Alt 16 Mart 2015, 11:05   #1
Senior Member
 
Üyelik tarihi: 01 Şubat 2015
Mesajlar: 6,382
Standart Panik atak kadinlarda daha sik görülüyor!

Son yillarda halk arasindaki günlük dile de yerleserek neredeyse depresyonu tahtindan indirecek bir semptom olma yolunda ilerliyor panik atak. “Panik atak hastasiyim”, “panik atak geçirecegim” gibi tabirler gün geçtikçe çevremizde daha da yaygin hale geldi. Peki nedir bu panik atak? KadiköySifa Atasehir Hastanesi Uzman Klinik Psikologu Merve Büyükkucak Panik atak ile ilgili en çok merak edilenleri açikladi!

Panik çok ani ve beklenmedik sekilde gelisen, kisiyi çaresiz ve islevsiz kilan yogun bir korku ve panik halidir. Bu ataklarin en büyük özelligi kalp çarpintisi, gögüs agrisi, nefes alamama, mide bulantisi, bas dönmesi, el ve ayaklarda uyusma, titreme, sicak basmalari gibi birtakim bedensel sikayetlerin bu korku haline eslik etmesidir. Bu sikayetlerin yani sira kisi o esnada kontrolünü kaybedecegine, bayilacagina, kalp krizi geçirecegine, ölecegine veya kimsenin ona yardimci olamayacagina dair ciddi endiseler yasar. Bu ataklar, yasayan kisi tarafindan hem fiziksel hem de duygusal olarak oldukça zorlayici ve yorucu deneyimler olarak tanimlanabilir. Öyle ki, ataklarin sonrasinda sakinlesmek ya da ataklarin etkisinden kurtulmak oldukça uzun süreler alabilmektedir. Zaman zaman bu ataklar gece uykulari sirasinda da görülebilir. Gün içerisinde yasananlara oranla sikligi daha az olmasina ragmen bu ataklar, kisiyi sebepsiz bir korku ile aniden uykusundan uyandirabilir ve kisinin sakinleserek kendine gelmesi epey uzun zaman alabilir.

Ataklar daha çok geceleri görülür!

Çok tipik olarak fiziksel bir sebebi olmadan tekrarlayici birden çok atak geçiren, yeniden bir atak geçirecegine ve kontrolünü kaybedecegine dair ciddi korkulari olan ve bu ataklar isiginda davranislarinda çesitli degisiklikler ve kisitlamalar yasayan insanlar bu noktada panik bozukluk tanisi alirlar. Burada ayirici tani konusu önem kazanmaktadir; zira, diger anksiyete spektrumundaki hastaliklarda, posttravmatik stres bozuklugunda, ya da bazi maddelerin intoksikasyonu ya da geriçekilme reaksiyonlarinda da panik ataga benzer seyirler gösterebilir. Ayirici tani tedavini seyri açisinda büyük önem teskil etmektedir.

Panik atak kadinlarda daha sik görülüyor!

Genellikle kadinlarda erkeklere oranla daha sik görülen ve yasamin çesitli dönemlerinde de ortaya çikmasina ragmen en sik genç yetiskinlikte kendine gösteren panik atagin ortaya çikisini anlamak üzere günümüzde degin birçok teori ortaya atilmis. Özellikle son yillarda bu konudaki arastirmalarin sayisinda artislar meydana gelmistir. Bunlarin en ünlülerinden biri “korkunun korkusu” ya da baska bir deyisle “korkudan korkmak” kavramindan yola çikarak bedensel duyumlarin bir kez kaygiyla eslestiginde takip eden her seferinde bu duyumlarin kaygi ve korkunun habercisi, tetikleyicisi haline gelebildigini ifade etmektedir. Bu döngüye ek olarak söz konusu kisi ayni zamanda bedeninde gelisen fiziksel semptomlari da bir felaket gibi yorumlamaktadir. Bu yorumlar da kaygi ve korkunun daha da artmasina sebebiyet vererek döngüyü daha da kuvvetlendirmektedir.

Kendini çok dinleyen Panik ataga daha yatkin!

