21 Haziran 2015, 22:27 | #1 |
Senior Member Üyelik tarihi: 07 Şubat 2015
Mesajlar: 6,001
| Dürüst Dilenci Dürüst Dilenci Karadeniz de adamın biri, boynunu bükerek bir zenginin yanına yak*laşır. Sadaka ister. Zengin adam: - Utanmıyor musun dilenmeye? Baksana güçlü kuvvetli bir adamsın. - Sormayın, bir derdim var ki çalışmama mani oluyor. - Neymiş o dert? - Ne olacak tembellik! Bu cevap zenginin hoşuna gider ve cebinin köşesin*deki kuruşu adama uzatır: - Al şu kuruşu bakalım... der. Bu parayı sana acıdı*ğımdan değil, doğru söylediğin için veriyorum. Aylardan Temmuz. Günler oldukça sıcak ve uzun, Ramazan ayındayız. Sabah erkenden başlayıp, gün boyu tırpanla ot biçmiş Karadenizli. Hararetten, dili bir karış dışarıda varmış evine. Kafaya takmış, orucu bozacak ama arkadaşı bırakmıyor; -Orucunu bozma, aha şunun şurasında akşama ne kaldı ki? Bir oyuna getirip bozmuş orucunu. Arkadaşı; - Ne yaptın? Nasıl bozdun orucu? Deyince cevap verir Karadenizli; - Baktum ki, orucu bozmazsam susuzluktan öleceğum. Ölürsem bir daha Allah için oruç tutamayacağum. Dedum, ey Rabbum, yaşayup senin için oruç tutayım diye orucumu kestum. |
Bookmarks |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | Arama |
Stil | |
| |