Ramazan ayini saglikli ve kilo almadan tamamlayin!

eg24 · 08 Mart 2015, 14:13

Özel günler, bayramlar pek çogumuz için yemeklerle kutlanan ziyafetlere dönüsür. Ramazan ayi da bu önemli anlardan biridir. Çesit çesit yemekleriyle, tatlisiyla tuzlusuyla, dolmalari ve zeytinyaglilariyla, pidesi ve güllaciyla zenginlesen iftar sofralari ramazan ayinin vazgeçilmezlerindendir. Ancak yeme düzeninin tamamen degismesi ile vücutta gözlemlenen bazi degisiklikler sonucu beslenme sisteminde de birtakim düzenlemeler yapilmalidir. Aksi durumda sagligimiz bu durumdan olumsuz etkilenebilir. KadiköySifa Kadiköy Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmani Rabia Yurdagül, Ramazan ayinda beslenirken nelere dikkat edilmesi gerektigini anlatti.

Ögün sayisinin ve saatlerinin vücudun alisilmis beslenme ritminin çok disina çiktigi Ramazan ayinda sahur ile aksam yemegi arasinda geçen uzun açlik dönemi kan sekerinde düzensizliklerin ve düsmelerin yasanmasina neden olur.

Uzun süren açlik durumunun beraberinde getirdigi problemler söyle siralanabilir:

• Halsizlik,
• Yorgunluk,
• Bas agrisi,
• Bas dönmesi,
• Unutkanlik,
• Dalginlik,
• Dikkatsizlik,
• Uykuya meyil,
• Sinirlilik

Ayrica is veriminde düsmelere, ögrenme ve anlama kabiliyetinde azalmalara neden olur. Midenin uzun süre bos kalmasi sonucu mide asit salgisi artar ve hazimsizlik, siskinlik, eksime gibi çesitli sindirim sistemi sikayetleri görülür. Özellikle iftar saati yaklastikça sinirlilik, ani öfke patlamalari, konsantrasyon bozuklugu, bas agrisi, mide bulantisi ve halsizlik gibi belirtiler artar.

Uzun süren bir açlik döneminin (15-16 saat) ardindan tek ögünde ve daha hareketsiz olunan saatlerde yüksek miktarlarda besin tüketilir. Bu durum sindirim ve dolasim sistemi bozuklukluklarina, metabolizma hizinin düsmesine, harcanan günlük enerjinin azalmasina yol açar. Yavaslayan metabolizma sonrasi kilo problemleri olusur, daha önceden ülser ve reflü gibi sorunlar yasayan bireylerin özellikle bu dönemde uzun açlik dönemlerinin ardindan yasadiklari sikayetlerde artislar görülür. Hizli yemek yemek ve besinleri iyi çignemeden tüketme yine bu dönemde en sik görülen problemler olan gaz ve hazimsizliga neden olur.

Nasil beslenmeli ve nelere dikkat etmeliyiz?

Uzun süren açlik dönemlerinin, yavaslayan metabolizmanin vücuda verdigi olumsuzluklari en aza indirmek, yasam kalitesini düsüren saglik problemlerinin yasanmasini engellemek için Ramazan ayi boyunca beslenmede birtakim degisikliklere gidilmelidir. Oruç tutma kavraminin beslenme açisindan en hassas yönü vücudun uzun süre aç kalmasi nedeniyle metabolizma çalisma düzeninde yaptigi degisikliklerdir. Bu nedenle, sahura kalkmak ramazanda saglik açisindan büyük önem tasir. Sahura kalkilmadigi durumda vücut çok uzun saatler boyunca aç kalir ve bir seyler yeme süresi birkaç saat ile sinirli hale gelir. Bu sinirli zamanda yenilen besinlerin çesidine ve miktarina dikkat etmek vücudumuzda olusabilecek olumsuzluklari en alt düzeye indirmek açisindan önemlidir.

Porsiyon miktarlarini fazla artirmadan ve yenilenlerin içeriginde bulunan ögelere (yag, karbonhidrat, protein, vitamin, mineral) dikkat ederek ve en önemlisi de saglikli pisirme yöntemlerini kullanarak Ramazan ayini daha dinç ve daha saglikli geçirmek mümkün olacaktir. Ramazan ayi boyunca beslenme programimizi; metabolizma hizimizin düsecegi ve hareketlerimizin de normal zamana göre azalacagini göz önüne alarak düzenlememiz gerekir.

