Tenisçi Dirsegi Mouse Tutan Elleri Vuruyor

[eg24]

Dirsegin dis kismindaki “lateral epikondil” adi verilen kemige yapisan tendonlarin dejenerasyonu sonucu olusan agriya “tenisçi dirsegi” deniyor. Ilk olarak tenis oynayanlarda tanimlanan bir hastalik oldugu için “tenisçi dirsegi” adi verilen bu hastalik aslinda birçok kesimi tehdit ediyor. Eskiden ev hanimlarinin temizlik sonrasinda uzun süre ara vermeden bez sikmalari, erkeklerin de uzun süre tornavida kullanmalari en önemli nedenler arasinda yer aliyordu. Günümüzde ise bilgisayar kullaniminin yayginlasmasi sonucu uzun süreli klavye veya mouse kullanan kisileri daha sik tehdit ediyor. Acibadem Bakirköy Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmani Doç. Dr. Özgür Çetik, bu hastaligin ortaya çikisindaki en önemli nedenin hatali mouse kullanimi olduguna dikkat çekerek, ” Uzun süreli mouse kullanilmasi ve mouse’un çok siki kavranarak tutulmasi günümüzde tenisçi dirseginin en önemli sebeplerinden biri oldu. Dis agrisina benzeyen sabit ve sürekli hal alan agri hayat kalitesini düsürüp kisiyi mutsuzluga ve is hayatinda verimsizlige sürükleyebiliyor. Bu nedenle mouse kullanan kisilerin tenisçi dirseginden korunmalari için mouse kullaniminda sik yapilan hatalardan kaçinmalari çok önemli.” diyor.

Agri siklikla aktivite sonrasinda basliyor

Ortopedi ve Travmatoloji Uzmani Doç. Dr. Özgür Çetik, tenisçi dirseginin çogunlukla aktivite sonrasinda dirsegin dis kismindan baslayip ön kola yayilan künt agri ile ortaya çiktigini belirterek sunlari söylüyor: “Bu hastaligin lateral epikondil adi verilen dirsek dis kenarindaki kemige yapisan tendonlar üzerinde mikro yirtiklar ile basladigi biliniyor. Mikro yirtiklar zaman içerisinde düsük siddetteki travmalarin sik tekrarlanmasi sonucunda gelisiyor.”

Mouse kullanirken bu hatalari asla yapmayin!

Tenisçi dirsegi özellikle parmaklarin asiri sikildigi hareketler ile ortaya çikiyor. Doç. Dr. Özgür Çetik, mouse kullanirken dikkat etmeniz gereken noktalari söyle siraliyor:

1.Sik tekrarlanan hareketlerden kaçinin,

2.Mouse’u çok siki tutmayin,

3.Küçük mouse kullanmayin. Avuç içini dolduracak büyüklükte mouse tercih edin.

4.Yaptiginiz ise belirli periyotlar halinde, örnegin her saat basi 15 dakika ara verin.

5.Isimizin stresli olmasi farkinda olmadan mouse’u daha siki tutmamiza neden oluyor. Bu yüzden isyerindeki stresin azaltilmasi önemli.

Detayli muayene tani koymak için yeterli geliyor

Doç. Dr. Özgür Çetik, tenisçi dirsegi tanisinin genellikle muayene ile konabildigini belirterek sözlerine söyle devam ediyor: “Dirsek dis çikinti kemiginin 5 mm kadar alt kismina baski uygulandiginda agri ortaya çikmasi bu hastaligin tipik belirtisi. El bileginin yukari dogru kaldirilmasina karsi güç uygulandiginda dirsek dis kemigi civarinda agri ortaya çikiyor. Ayrica ön kolu dirence karsi disa çevirmek de agriyi artiriyor. Bazen dirsek eklemini ilgilendiren baska hastaliklardan ayirmak için röntgen- MR gibi radyolojik görüntüleme yöntemlerine basvuruluyor. Özellikle dirsek eklemine yakin bulunan ve Posterior interosöz siniri olarak isimlendirilen sinir sikismasi tenisçi dirsegi ile karisabiliyor. Detayli muayene ile ayirici tani yapilabiliyor.

Ameliyat disi yöntemler genellikle çözüm sunuyor!

Doç. Dr. Özgür Çetik, tenisçi dirseginin yüzde 95 oraninda ameliyat disi yöntemlerle tedavi edilebildigini belirterek su bilgileri verdi:

•Agrilar yeni baslamissa, ilaç-buz ve istirahat tedavisi oldukça yarar sagliyor.

•Eger bu yöntemlerle tedavi saglanamamissa özel dirseklik kullanimi- atelleme yöntemleri- fizik tedavi uygulamalar (ESWT, masaj, ultrason vb.) veya enjeksiyon yöntemlerinden biri ya da birkaçi birlikte kullanilabiliyor.

•Enjeksiyon tedavisinde 2 yöntem ön plana çikiyor; birincisi steroid enjeksiyonu yapmak. Bu yöntem çok uzun yillardir kullaniliyor. Ayni dirsege 1-3 kez deneniyor. Yöntemin basari orani yüzde 40-60 araliginda oluyor. Ikinci enjeksiyon yöntemi ise PRP enjeksiyonu.

•En az 6-8 ay süren tedavi sonrasinda hastalarin yüzde 5-10’u bu tedavi yöntemlerinden fayda görmedigi için ameliyat ediliyor.

•Tenisçi dirsegi tedavisinde hiçbir yöntemin yüzde 100 basari sansi olmuyor. Cerrahi tedavi uygulanan hastalarda bile yüzde 2-5 arasinda degisen oranlarda agrinin geçmeme ihtimali bulunuyor.

PRP yöntemi ile basari sansi artiyor

Ortopedi ve Travmatoloji Uzmani Doç. Dr. Özgür Çetik, PRP (Platelet Rich Plazma) yöntemiyle tenisçi dirseginin tedavisinde basari sansinin arttigina dikkat çekerek bu yöntemin nasil uygulandigini söyle anlatiyor: “PRP; kisinin kendisinden alinan kandan elde edilen iyilestirici faktörlerin yogun olarak bulundugu bir sivinin dejenere olan tendon bölgesine enjekte edilmesi yöntemidir. Yöntem poliklinik sartlarinda, kullanilan cihaza göre hastadan 8 cc ile 30 cc arasinda kan alinmasiyla basliyor. Bu kan steril kaplara konularak, özel cihazlarda santirfüj ediliyor. Bu asamada kanin içine hiçbir katki maddesi veya ilaç konulmuyor. Cihaz tarafindan kan ayristirilarak iyilestirici faktörlerin yogun olarak bulundugu kisim ayristiriliyor. Ardindan sivi problemli alana enjekte ediliyor. Yöntem 2 veya 3 kez ayni sekilde tekrarlandiktan sonra maksimum basari elde ediliyor. PRP’nin en önemli avantaji; kisinin kendi kani olmasi, herhangi bir yabanci kimyasal içermemesi ve diger yöntemlere göre basari oraninin daha yüksek olmasi.”

Her 2 tenisçiden 1’i bu dertten muzdarip

Tenis sporuna olan ilginin her geçen gün artmasi sonucu amatör sporcularin uzun sure uygun olmayan raket ile vurus yapmalari, tenisçi dirseginin diger önemli nedenler arasinda yer aliyor. Öyle ki 35 yas üstü tenisçilerin yüzde 50′ si, 50 yas üstü tenisçilerin ise yüzde 60′i spor yasantilarinin bir döneminde bu sorunla karsilasiyor.”