Temel ve iki arkadaşı İstanbul'dan Trabzon'a gitmek üzere tren garına giderler.
İlk Trabzon treni 1 saat sonradır, bileti alıp, yemeğe giderler.
Yemekte sohbet, muhabbet saate bir bakarlar ki 1 saati geçmiş.
Hemen koşarlar tren garına ama tren gitmiş.
Yine bilet alırlar 1 saat sonrası için.
Ne yapalım vakti nasıl geçirelim derken kahveye giderler.
Çaylar kahveler sohbetler uzar da uzar ve saate baktıklarında 1 saat olmasına 5 dakika vardır.
Hemen koşarlar gara ama trene yetişemezler.
Gişeye gidip sorarlar yine Trabzon'a gidicek tren var mı diye.
Gişedeki adam ''Bakın bu son tren eğer bunu da kaçırırsanız Trabzon'a bugün dönemezsiniz'' demiş.
Bileti almışlar, pastaneye gitmişler.
Pastalar, kekler, çörekler muhabbet derken saate bir bakmışlar ki 1 saat olmak üzere hemen koşmuşlar gara.
Tren yeni hareket ediyor, içlerinden biri uzun ilk vagonu yakalamış, diğeri orta boylu son vagonu tutmuş.
Temel uzanamamış. Trenin arkasından bir müddet bakan Temel arkadaşlarına el sallamış ve oturmuş yere başlamış gülmeye.
Gişe memuru yanına gelmiş.
-Sen ne garip adamsın. 3 treni kaçırdın, arkadaşların gitti,sen kaldın, ağlayacağına gülüyorsun be adam.
Temel :
-Uy hemşerim, Trabzona asıl ben gideceğudum, onlar beni geçirmeye geldiydu ben ona güleyrum.

Bizim oflunun bir ineği var iyide süt veriyor fakat bir gün oflunun ineği hastalanır oflu Allah'a yalvarır
- Allahum habu benim inek yaşasun 15 gün oruç bide küçük bir kurban keseceğum.
Oflunun ineği iyileşir oflu orucunu tutar ve kurbanı keser ertesi gün de inek ölür.
Oflu der ki
- Allahum, ha bu tuttuğum orucu ramazandan düşer kurbanıda gelecek kurbana sayarum...