Modern yasam annenin yükünü arttirdi

[eg24]

Annelik bir kadinin hayatinda “kutsal” ancak bir o kadar da agir bir rol. Günümüzde çocuk sahibi bir kadin hem iyi bir anne, iyi bir es, hem iyi bir ev kadini, hem de is hayatinda basarili olmak zorunda. Kadinlar, günümüzde artik ayni süre içinde çok daha fazla is yapmak zorunda. Bu da kadinlarda yetememe duygusuna yol açabiliyor.

13 Mayis Anneler Günü yaklasirken, son yillarda anneligin degisen rolünü anlatan Anadolu Saglik Merkezi Uzman Psikolog Aylin Sezer sunlari söylüyor: “Bir kadin, gebeliginin ilk günlerinden itibaren artik sadece birisinin esi ya da kizi degil birisinin annesi olmaya hazirlaniyor. Dolayisiyla, artik hem duygusal hem de sosyal olarak farkli bir rol üstleniyor. Gebelik; kadinin, bir çocugun, fiziksel ihtiyaçlarinin ve korunmasinin saglanmasi kadar, birey olarak topluma kazandirilmasindan sorumlu kisi olacagi anlamina geliyor.”

Gebelik kadinin annesiyle olan iliskisini güçlendiriyor

Anadolu Saglik Merkezi Uzman Psikolog Aylin Sezer, gebelikle birlikte kadinlarin annelik rolünü üstlenmeye basladiklarini belirterek, “Anne olmak, bir kadinin annesiyle iliskisini daha iyi bir noktaya tasimasi için de önemli bir firsattir. Çünkü hem anne hem de kizi, anne olarak ortak bir noktada bulusmaktadirlar. Bunu empati olarak da düsünebiliriz. Bir kisinin kendisini karsisindakinin yerine koyabilmesinin en iyi yolu, benzer roller edinebilmesidir. Anne olmak da toplumsal bir roldür. Anne olunca, bir çocugun fiziksel, ruhsal ve sosyal bütünlügünden sorumlu olmanin yarattigi, bizim daha önce hiç anlayamadigimiz duygulari çok daha iyi sekilde anlamaya baslariz. Annemizle olan iliskimize farkli bir gözle bakabiliriz. Iliskideki olumsuzluklari ya da çatismalari fark edip, çözmeye çalisabiliriz. Dolayisiyla bu süreç, anneyle daha önce yasanan olumsuzluklarin gözden geçirilmesi için de büyük bir firsattir” diyor.

Son yillarda kadin çalisma hayatinda daha aktif

Kadinlarin anneleriyle kurduklari iliski çok özel bir iliskidir. Kendi anneleriyle kurduklari bagi, hayatlarinin ileriki dönemlerinde ya çok yakin kiz arkadaslariyla ya da kendi çocuklariyla tekrar kurabiliyorlar. Bu çok yakin bir bagdir. Kadinlar, bu iliskiyi hayatlari boyunca ariyorlar.

Günümüzde annelik rolünün eski zamanlara göre degistigini vurgulayan Uzman Psikolog Sezer, “Eskiden kadinlardan evlenerek çocuk sahibi olmalari, çocuklarini büyütmeleri ve ev islerini yapmalari beklenirdi.

Son yillarda kadinin çalisma hayatinda daha aktif roller almasiyla, bu görevlere bir de basarili is kadini olmak eklendi. Günümüzde çocuk sahibi bir kadin hem iyi bir anne, iyi bir es, hem iyi bir ev kadini, hem de is hayatinda basarili olmak zorunda. Ama tüm bu görevleri gerçeklestirmesi için gereken sürede herhangi bir artis olmadi. Kadinlar, günümüzde artik ayni süre içinde çok daha fazla is yapmak zorunda. Bu da kadinlarda yetememe duygusuna yol açabiliyor” diye konusuyor.

Basarili olamama kaygisi...

Yetememe duygusu, özellikle yeni annelerde, çocuguna yeterli egitim verememe, çocugunu iyi yetistirememe korkusu ile günümüzde sikça söz edilen “süper annelige” yol açiyor. Bu kaygilari tasiyan anne, kendisinin veremeyecegini disaridan saglama çabasi içerisine girerek, çocugu tasiyamayacagi yükün altina sokabiliyor. Bu durum çocugu çok zorlamadigi sürece olumlu bir düsünce sekli olabiliyor. Ancak çocugun kapasitesinin, yapabilip yapamayacaklarinin, her zaman göz önünde bulundurulmasi gerekiyor. Çünkü agirlasan kosullar nedeniyle annede ortaya çikan huzursuzluk, bir süre sonra çocugu da olumsuz yönde etkileyebiliyor.