Alt 18 Şubat 2015, 17:29   #1
Senior Member
 
Üyelik tarihi: 01 Şubat 2015
Mesajlar: 6,382
Standart 1 Haftadan Uzun Süren Bel Ağrısına Dikkat!

Bağırsak ve idrar yolu enfeksiyonlarının, iltihaplı romatizma hastalıkları içerisinde en sık görülen ve iltihaplı romatizma olarak bilenen ''Ankilozan spondilit (AS)'' başlangıcını etkileyebileceği belirtildi.

Türkiye Romatizma Araştırma ve Savaş Derneği Başkanı Prof. Dr. Şebnem Ataman, bir kaç haftanın üzerinde devam eden, istirahat sonrası sabahları tutukluk yaratan bel ağrısının, iltihaplı romatizma hastalığının belirtisi olabileceğini söyledi.

Bel ağrısı şikayetlerinin görülme sıklığının oldukça yüksek olduğunu ifade eden Ataman, yaklaşık her 100 kişiden 65-80'inin yaşamının herhangi bir döneminde bel ağrısı sorunu yaşadığını belirtti. Ataman, yapılan çalışmalarda ağrılarının yüzde 50'sinin ilk hafta, yüzde 90'ının 2. hafta sonunda geçtiğini, yüzde 10'unda ise sorunun devam ettiğinin ortaya konduğunu anlattı.

Ataman, 2 haftanın üzerinde devam eden, gece ağrısı ve sabahları belde tutukluluk yaratan ağrının, iltihaplı romatizma hastalığının belirtisi olabileceğine dikkati çekerek, bu gibi durumlarda vakit kaybetmeden fizik tedavi ve rehabilitasyon ya da ramatoloji uzmanına başvurulması gerektiğini kaydetti.

İltihaplı romatizma hastalıkları içerisinde en sık beli etkileyen AS'nin ağrı veren ve zaman içinde ilerleyerek ciddi sağlık sorunlarına yol açabilen önemli bir hastalık olduğunu vurgulayan Ataman, omurgada tutukluk ve kısıtlılık halinin AS'nin en belirgin sonucu olduğunu ifade etti. Ataman, hastalığa ilişkin şu bilgileri verdi.

'AS ile birlikte omurgada öne doğru bükülme ve hareket zorluğu görülür. Çok nadir olarak göz, akciğer, barsak, böbrek ve kalbi de etkileyebilir. AS'de ilk tutulan bölge sıklıkla leğen kemiğidir. Buna bel, göğüs kafesi ve boyun bölgeleri de zamanla eklenebilir.

Bu bölgelerde, kiriş ve bağların kemiğe yapıştıkları yerde inflamasyon 'mikropların neden olmadığı iltihaplanma' ortaya çıkar. Yapışma yerlerinde aşınmalar meydana gelir ve yeni kemik oluşur. Kiriş ya da bağlardaki elastik dokuların yerine kemik dokusunun geçmesiyle birlikte harekette azalma olur. İnflamasyonun tekrarlamasına bağlı kemik oluşumları artar ve omurga kemikleri kaynaşarak bütün bir hal alır ve bu da hareketlerin kısıtlanmasıyla sonuçlanır.''

Ataman, hastalığın ilk dönemlerde görülen hareket kısıtlılığının, ağrı ve kas kasılmalarına bağlı ortaya çıktığını ve ilaç kullanımı ile düzeldiğini, ilerleyen dönemde kemiklerdeki birleşmeden sonra ortaya çıkan hareket kısıtlılığının ise büyük oranda kalıcı olduğunu söyledi.

Genetik faktörlerin hastalığın oluşumunda en önemli etkenlerden biri olduğuna dikkati çeken Ataman, hastalığın ''HLA B27'' isimli özel bir geni taşıyanlarda görülme sıklığının daha yüksek olduğunu vurguladı.

Ataman, anne, baba, kardeş, amca, hala, teyze gibi özellikle yakın aile bireylerinde AS öyküsü bulunduğu durumlarda diğer aile fertlerinin de risk altında olduğunu belirtti. Genetik faktörlerin dışında, çeşitli enfeksiyonların da hastalığı tetikleyebildiğine dikkati çeken Ataman, şunları kaydetti:

''Bağırsak ve idrar yolu enfeksiyonları, hastalığın başlangıcını tetikleyebilir. Mikroplar, vücutta immün sistemini etkileyerek hastalığın gelişme riskini artırabilir.

Enfeksiyonların niçin bu hastalığı tetiklediğine dair kesin bir delil olmamakla birlikte, bu mikropların vücudumuzdaki bazı yapılara benzerlik göstermesi sonucu immün mekanizmalar kendi yapılarına karşı aşırı bir reaksiyon göstermektedir ve kendi yapılarını bir düşman gibi görerek savaş açmaktadır. Bu da otoimmün dediğimiz bu hastalıkların ortaya çıkmasına neden olmaktadır.

Hastalık bu nedenle uygun genetik zeminde idrar ya da barsak enfeksiyonu gibi bir hastalıktan sonra genelde başlamaktadır. Ancak genelde sinsi bir başlangıç söz konusu olduğundan hastalığın tanısının konması aylar, hatta yıllar alabilmektedir.

Bu nedenle ailesinde AS öyküsü olan ve HLA B27 geni pozitif olan kişilerin bu enfeksiyonlardan korunması hastalığın ortaya çıkmasını önleyebilir.''

Prof. Dr. Şebnem Ataman, hastalığın tedavi edilmediğinde kalıcı sakatlığa yol açabildiğini, nadir de olsa yatalaklık ve hayati organlarda tahribat görülebildiğini hatta yaşam süresinin kısalabildiğini sözlerine ekledi.
eg24 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler Arama
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Kapalı



Tüm Zamanlar GMT +4 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 13:20.


Powered by vBulletin® Version 3.8.9
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

spacer kocaeli escort bursa escort bursa escort bursa escort seks hikayeleri gaziantep escort seks filmi izle etlik escort gaziantep escort izmir escort izmir escort izmir escort istanbul travesti rus escort çankaya escort sincan escort etlik escort Ankara escort bayan Escort ankara Escort ankara Escort eryaman Keçiören escort Escort ankara Sincan escort bayan Çankaya escort bayan istanbul Escort istanbul Escort Acıbadem Escort Ataşehir Escort Bostancı Escort Göztepe Escort Kadıköy Escort Kartal Escort Kurtköy Escort Maltepe Escort Anadolu Yakası Escort Kartal escort Kurtköy escort Maltepe escort Pendik escort Kartal escort etlik escort etimesgut escort Escort bayan Escort bayan bahisu.com girisbahis.com Escort escort escort escort travestileri travestileri altyazılı porno şişli escort istanbul escort mecidiyeköy escort beşiktaş escort taksim escort fındıkzade escort çapa escort fatih escort topkapı escort escort şişli escort bayan bayrampaşa escort merter escort escort mecidiyeköy bursa escort bursa escort bursa escort bursa escort bursa escort alt yazılı porno Casibom Casibom Casibom Giriş Casibom Yeni Giriş Onwin

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51