Go Back   KeyifVakti.NET > Genel Forum, Genel Bölümler > Sağlık Forum , Sağlık Forumları
Yardım Ajanda Bugünki Mesajlar Arama

Cevapla
 
Seçenekler Arama Stil
Alt 09 Mart 2015, 16:00   #1
Senior Member
 
Üyelik tarihi: 01 Şubat 2015
Mesajlar: 6,382
Standart Alisveris hastalik haline gelmeden yardim alin!

Alisveris yapmak kuskusuz kadinlarin en sevdigi aktivitelerden biridir. Hatta kadinlarin milli sporu bile denilebilir. Ancak alisveris hayatin odak noktasi haline gelirse, karsilanabilenden fazla harcama söz konusu olursa tehlike çanlari çalmaya baslamistir. KadiköySifa Atasehir Hastanesi Uzman Klinik Psikologu Merve Büyükkucak, neden tutkuyla alisveris yaptigimizi, bu tutkunun altinda yatan sorunlarin ve alisverisin nasil hastaliga dönüsebilecegini anlatiyor.

Özellikle endüstrilesmis ülkelerde alisverisin cinsiyete dayali olarak farkli bir aktivite haline geldigini görebiliyoruz. Alisveris daha çok kadinin alanina giren bir sey ve erkek aslinda daha çok parasal islerle ilgilenir oluyor. Kadinlarin alisveris aktivitesine erkeklere göre daha pozitif bir tutumu oluyor. Arastirmalar kadinlarin erkeklere oranla daha aktif alisveris yaptiklarini, daha fazla ürün aradiklarini ve vitrin gezdiklerini gösteriyor. Zaten birçok erkegin de alisveris yapmayi sevmedigini dile getirdigini biliriz. Erkeklerden farkli olarak birçok kadin alisverisi bir bos zaman aktivitesi olarak görür, tipki bir kafede kahve içme, yemek yeme, gezip dolasma, hatta sadece yürüyüs yapma gibi. Alisveris bazen de böyle keyifli bir aktivite yerine bir is gibi görülebilir; örnegin ihtiyaç duyulan bir seyi arama bulma ve sonunda satin alma gibi, net bir amaca yönelik olarak.

Satin alma eylemi tatmin duygusu yaratiyor!

Alisveris eskiden ihtiyaçlarin giderilmesi anlamina gelirken son yillarda artik birtakim duygusal ihtiyaçlarin giderilmesine de cevap verdigi anlasildi. Bu nedenle isin bir de duygusal boyutu var; çünkü yeni bir sey satin almak birçok insana kendini iyi hissettiren ve hayatin birçok alaninda kolaylikla hissedemedigimiz bir güç hissi verebiliyor. Satin alinan seyden çok satin almanin yarattigi tatmin ön plana geçiyor aslinda.

Alisveris sinir ve öfkeyi degil üzüntüyü hafifletiyor!

Birçok arastirma alisveris yapmanin sinir ve öfkeyi degil ancak o an için üzüntüyü hafifletici etkisi oldugunu gösteriyor. Sinir daha çok kontrol hissi ile iliskilendirilen bir duygu ama üzüntü öyle degil. Üzüntü belki birçok duygudan daha da fazla olarak kontrol hissinin kaybi ile eslestirebiliyor. Çünkü üzüntü yasayan insanlar genelde üzüntülerin kaynagini baskalariyla ya da sansla açiklamaya daha meyilli oluyorlar. Bu nedenle alisveris de bu kaybedilen kontrol hissini onarma amaciyla kullanilabiliyor. Çünkü alisveris nerede alisveris edeceginiz, hangi magazadan satin alacaginiz ve ne alacaginiz gibi birçok kisisel seçimi ve dolayisiyla kisisel kontrolü içinde barindiran bir aktivite.

Bunun yani sira yeniligin her zaman canlandirici etkisi var; böylelikle sikilmaya da bir alternatif aslinda alisveris. Özellikle kadinlar için alisveris etmenin canlandirici bir etkisi oldugu bilinmekte. Alisveris bir kadinin stresini ve kaygisini azaltabilir, onda tatmin hissi yaratabilir. Özellikle de uygun fiyata bir ürün satin alindiginda bir basari hissi de buna eslik edebiliyor.

Kazanmak, sahip olmak seratonin seviyesini yükseltiyor!