Sahurda besin degeri yüksek gidalar tercih edilmeli!

Kan sekerinin düsmesini ve uzun süreli açliga bagli olarak iftarda asiri besin tüketiminin önlenmesi için yavas sindirilen ve besin degeri yüksek gidalardan olusan sahur yemeginin ihmal edilmemesi gerekir. Sahura kalkmadan yalnizca iftar yemegi ile oruç tutmak son derece sakincalidir. Sahur, kisiyi gün boyunca oruca hazirlayan ögündür. Sahurda emilimleri diger besinlere kiyasla daha yavas olan, kan sekerini daha yavas yükselten ve tok tutan süt, peynir, yogurt, yumurta gibi besinler veya bu besinlerden olusan ögünler tüketilmelidir.

Geceden itibaren iftar zamanina kadar uzun süreli açlik ve özellikle sivi tüketiminin olmamasi önemli saglik sorunlarina neden olabilir. Sahur ve iftarda, iftar ile sahur arasinda geçen sürede su ve diger sivilarin alimi çok önemlidir. Alinacak toplam su miktari 8 - 10 bardak olmalidir. Sivi tüketimini artirmak için iftarda ilk yemek olarak çorba tercih edilebilir. Bir anda fazla miktarda yemek yemenin vücuda yükleyecegi yükü azaltmak için iftar tek ögün yerine iki ögüne bölünerek tüketilebilir. Hizli ve fazla yemek tüketiminden kaçinarak yavas yavas ve küçük porsiyonlar halinde yemeye ayrica dikkat etmek gerekir.

Ramazan ayini kilo artisi olmadan tamamlamak mümkün!

Pek çok kisinin kilo artisiyla sonlandirdigi Ramazan ayini enerjinizi düsürmeden, sagliginizda olumsuzluklarla karsilasmadan ve kilonuzu koruyarak geçirmek istiyorsaniz asagida yer alan önerilerimizi dikkate alin.

• Mutlaka sahura kalkin ve sahurda agir besinler yerine hazmi kolay, yüksek enerji içeren ve tok tutan besinleri tercih edin. Örnegin ekmek (tam tahilli, çavdar, kepek..) ve az yagli peynir ile hazirlayacaginiz tostunuzun yanina bir bardak süt veya ayran ya da yogurt tüketebilir, domates, salatalik gibi sebzeleri ve meyve gibi vitamin deposu besinleri ögününüze ekleyerek saglikli bir sahur menüsü olusturabilirsiniz.

• Iftarda bos mideye aniden yüklenmeyin. Hafif bir çorba ve 1 dilim ekmek/pideyle baslayacaginiz yemeginize bir süre ara verip (en az yarim saat) izgara veya firinda hazirlanmis et, tavuk, balik yanina biraz zeytinyagli veya salata ilave edip yogurt/ayran veya cacik esiliginde tamamlayabilirsiniz.

• Ifrar ile sahur arasina küçük ara ögünler ekleyerek yavaslayan metabolizmaniza destek olun. Tatli tüketmek istiyorsanniz iftar sonrasinda en az 2 saatlik dinlenmenin ardindan hafif tatlilari (meyve tatlilari, sütlü tatlilar, dondurma gibi) tüketebilirsiniz.

• Gün boyu susuz kalinacagi için iftar ile sahur arasinda sivi ihtiyacinizi karsilayin. Su ile birlikte ayran, taze sikilmis meyve ve sebze sulari, çorba, komposto, gibi içeceklerle sivi aliminizi artirabilirsiniz.

• Kan sekerini hizla yükselten besinler yerine posa miktari fazla olan besinleri tercih ederek daha uzun süre tok kalabilirsiniz. Kepekli ekmek, çok tahilli ekmek, çavdar ekmegi, kepekli makarna, kepekli pirinç, bulgur, sebze, meyve, kurubaklagiller, ceviz, findik, badem gibi yüksek lifli besinleri tüketerek sindirim sisteminizin çalismasina da destek olabilirsiniz.

• Vitamin ve mineral ihyiacinin karsilanmasini saglayan sebze ve meyvelere agirlik verin. Her gün en az 5 porsiyon sebze ve meyve tüketerek hem vücudunuzun bu dönemde artan besin ögesi ihtiyacini karsilayabilir hem de sagliginiza katkida bulunabilirsiniz.

• Yavaslayan metabolizmanizi hizlandirmak, kilo alisini engellemek için düzenli egzersiz yapin.

08 Mart 2015, 14:13	#1
eg24 Senior Member Üyelik tarihi: 01 Şubat 2015 Mesajlar: 6,382	Ramazan ayini saglikli ve kilo almadan tamamlayin! Özel günler, bayramlar pek çogumuz için yemeklerle kutlanan ziyafetlere dönüsür. Ramazan ayi da bu önemli anlardan biridir. Çesit çesit yemekleriyle, tatlisiyla tuzlusuyla, dolmalari ve zeytinyaglilariyla, pidesi ve güllaciyla zenginlesen iftar sofralari ramazan ayinin vazgeçilmezlerindendir. Ancak yeme düzeninin tamamen degismesi ile vücutta gözlemlenen bazi degisiklikler sonucu beslenme sisteminde de birtakim düzenlemeler yapilmalidir. Aksi durumda sagligimiz bu durumdan olumsuz etkilenebilir. KadiköySifa Kadiköy Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmani Rabia Yurdagül, Ramazan ayinda beslenirken nelere dikkat edilmesi gerektigini anlatti. Ögün sayisinin ve saatlerinin vücudun alisilmis beslenme ritminin çok disina çiktigi Ramazan ayinda sahur ile aksam yemegi arasinda geçen uzun açlik dönemi kan sekerinde düzensizliklerin ve düsmelerin yasanmasina neden olur. Uzun süren açlik durumunun beraberinde getirdigi problemler söyle siralanabilir: • Halsizlik, • Yorgunluk, • Bas agrisi, • Bas dönmesi, • Unutkanlik, • Dalginlik, • Dikkatsizlik, • Uykuya meyil, • Sinirlilik Ayrica is veriminde düsmelere, ögrenme ve anlama kabiliyetinde azalmalara neden olur. Midenin uzun süre bos kalmasi sonucu mide asit salgisi artar ve hazimsizlik, siskinlik, eksime gibi çesitli sindirim sistemi sikayetleri görülür. Özellikle iftar saati yaklastikça sinirlilik, ani öfke patlamalari, konsantrasyon bozuklugu, bas agrisi, mide bulantisi ve halsizlik gibi belirtiler artar. Uzun süren bir açlik döneminin (15-16 saat) ardindan tek ögünde ve daha hareketsiz olunan saatlerde yüksek miktarlarda besin tüketilir. Bu durum sindirim ve dolasim sistemi bozuklukluklarina, metabolizma hizinin düsmesine, harcanan günlük enerjinin azalmasina yol açar. Yavaslayan metabolizma sonrasi kilo problemleri olusur, daha önceden ülser ve reflü gibi sorunlar yasayan bireylerin özellikle bu dönemde uzun açlik dönemlerinin ardindan yasadiklari sikayetlerde artislar görülür. Hizli yemek yemek ve besinleri iyi çignemeden tüketme yine bu dönemde en sik görülen problemler olan gaz ve hazimsizliga neden olur. Nasil beslenmeli ve nelere dikkat etmeliyiz? Uzun süren açlik dönemlerinin, yavaslayan metabolizmanin vücuda verdigi olumsuzluklari en aza indirmek, yasam kalitesini düsüren saglik problemlerinin yasanmasini engellemek için Ramazan ayi boyunca beslenmede birtakim degisikliklere gidilmelidir. Oruç tutma kavraminin beslenme açisindan en hassas yönü vücudun uzun süre aç kalmasi nedeniyle metabolizma çalisma düzeninde yaptigi degisikliklerdir. Bu nedenle, sahura kalkmak ramazanda saglik açisindan büyük önem tasir. Sahura kalkilmadigi durumda vücut çok uzun saatler boyunca aç kalir ve bir seyler yeme süresi birkaç saat ile sinirli hale gelir. Bu sinirli zamanda yenilen besinlerin çesidine ve miktarina dikkat etmek vücudumuzda olusabilecek olumsuzluklari en alt düzeye indirmek açisindan önemlidir. Porsiyon miktarlarini fazla artirmadan ve yenilenlerin içeriginde bulunan ögelere (yag, karbonhidrat, protein, vitamin, mineral) dikkat ederek ve en önemlisi de saglikli pisirme yöntemlerini kullanarak Ramazan ayini daha dinç ve daha saglikli geçirmek mümkün olacaktir. Ramazan ayi boyunca beslenme programimizi; metabolizma hizimizin düsecegi ve hareketlerimizin de normal zamana göre azalacagini göz önüne alarak düzenlememiz gerekir. Sahurda besin degeri yüksek gidalar tercih edilmeli! Kan sekerinin düsmesini ve uzun süreli açliga bagli olarak iftarda asiri besin tüketiminin önlenmesi için yavas sindirilen ve besin degeri yüksek gidalardan olusan sahur yemeginin ihmal edilmemesi gerekir. Sahura kalkmadan yalnizca iftar yemegi ile oruç tutmak son derece sakincalidir. Sahur, kisiyi gün boyunca oruca hazirlayan ögündür. Sahurda emilimleri diger besinlere kiyasla daha yavas olan, kan sekerini daha yavas yükselten ve tok tutan süt, peynir, yogurt, yumurta gibi besinler veya bu besinlerden olusan ögünler tüketilmelidir. Geceden itibaren iftar zamanina kadar uzun süreli açlik ve özellikle sivi tüketiminin olmamasi önemli saglik sorunlarina neden olabilir. Sahur ve iftarda, iftar ile sahur arasinda geçen sürede su ve diger sivilarin alimi çok önemlidir. Alinacak toplam su miktari 8 - 10 bardak olmalidir. Sivi tüketimini artirmak için iftarda ilk yemek olarak çorba tercih edilebilir. Bir anda fazla miktarda yemek yemenin vücuda yükleyecegi yükü azaltmak için iftar tek ögün yerine iki ögüne bölünerek tüketilebilir. Hizli ve fazla yemek tüketiminden kaçinarak yavas yavas ve küçük porsiyonlar halinde yemeye ayrica dikkat etmek gerekir. Ramazan ayini kilo artisi olmadan tamamlamak mümkün! Pek çok kisinin kilo artisiyla sonlandirdigi Ramazan ayini enerjinizi düsürmeden, sagliginizda olumsuzluklarla karsilasmadan ve kilonuzu koruyarak geçirmek istiyorsaniz asagida yer alan önerilerimizi dikkate alin. • Mutlaka sahura kalkin ve sahurda agir besinler yerine hazmi kolay, yüksek enerji içeren ve tok tutan besinleri tercih edin. Örnegin ekmek (tam tahilli, çavdar, kepek..) ve az yagli peynir ile hazirlayacaginiz tostunuzun yanina bir bardak süt veya ayran ya da yogurt tüketebilir, domates, salatalik gibi sebzeleri ve meyve gibi vitamin deposu besinleri ögününüze ekleyerek saglikli bir sahur menüsü olusturabilirsiniz. • Iftarda bos mideye aniden yüklenmeyin. Hafif bir çorba ve 1 dilim ekmek/pideyle baslayacaginiz yemeginize bir süre ara verip (en az yarim saat) izgara veya firinda hazirlanmis et, tavuk, balik yanina biraz zeytinyagli veya salata ilave edip yogurt/ayran veya cacik esiliginde tamamlayabilirsiniz. • Ifrar ile sahur arasina küçük ara ögünler ekleyerek yavaslayan metabolizmaniza destek olun. Tatli tüketmek istiyorsanniz iftar sonrasinda en az 2 saatlik dinlenmenin ardindan hafif tatlilari (meyve tatlilari, sütlü tatlilar, dondurma gibi) tüketebilirsiniz. • Gün boyu susuz kalinacagi için iftar ile sahur arasinda sivi ihtiyacinizi karsilayin. Su ile birlikte ayran, taze sikilmis meyve ve sebze sulari, çorba, komposto, gibi içeceklerle sivi aliminizi artirabilirsiniz. • Kan sekerini hizla yükselten besinler yerine posa miktari fazla olan besinleri tercih ederek daha uzun süre tok kalabilirsiniz. Kepekli ekmek, çok tahilli ekmek, çavdar ekmegi, kepekli makarna, kepekli pirinç, bulgur, sebze, meyve, kurubaklagiller, ceviz, findik, badem gibi yüksek lifli besinleri tüketerek sindirim sisteminizin çalismasina da destek olabilirsiniz. • Vitamin ve mineral ihyiacinin karsilanmasini saglayan sebze ve meyvelere agirlik verin. Her gün en az 5 porsiyon sebze ve meyve tüketerek hem vücudunuzun bu dönemde artan besin ögesi ihtiyacini karsilayabilir hem de sagliginiza katkida bulunabilirsiniz. • Yavaslayan metabolizmanizi hizlandirmak, kilo alisini engellemek için düzenli egzersiz yapin.

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)