Gerçek Doping Genlerde Gizli!

[eg24]

Spor ve genetik alaninda çalismalariyla bilinen Üsküdar Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Ögretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Korkut Ulucan, sporcularin dopinge basvurmadan basarilar elde edebileceklerini söyledi. Uygun genetik yapinin uygun antreman programi ile birlestiginde doping alimina gerek kalmayacagini vurgulayan Ulucan, gerçek dopingin kisinin genlerinde gizli oldugunu ifade etti.

Son günlerde ülkemizde arka arkaya yasanan doping skandallari Türk sporuna ve sporcusuna uluslararasi arenada ciddi itibar kaybi yasattigi bir gerçek. Öyle ki bu skandallar itibar kaybinin yaninda ciddi cezalari da getiriyor. Dopingle mücadelede WADA (World anti- doping agency) yillardir sert yaptirimlar ile ugrasmakta ve sonucunda sporculara ve ülkelere büyük cezalar veriyor.

Spor ve genetik alaninda önemli çalismalar yürüten Üsküdar Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Ögretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Korkut Ulucan erken yaslarda yapilacak genetik analizlerle sporcularin dopinge ihtiyaç duymadan önemli basarilar elde edebilmelerinin mümkün oldugunu söyledi. Ulucan yaptigi açiklamada;

Kazanma hirsi sporcuda baski olusturuyor!

Sporun dogasinda olan kazanma hirsi çogu zaman sporcularda psikolojik baski olusturmakta. Kulüplerinin veya çevrelerinin beklentileri kimi zaman kendi beklentilerinin de önüne geçmekte ve bu da sporculari çogu zaman sporcu kimliklerinden çikarmaktadir.

Genetik testler dopingin yerini alabilir!

Hücrelerimizde bulunan genler bizlerin metabolizmasini ve birçok özelligini belirlemekte. Kaslarimizin çalisma seklinden kasilmalarina, oksijen tüketimlerinden ortam degisikliklerine adaptasyonlari genlerin kontrolünde olmaktadir. Genlerdeki bu degisiklikler günümüzde belirlenebilmektedir. Bu farkliliklara bakilarak bir bireyin ne tarz bir fiziksel aktiviteye yatkin olabilecegi ve bireylerin özelliklerine göre de bireysel antreman programlari ile sporcu performanslari gelistirilebilir.

Genetige uygun programlarla basari daha kolay…

Bireylerdeki genetik varyasyonlar o bireyin fiziksel davranislari hakkinda bilgiler vermektedir. Örnegin bazi genlerimiz kaslarimizin daha yavas kasilmasina neden olurken baska bir genimiz de kilcal damarlarimizda dilasyona neden olarak kandan dokulara oksijen geçmesini kolaylastirmaktadir. Bir hücre zari proteini hücrelerimizde olusan laktik asidi hücrelerden kana geçmesini saglayarak yorgunluk hissini artirmakta, bu genin baska bir formu ise laktik asit geçisini yavaslatmaktadir. Bu gen profillerini barindiran kisiler daha dayanikli olabilmekte, kendi genetik yapilarina uygun çalisma programlari ile kisisel gelisimlerini gelistirebilmektedir.

Erken yapilan genetik analiz sporcu gelisimini hizlandiriyor…

Bireylerin hayatlarinin herhangi bir evresinde yapacaklari genetik testler, hayatlari boyunca uygulayacaklari hayat sartlari hakkinda bilgi verebilmektedir. Spor genetik alaninda da bu durum böyledir. Erken yasta yapilacak genetik analizler ile sporcularin gelisimleri çok daha hizli olabilecektir.

Testlerle hastalik tanisi da konuyor!

Sadece spora yatkinlik genleri degil, kardiyovasküler hastaliklarin da tanisi da konabilmektedir.

Sporcularin rütin testlerle belirlenemeyen bazi problemleri genetik testler ile belirlenebilir. Sporcular yapilarina uygun olmayan sportif aktivitelerde veya antreman programlarinda gereksiz zorlamalara maruz kalmaktadir. Bu zorlamalar ise kardiyovasküler sistem üzerinde büyük etki yapmaktadir. Sporculardaki bu tarz hastaliklara neden olabilecek genetik bozukluklar da tespit edilebilmekte ve böylece istenmeyen olaylarin önüne geçilebilmektedir. Zaten kisiye özel antreman programlari bu tarz istenmeyen olaylarin da önüne geçmektedir. Sonuç olarak uygun genetik yapi uygun antreman programi ile birlestiginde doping alimina gerek kalmayacak basarilar elde edilebilecektir.