15 Temmuz 2015, 00:40 | #1 |
Senior Member Üyelik tarihi: 07 Şubat 2015
Mesajlar: 6,001
| Kaybedilenlerin Değeri Kaybedilenlerin Değeri Nasreddin Hoca kasabanın pazarına gitmiş. Eşeğini bir yere bağlamış. Alış veriş yapmış. Döndüğünde eşeğini bağladığı yerde bulamamış. Hiç vakit kaybetmeden bir tellâl tutmuş. Şöyle bağırtmaya başlamış : - "Eşeğimi kim bulup getirirse, semeriyle, yularıyla ve üstündeki her şeyle beraber eşeğimi ona vereceğim." - "Hoca efendi" demişler, "eşeği bulana verecek olduktan sonra ne diye arıyorsun ?" - " Kaybolan şeyi bulmanın keyfini bilmezsiniz siz!" demiş Hoca; "Eşeği bulup getirene mükâfat olarak o eşek yeter." "Gençliğimi bulup getirene bütün servetimi veririm." "Cenneti bulsam, canımı da veririm." Nasreddin Hoca Konya'ya gidiyormuş. Yolda, Konya'ya gitmekte olan Sivrihisarlı bir hemşerisiyle karşılaşmış. Selâmlaşmışlar konuşmuşlar, birlikte yola koyulmuşlar. Konya'ya yaklaşırlarken Sivrihisarlı adam yüksek minareleri görünce hayret etmekle birlikte merakla sormuş. - "Hoca efendi, şu sivri yüksek minareleri acaba nasıl yaparlar ?" Hoca hafifçe gülümsemiş: - "Kuyuların içini dışına çevirirler, olur biter !" Adam : - " Nasıl çevirirler" diye sorunca ; Hoca şöyle cevap vermiş : - " Ben imamım, mimarların işine karışamam." |
Bookmarks |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |