18 Mart 2015, 16:34 | #1 |
Senior Member Üyelik tarihi: 01 Şubat 2015
Mesajlar: 6,382
| Tedavi Edilmeyen Glokom Görme Kaybina Yol Açiyor
Göziçi basinci ya da göz tansiyonunun, görme sinirlerinde olusturdugu hasar sonucu ortaya çikan glokom, geç evrede tani aliyor. Tedavi edilse de tamamen ortadan kaldirilamayan bu hastaligin ihmal edilmesi kalici görme kaybina neden olabiliyor. Ortaya çikmasinda genetik geçisin büyük rol oynadigi glokom hastaligi daha çok siyah irkta ve Uzakdogu toplumlarinda görülüyor. Ileri evrede tani alan ve en yaygin belirtisi görüs açisinin azalip, etrafinda bir kararti olusmasi olan hastalik tedavi edilse de tamamen giderilemiyor. Ancak uygun tedavi yöntemi ve düzenli takiple kalici görme kayiplari engellenebiliyor. Türkiye’de tahmini 1-1.5 milyon glokom hastasi bulundugunu belirten Acibadem Bursa Hastanesi Göz Hastaliklari Uzmani Prof. Dr. Haluk Ertürk, hastalikla ile ilgili merak edilenleri anlatti. GLOKOM NEDIR? Halk arasinda ‘karasu’ olarak bilinen glokom, kisinin gözünün tolere edebileceginden daha fazla olan göziçi basincinin (GIB) ya da göz tansiyonunun görme sinirinde meydana getirdigi hasar olarak tanimlaniyor. HANGI BELIRTILERLE ORTAYA ÇIKIYOR? Belirtileri genelde hasta tarafindan anlasilamiyor. Son evreye dogru, kisinin görüs açisi bir borunun içinden bakiyor gibi olsa da bazi hastalarda bu dönemde de görme yetenegi çok iyi olabiliyor. Gözün anatomik yapisina göre yapilan siniflandirmada ise genis ve dar açili glokomlardan söz edilebiliyor. Dar açili glokomlar ani GIB yüksekligi yani glokom krizi ile ortaya çikabiliyor. FARKLI TÜRLERI BULUNUYOR MU? Glokom hastalarinin büyük çogunlugunda GIB yüksek oluyor. Bir kisminda da bu deger normal, kabul edilebilir sinirlar içinde olmasina ragmen yine de hastaliga özel bulgular gözlenebiliyor. Bu durum ise düsük veya normal tansiyonlu glokom (NTG) olarak ifade ediliyor. Bazi hastalarda GIB normal sinirlarin bir miktar üstüne çiksa da optik sinir basinda ve görme alaninda hiçbir bulgu tespit edilemiyor ki bu durum da oküler hipertansiyon (OH) olarak tanimlaniyor. OH olgularinin glokoma dönüsmesine ise nadiren rastlaniyor. HASTALIGIN OLUSUMUNU ARTIRAN RISK FAKTÖRLERI VAR MI? En önemli risk faktörü aile hikayesi. Bu nedenle aile fertlerinin hastalik hakkinda bilinçli olmasi gerekiyor. Ayrica; göziçi basinci yüksekligi, sigara kullanimi, göz yapisi, düsük tansiyon, eslik eden göz hastaligi, miyopi, uzun süreli kortizon tedavisi, göz yaralanmalari ve migren de glokomun ortaya çikmasini artiran risk faktörleri arasinda sayiliyor. Göziçi iltihabi hastaliklari, retina damari tikanikliklari, diyabet, göziçi tümörleri, uzun süreli kortizon kullanimi gerektiren sistemik hastaliklar da glokoma yol açabiliyor. TANI NASIL KONULUYOR? Glokom, ayrintili bir muayene ile tani alabiliyor. Ancak hastaligin tani ve takibinde yalnizca göziçi basinç degerinin belirlenmesi yeterli olmuyor. Muayene kapsaminda ilk etapta; görme siniri muayenesi, göziçi basinç ölçümü ve kornea kalinlik ölçümü yapiliyor. Gerekli görüldügü takdirde görme alani, görme siniri ve sinir lifleri analizleri de degerlendiriliyor. TEDAVIDE HANGI YÖNTEMLER KULLANILIYOR? Tedavi genellikle damla seklinde ilaçlarla yapiliyor. Medikal tedavinin yetersiz kalmasi halinde, hastanin durumu da uygunsa lazer girisimler veya cerrahi yöntemler uygulaniyor. Bu tedavilerle göziçi basincini kontrol altina alarak, mevcut görme yeteneginin korunmasi amaçlaniyor. Ancak görme kaybinin geri gelmeyecegi gibi, artisi da beklenemiyor. Dar açili gözlerde ise lazer iridotomi uygulamasi gerekiyor. ÇOCUKLARDA CERRAHI TEDAVI GEREKIYOR MU? Glokom hastaligi dogustan gelebiliyor. Bebeklerin kornea ve göz boyutlarinin büyük olmasi, isiga hassasiyet ve asiri sulanma ise en belirgin bulgulari olusturuyor. Tedavide ilk seçenek en kisa zamanda uygulanacak cerrahi oluyor. YANLIS TANI, GEÇ TEDAVI KADAR KÖTÜ! Glokomda tedaviye baslama zamani ve hastanin uyumu, tedavinin basarisini etkiliyor. Günümüzde birtakim kuruluslar topluma açik alanlarda göz taramasi yapiyor. Ancak yasaklanmis olan bu uygulamalar sonrasi elde edilen bulgular, hastalari yanlis bilgilendirip panige kapilmalarina yol açabiliyor. Hatali tani alan hastalara gereksiz ilaç tedavisi uygulaniyor. Tanida geç kalmak ne kadar kötüyse yanlis tani da bir o kadar zararli oluyor. Çünkü tedavi için kullanilan ilaçlarin neredeyse hepsinin birtakim yan etkileri bulunuyor. Bu nedenle hastalarin göz muayenelerini alaninda uzman kurumlarda yaptirmasi ve onlarin yönlendirmesine göre tedaviye devam etmesi önem tasiyor |
Bookmarks |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | Arama |
Stil | |
| |