Panik atak ayni zamanda son yillarda kaygiya duyarlilik kavrami ile de iliskilendirilmektedir. Buna göre son yillarda yapilan birçok yabanci kaynakli arastirma vücudundaki degisimlere hassas olan, fiziksel semptomlari felaket olarak yorumlamaya daha yatkin olarak tanimlanan kaygi hassasiyeti yüksek insanlarin panik atak geçirme risklerinin bu hassasiyeti daha az olan insanlara göre daha yüksek oldugunu göstermektedir. Bunu destekler nitelikte, bu ataklarin duygu ve düsüncelerden daha çok bedensel duyumlarina odaklanan ve duygularini söze dökme becerileri görece daha zayif olan kisilerde görüldügünü de söylemek mümkündür. Bu kisilerin daha çok zihninin bedensel duyumlarla ve degisikliklerle mesgul oldugu söylenebilir. Halk arasindaki tabiriyle belki “kendini, bedenini sik sik dinleyen” kisiler bu gruba rahatlikla dahil edilebilirler.

Kayiplar ilk atagi tetikleyebilir!

Biyopsikososyal yaklasim ise diger birçok duygusal sikintida oldugu gibi panigin biyolojik hassasiyetler, düsünce sekli, ve birtakim sosyal stresörlerin birlesimi ile ortaya çiktigini ifade etmektedir. En basta genetik geçirgenligin etkili oldugunu, ailesinde panik atak yasayan bireyler bulunan kisilerin hayatlarinin bir döneminde benzer ataklar geçirme olasiliklarinin böyle bir aile öyküsü olmayanlara oranla elbette ki daha fazla olacagi bilinmektedir. Bu yönde ortaya atilan baska bir teori ise vücudumuzun gerçek ve fiziksel bir tehdit karsisinda harekete geçen ve kendimizi korumamiza yol açan bir dizi fiziksel ve zihinsel mekanizmalardan olusan alarm sisteminin ortada gerçek bir tehdit ya da tehlike yokken gereksiz yere harekete geçmesi seklinde açiklanabilir. Buradaki temel mekanizmalardan birinin kisinin içinde bulundugu durumu yanlis yorumlamasi oldugu belirtilmekte olsa da yine de bu durumun tam olarak nasil ortaya çiktigi sorusu henüz tam bir yanita kavusmamistir. Ataklari tetikleyici sosyal faktörlere bakacak olursak ilk atagin genellikle kayipla baglantili bir stres faktörü ile tetiklenebildigini söylemek mümkündür. Örnegin geçirilen büyük bir hastalik, bir yakinin ölümü, is yasaminda bir stres, veya büyük degisimler ataklari tetikleyebilmektedir. Bunun yani sira birçok arastirma geçmisinde fiziksel ya da cinsel taciz öyküsü olan kisilerin bu ataklari yasama riskinin böyle bir yasam öyküsü bulunmayan kisilere oranla daha yüksek oldugunu göstermektedir.

Genellikle panik ataga depresyon eslik eder!

Panik ataklara yönelik yapilan arastirmalar ve klinik bulgular hastalik sürecini en çok etkileyen faktörlerin yasanan panik ataklarin sikligi, kayginin derecesi ile panik bozukluga siklikla eslik eden depresyon gibi diger zorlanmalarin varligi oldugunu göstermektedir. Bunlarin yani sira hastaligin sürecini ve devamliligini etkileyen en önemli faktörlerden biri ise birçok hastada görülebilen kaçinma davranisidir. Buna göre, kisi bir kez bir yerde panik atak geçirdiginde yeniden atak gelecek diye korkarak gerçek disi bir korku gelistirebilir ve bu durumlardan ve ortamlardan kaçinmaya baslayabilir. Bu bazen öyle bir noktaya varabilir ki kisi evinden çikmaya korkar hale gelebilir. Bu durum agorafobinin eslik ettigi panik bozukluk olarak tanimlanir ve agorafobinin gelistigi durumlar, ya da daha genel bir deyisle kaçma ve kaçinmanin eslik ettigi durumlar hastaligin sürmesine ve daha kötü bir prognozu olmasina büyük etki eder. Böyle bir durum elbette ki bu ataklarin kisinin kendini birçok aktiviteden de alikoymasi anlamina gelerek yasamini iyice kisitlamaya baslamasi açisindan da büyük önem tasir.

Panik atak mutlaka tedavi edilmeli!

Hem klinik bulgular hem de bu alanda yapilan arastirmalar panik ataklarin tedavi edilmemesi durumunda kendiliginden geçme ihtimalinin neredeyse yok denecek kadar az oldugunu, ciddi anlamda kroniklesebilme riskinin yüksek oldugunu göstermektedir. Bu nedenle bu ataklarin yasanmasi halinde tedaviye basvurmak oldukça önemlidir. Ancak bu hastalar çogunlukla birçok tibbi tetkikten geçmis sekilde ruh sagligi uzmanlarina ulasirlar. Bu birçok hasta için aslinda son duraktir. Çünkü ilk etapta kendilerine bir sey olacagindan korkarak panik içerisinde hastanelere veya en yakin saglik kuruluslarina basvururlar. Fakat aldiklari sonuç bir anlamda hayalkirikligi yaratma derecesindedir çünkü sonuçlar bedensel sikayetlerinin fiziksel bir dayanagi olmadigini gösterir. Bu noktada somut bir sey duyamamak ve bu nedenle de o esnada somut bir tedavi sekli ile karsilasamamak, kendisine ne oldugunu ve semptomlarini anlamlandirmakta zorlanan hastalari bir türlü rahatlatmaz. Hatta ruh sagligi uzmanlarina basvuran hastalar dahi sikayetlerinin halen fiziksel bir dayanagi olduguna inanmak ister, bu sekilde bir tedavi sürecinin daha kolay olacagini düsünürler ya da bunun ruhsal bir sorun oldugunu bir türlü kabul etmek istemezler, veya birçogu doktorlarin birtakim seyleri gözden kaçirmis olabileceklerine dair müthis endise duyarlar. Özellikle tedavinin baslangiç asamasinda yine siklikla doktora gitme, çesitli tahliller yaptirma gibi davranislar içerisine girebilirler. Bu hasta grubu bu anlamda ne yazik ki tedavide isbirligi saglamanin görece biraz daha güç oldugu, kismen dirençli vakalardir denebilir. Ancak isbirligi saglandiginda da tedavisi mümkün olan bir durumdur.

Fiziksel bir dayanaginin olmamasi yasanan bu kaygi ve korkunun büyüklügü ile bunun ciddiye alinmasi gereken ve tedavisi mümkün olan bir durum oldugu gerçegini degistirmez. Bu süreçte birçok hasta için medikal destekle birlikte psikoterapi en etkin çözümü sunar. Ancak ataklarin çok sik olmadigi, kisinin yasam kalitesini ve günlük islevselligini büyük oranda bozmadigi durumlarda ilaç tedavisi bir uzman degerlendirmesi sonucunda önerilmeyebilir. Fakat ilaç destegi tedavi protokolünün bir parçasi olmasa dahi psikoterapi olmazsa olmaz bir parçasidir. Psikoterapi çalismasi ile hastanin bu semptomlarin gelismesine sebep olan duygusal faktörleri ve düsünce süreçlerini anlamasi, bu faktörlerle nasil bas edecegini, anksiyeteyi azaltici ve kontrol altina alici çesitli rahatlama tekniklerini ve bu ataklari engellemeyi ya da basladiginda kendisini yatistirabilmesini ögrenebilmesi hedeflenir. Salt ilaç tedavisinin uygulandigi durumlarda ataklarin zaman içerisinde nüks etme riski oldukça yüksektir. Eger siz de bu sikayetleri yasiyorsaniz mutlaka gecikmeden bir uzmana basvurmaniz ve tedavi sürecine mümkün olan en kisa sürede baslamaniz önerilir.
eg24 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler Arama
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Kapalı



Tüm Zamanlar GMT +4 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 08:39.


Powered by vBulletin® Version 3.8.9
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

spacer kocaeli escort bursa escort bursa escort bursa escort seks hikayeleri gaziantep escort seks filmi izle etlik escort gaziantep escort izmir escort izmir escort izmir escort istanbul travesti rus escort çankaya escort sincan escort etlik escort Ankara escort bayan Escort ankara Escort ankara Escort eryaman Keçiören escort Escort ankara Sincan escort bayan Çankaya escort bayan istanbul Escort istanbul Escort Acıbadem Escort Ataşehir Escort Bostancı Escort Göztepe Escort Kadıköy Escort Kartal Escort Kurtköy Escort Maltepe Escort Anadolu Yakası Escort Kartal escort Kurtköy escort Maltepe escort Pendik escort Kartal escort etlik escort etimesgut escort Escort bayan Escort bayan bahisu.com girisbahis.com Escort escort escort escort travestileri travestileri altyazılı porno şişli escort istanbul escort mecidiyeköy escort beşiktaş escort taksim escort fındıkzade escort çapa escort fatih escort topkapı escort escort şişli escort bayan bayrampaşa escort merter escort escort mecidiyeköy bursa escort bursa escort bursa escort bursa escort bursa escort alt yazılı porno Casibom Casibom Casibom Giriş Casibom Yeni Giriş Onwin

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51