktörlerin hep yaşayabileceğin seviyede tutulması evrenin işidir.”

İnsan, kibrinin ve bencil taleplerinin elinde esir olmadan durup bakmalıdır. “Yaşamın bu büyük akışında ben neden bunu istiyorum? Gerçekten bu hırsımın, sahip olma hırsımın, bu sonsuz arzu batağının beni çektiği yer neresi? Neden mutlu olmak için buna ihtiyaç duyuyorum?”

Bilgelik her istediğini talep eden ve onun peşinde koşan insanlara değil, isteğin ne olduğunu anlayanlara gelir. Onlar da çekim yasasını kendi keyiflerinin merkezinde ve sınırsızca değil, bir başka insana, ihtiyaç sahibine, yaralı bir canlıya ve dünyaya hizmet etmek için kullanır. Kendileri için istemezler demiyorum. Bu da uç bir yönelim olur. Fakat istedikleri gerçek ihtiyaçlardır. Çünkü bir doğa olayı gibi kendiliğinden en güzel olana yönelirler. Büyük çarktaki yerlerini alır. “BİZ”deki yerlerini alırlar. Bütün bu muhteşem varoluşu varedeni de bilirler…

Kitap şu haliyle başına felaket gelenleri, bebekken hastalanıp sakatlanıp ölenleri dahi suçluyor ve zan altında bırakıyor. Bu yönüyle bence okuyan hassas kişilerde klinik sorunlar yaratabilecek şaşılacak bir eser. Düşünün, kişinin kronik bir hastalığı varsa veya depremde yakınlarını kaybetmişse, çekim yasası’nın bu yanlış anlaşılması sonucu kitaptan anlamamız gereken kişinin kendisinin kaşınıp (!) bu sonuca neden olduğudur. Tabiii belirsiz kaygı ve korkularıyla. Şimdi bu insanı iç çatışmaya ve kendini suçlamaya ve içinden çıkılmaz bir mücadeleye itecektir.

Kitaptaki yeterli ve doğru bir açıklama değildir. Bir ışık tanesinin, hem dalga olarak, diğer fotonlarla, hem tanecik gibi tek başına yol aldığını biliyoruz. Bunun gibi sadece tekil bireysel bir iradeden bahsetmek, kitabı yazan ve ısrarla bu hataları düzeltmeyenler için bahtsızlıktır. Genetik faktörler, kazalar, evrensel büyük planlar, yaşamda alınması gereken dersler, binlerce faktörle oluşan bir ANdan ibarettir hayat.

Hayatın sadece pozitif kutbunu yaşamaya çalışan bir insan, negatif saydığı herşeyden nefretle kaçan insan, bir cam saraydaki sahte yaşamda yaşayacak ve asla olgunlaşmadan, iyice kendisine odaklanarak, kendisi kadar başarılı olmayan ve sırrı anlamayan aptal ve zavallıları da (!) uzaktan hüzünle seyredecektir.

Son sözde ne demeli? Eğer hayatınızda harika bir değişiklik yapacaksanız, sessizce dünyayı izleyin. Bu büyük muhteşem yaşam alanının nasıl olup da böylesine dengede ve coşkuyla aktığını sezene dek kıpırdamayın yerinizden. Sonra bu huzur size az geliyorsa dönün ve sırları çağırın. Ancak bilin ki alınan herşeyin bir bedeli vardır. Oysa yaşamın ve yaşamın sahibinin hediyeleri her çeşit çekimden daha güzeldir.
buse isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler Arama
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Kapalı



Tüm Zamanlar GMT +4 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 23:32.


Powered by vBulletin® Version 3.8.9
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

spacer kocaeli escort bursa escort bursa escort bursa escort seks hikayeleri seks filmi izle etlik escort izmir escort izmir escort izmir escort istanbul travesti rus escort çankaya escort etlik escort Anadolu Yakası Escort Kartal escort Kurtköy escort Maltepe escort Pendik escort Kartal escort altyazılı porno şişli escort istanbul escort mecidiyeköy escort beşiktaş escort taksim escort fındıkzade escort çapa escort fatih escort topkapı escort escort şişli escort bayan bayrampaşa escort merter escort escort mecidiyeköy bursa escort bursa escort bursa escort bursa escort bursa escort alt yazılı porno Casibom Casibom Casibom Giriş Casibom Yeni Giriş Onwin gaziantep escort bayan gaziantep escort seks hikayeleri gaziantep escort Canlı bahis siteleri escort escort escort travestileri travestileri Escort Escort bayan Escort bayan bahisu.com girisbahis.com etlik escort etimesgut escort istanbul Escort istanbul Escort Acıbadem Escort Ataşehir Escort Bostancı Escort Göztepe Escort Kadıköy Escort Kartal Escort Kurtköy Escort Maltepe Escort Ankara escort bayan Escort ankara Escort ankara Escort eryaman Keçiören escort Escort ankara Sincan escort bayan Çankaya escort bayan sincan escort antalya rus escort

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51