Kimyacının biri Karadeniz kıyılarında yürürken denizin diğer tarafına geçmek istemiş. Bir kayıkçıya rast gelmiş. Yolda giderken konuşmaya başlamışlar. Kimyacı sormuş:
- Sen okuma yazma bilir misin? demiş kayıkçıya.
Kayıkçı :
- Bilirim, diye cevap vermiş.
Kimyacı sormuş:
- Sen Avagadroyu bilir misin?
Kayıkçı bilmem diye cevap verince kimyacı:
- Senin hayatının %14’ü gitti.

Tam bu sırada fırtına çıkmış. Deniz kabardıkça kabarmış. Koca dalgalar kayığı alıp götürüyormuş. Kayıkçı sormuş:
- Sen yüzme bilir misin?
Kimyacı:
–Bilmem , ben daha önce hiç yüzmedim ki.
Kayıkçı bunun üzerine:
- İşte şimdi senin hayatının tamamı gitti. Az sonra boğulacaksın.

Yol kenarına oturmuş adam herkesin duyacağı bir şekilde bir besmele çekiyor ardından bir küfür savuruyordu. Şaşkın bakışlarla yoldan geçen insanlardan adamı az çok tanıyan birisi durdu ve adama neden böyle yaptığını sordu. Adam duymamazlıktan geldi ve devam etti aynı işleme. Yolcu üsteledi. O zaman adam:
- Şeytana ders veriyorum.
Yolcu:
- Ne dersi?
Adam gayet sakin bir tavırla:
- Besmeleyi çekiyorum uzağa gidiyor kerata! Sonra küfür ediyorum koşarak yanıma geliyor! Böylece onu yoruyorum, o beni az dere tepe dolaştırmadı. İntikam alıyorum abi!