Beyin kimyasi açisindan baktigimizda ise alisveris sirasinda seratoninin katkisindan da bahsetmek mümkün. Söyle ki, mutluluk hormonu olarak da bilinen seratoninin yetersiz seviyelerde olmasi depresif duygudurumlari ile eslesmekte ve medikal destekle normal seviyelere çikarilmaya çalisilmakta. Yasamimizda birçok aktivite aslinda bu seratonin etkisini yapabiliyor; örnegin: gün isigi, egzersiz, masaj ya da mutlu oldugumuz anlari düsünmek gibi. Ayni zamanda kazanmak, sahip olmak da ayni etkiyi yapiyor. Alisveris yapmak ya da hediye vermek de ayni amaca hizmet edebiliyor. Depresif duygudurumunda daha çok kayip hissi ön plandayken aslinda almak ve sahip olmakla bu his tersine çevriliyor. Bu nedenle de birçok insan, en basta kadinlar sikildiginda ya da depresif hissettiginde alisverise yönelebiliyor.

Elbette kadinlar için isin bir de görsel yani var. Evrim teorilerinden de bildigimiz gibi kadin dis görünümü ve güzelligi erkek ise gücü ile ön planda olan bir varlik. Dolayisiyla dis görünümü güzellestirmeye ve diger kadin rakiplerinin arasindan siyrilmaya dair bir alisveris merakindan illa ki söz etmek mümkün, ancak burada alisveris konusunu sadece dis görünümle kendini begendirme istegi ile sinirlamak dogru olmayacaktir; evi için ya da ailesi için de kadinlarin siklikla alisveris yaptigini biliyoruz. Burada da “iyi hissetme”ye dair motivasyonlarin ön plana geçebilecegini söyleyebiliriz. Ayni zamanda arkadaslarla sosyallesme, atmosfer degisimi, gibi stresi azaltici etkisi de oluyor.

Indirimli alisveris neden daha cazip?

Burada kaçirmaktan korkma duygusu devreye giriyor (fear of missing out). Halbuki %70 indirime girmeyen bir tshirt’ü neden daha önce istemedigimizi ve indirimdeyken üzerine atladigimiz bilemeyiz, anlayamayiz. Tabii bu korku ayni zamanda baskalariyla da rekabet ettigimizi bilmemizle birlikte daha da artar. Hatta öyle ki bazen kazanmak, satin almanin da önüne geçer. Indirimde birçok güzel ürün satin alabilmek kisiye bir zafer hissi verebiliyor. Çünkü kisi baskalarinin da ayni kalabalik içerisinde sahip olmak istedigi bir seye sahip olmayi basarmis oluyor. Indirim sirasindaki kalabalik duygularin etkisini artirirken rekabet hissi de gerçekte aldigimiz seyin degerini veya ihtiyacimizi rasyonel sekilde degerlendirebilme yetimizi bozabiliyor. Bir de çogunlukla bir ürünün fiyatini onun kalitesiyle esitleme gibi bir egilimimiz oluyor. Bu durumda gerçekte fiyati daha ucuz olan ve daha sik kullanabilecegimiz bir gömlektense fiyati çok yüksekken simdi düsmüs ama aslinda o kadar da sik giyemeyecegimiz bir gömlek daha cazip hale gelebiliyor. Tabii bir de bu indirimler aslinda ne kadar harcadigimizdan ziyade ne kadar az para verdigimiz ve ne kadar parayi kurtardigimiza odaklanmamiza sebep oluyor. Ancak indirim furyasina kapilip da ucuzladigi için çok ürün satin alindiginda kisiler bu sefer kredi karti ekstrelerinde gördükleri rakama sasirabiliyorlar; çünkü sonuç hiç de avantajli bir alisveris anlamina gelmeyebiliyor. Bir yandan da bu dönemlerde alisveris yapmak bir sey bulmak anlaminda oldukça zaman harcamanizi gerektiren bir durum. Bu nedenle de bu harcanan sürede eve eli bos dönmemek de önem kazanabiliyor. Herhangi bir sey “bulabilmek” bir amaç haline gelebiliyor. Ve birçok arastirma da aslinda indirimde alisveris yapan insanlarin en nihayetinde indirim olmayan dönemde yapanlara oranla çok daha fazla para harcadiklarini gösteriyor. Çünkü genelde satin aldiklari sey aslinda gerçekten çok istemedikleri ya da onlari çok da tatmin etmeyen bir ürün olabiliyor ve bu nedenle de daha hoslarina gidecek bir sey bulma amaciyla alisverise devam edebiliyorlar. Alisverisin basarisi da verimi, yani ne kadar üstün bir ürüne ne kadar az para verdiginizle ölçülebiliyor.

Alisveris yapma istegi hormonlara bagli olabilir mi?

Mensturasyon döngüsünün kadinlarin birçok davranissal, psikolojik ve fiziksel durumlari ile iliskilendirildigi bilinmekte. Östrojen dengelerinin degismesiyle paralel bir sekilde birçok arastirma yumurtlama sonrasi dönemde kadinlarin daha rasyonel, mantikli ve kontrollü olduklarini, yumurtlama ya da premens dönemde dürtüsel hareketlerinde, kaygi ve huzursuzluk hislerinde bir artis yasadiklarini göstermektedir. Yumurtlama döneminde ve dogurganliklarinin zirve yaptigi süreçte kadinlarin giyim tarzlarini erkekleri etkileyecek sekilde adapte ettiklerini (süslenme etkisi) görüyoruz. Arastirmalar gerçekten de premens döneminde kadinlarin diger dönemlere oranla daha dürtüsel ve daha az kontrollü davrandiklarini ve bu sürecin de fazla para harcama davranisi ile ayni dogrultuda bir baglantisi oldugunu göstermektedir. Kadinlarin kendilerini nasil hissettikleri ve benlik algilari erkeklere oranla alisveris davranisi ile daha yakindan ilintili ve erkeklere oranla bu deneyime atfettikleri önem çok daha fazla. Elbette ki kadinlarin finansal davranislari üzerinde mensturasyon döngülerinin etkisi inkar edilemez. Premens döneminde harcamalara karsi daha az kontrollü bir yaklasim oluyor, daha dürtüsel ve daha fazla harcamalar oluyor. Ayni zamanda konsantrasyon ve hafiza, duygusal inis çikislar ve verilen tepkiler anlaminda da sikintilar yasanabiliyor. Tüm bunlarla baglantili olarak da paraya dair çok da islevsel olmayan davranislari bu dönemde sergileyebiliyorlar. Çogunlukla da sonuç planlanandan daha fazla harcama, kontrolü kaybetme hissi, ve etraflica düsünmeden dürtüsel olarak yapilan alisverisler olabiliyor.

Alisveris hayatin odak noktasi haline geldiginde tehlike çanlari çalmaya baslamistir!

Alisveris yapmak iyi hissettirdigi için bu kendi içinde bir kisir döngü haline gelebiliyor, yeni bir sey satin alarak ne kadar mutlu ve neseli oluyorsak mutlu hissettiren aktiviteyi tekrar etmeye ya da o aktiviteden daha fazla yapmaya dair yeni bir istek dogabiliyor. Burada mutluluk ve kendini iyi hissetme ile iliskilendirdigimiz seratoninin döngüsel etkisinden söz etmek mümkün. Yani alisveris yaparak daha iyi hissetme, daha iyi hissettigin için yine alisveris yapma ve sonra yine iyi hissetme gibi bir kisir döngü kisiyi kiskacina alabiliyor. Ve elbette ki burada bagimlilik tehlikesi de ortaya çikabiliyor. Alisveris yapmanin abartilmasi ya da tehlikeli boyuta gelmesi ancak bu davranisin kisinin günlük hayatini ve islevselligini olumsuz yönde etkilemeye baslamasi, gün içerisinde bu konu etrafinda ciddi bir mesguliyet olusturmaya baslamasi, alisveris yapamadiginda ya da herhangi bir sey satin almadiginda ciddi bir içsel, ruhsal sikinti çekmeye baslamasi ve tüm bu aktivitelerin sonuçlarindan zarar görmeye baslamasi (ör: ödeyebileceginden çok daha fazla bir borcun altina girmek gibi) ile anlasilabilir. Elbette bunlarin anlami üzerine düsünmek de önemlidir. Örnegin dis görünüme dair yapilan yatirimlarin bu kadar fazla ve yogun olmasi ve sürekli bir “alma” davranisinda olmak psikolojik ve ruhsal düzeyde bu davranislarin neyin yerine geçmekte ve aslinda nasil bir “eksigin” tamamlanmasina dair bir çaba haline gelmekte oldugunu ve bunlarin hepsini kisisel bazda degerlendirmek gerekir. Bu sikayetlerle terapiye gelen danisanlar için öncelikle bu sürecin anlamini kesfetmelerine büyük bir önem atfediyoruz.

Kredi kartlari gerçeklerle yüzlesmemizi engelliyor!

Kredi kartlari ödemenin yaratacagi aciyi ve sikintiyi ertelerken, almanin hazzini hemen yasamaya olanak sagliyor. Kisilerin satin almayla ilgili arzularini kolayca gerçeklestirebilmeleri için kolayca para ödünç almalarini saglamis oluyor. Kredi karti kullandiklarinda alisverisin o an gerçeklesen sonuçlari ile yüzlesmemis oluyorlar. Bu noktada kredi kartlari aslinda bir tampon görevi görmekle birlikte alisveris esnasinda ne verdiginize degil de ne aldiginiza daha çok odaklanmanizi sagliyor. Hatta hediye kartlari bu anlamda daha fena, çünkü bu kartlardan satin alan kisiler için sanki söz konusu kartlar gerçek para yerine bedavaymis gibi bir his olusturabiliyor.

Arastirmalar genelde takintili bir sekilde çokça alisveris yapan kisilerin nakit para yerine kredi kullandigini gösteriyor. Ayni sekilde dürtüsel, yani üzerine çok fazla düsünmeden alisveris yapan kisilerin de kendi bütçelerini rahatlikla asmalari özellikle kredi karti kullandiklarinda görülebiliyor. Kredi karti kullanan kisilerin daha fazla harcama yapma ihtimalleri daha yüksek oldugundan bu kisiler çok daha kolay borca girebiliyorlar. Ayni zamanda kredi karti üzerinden gerçeklesen para transferlerinde bu islem daha gerçekdisi ve soyut olarak algilanabiliyor. Arastirmalar gösteriyor ki kredi karti sahipleri daha çabuk ve daha çok harcama yapabiliyorlar. Dürtüsel sekilde alisveris yapanlar için bu problem daha da zorlayici, çünkü genellikle onlarin kendilerini kontrol etme becerileri daha zayif oldugundan daha fazla para harcayabiliyorlar. Ayni zamanda bu kisilerin diger insanlara göre daha çok sayida kredi kartina sahip oldugunu söylemek mümkün.

Kart kullaniminin tehlikeli boyuta gelmesi ise aslinda var olan limitin üzerine çikmak ve kisinin hem maddi kaynaklarini hem de dolayli olarak iliskilerini olumsuz yönde etkilemeye baslamasi anlamina geliyor ki sadece Türkiye’de degil dünyada da bu sekilde borç bataginda olan yüz binlerce insan var. Böyle bir noktada yapilmasi gereken en önemli sey kart sayisinin azaltilmasi olmalidir. Sayi azaltildiktan sonra kart limitlerinin yeniden gözden geçirilmesi yardimci olacaktir. Belki yeni bir limit düzenlemesi ile kisiye bir dis kontrol saglanabilir. Ancak tipki kumar oynamak gibi asiri kart kullanimi da kisinin günlük yasamini vazgeçemedigi bir sekilde negatif yönde etkilemeye basladiysa dis kontrolün yani sira kisinin kendi iç kontrol dengelerini de düzenleyebilmesi adina psikolojik destek almasi uygun olur.

Kazançli alisveris ne demek?

Kazançli alisveris aslinda gerçekten ihtiyaç duydugunuz ürünleri uygun fiyata alabilmektir. Ancak indirim dönemleri öyle bir hale geliyor ki sadece ihtiyaç duyulanlar degil alinabilecek ve kaçirilacagi düsünülen, birçok insan tarafindan arzu edilen, mümkün oldugu kadar çok alinabilecek sey aliniyor ve sonuç aslinda kazançtan ziyade finansal açidan zarara kadar gidebiliyor. Ancak indirim dönemleri de kisiler için öyle cazip olabiliyor ki o esnada ihtiyaciniz olan ürünlerin yani sira daha önce ihtiyaciniz oldugunu bile düsünmediginiz birçok ürünü diger insanlarin gösterdigi ragbetle birlikte kaçirmama korkusu ile satin almis olarak kendinizi bulabiliyorsunuz ki günün sonunda yaptiginiz alisverisin hem maddi hem de ihtiyaç bazinda kazançli oldugunu söylemek mümkün olmayabiliyor.

Anneler çocuklarina nasil dogru örnek olabilir?

Çok fazla alisveris “alma” ve “sahip olma” ya çok fazla vurgu yapar. Özellikle de farkinda olmadan alisverisi basa çikamadigi duygulara bir çare gibi gören kisilerin belki duygu regülasyonu ve duygularinin kontrolü konusunda zorlandiklarini düsünebiliriz. Bir anne-çocuk ikilisinde psikolojik olarak çocuga anne tarafindan kazandirilabilecek en önemli beceri ve bebeklikten baslayarak gelisebilecek en temel beceri çocugun kendi duygularini anlayabilmesi, tanimlayabilmesi ve söze dökerek ifade etmeyi ögrenebilecegi bir duygusal regülasyondur. Ancak alisverisi çok sik kullanan bir anne bu anlamda çocuguna yardimci olamayabilir diyebiliriz belki. Çünkü bu durum öncelikle kendisinin duygularini regüle etmekte zorlandigi düsünülebilir. Alisveris bir davranistir, ve duygusal anlamda doyuruculugu düsünüldügünde, duygularla basaçikma adina davranisa yönelmek anlamina gelebilir. Hâlbuki psikolojik anlamda saglikli olan duygulari söze dökerek, sözellestirerek basa çikmaya çalismaktir. Kendisi çocugun duygularini anlamaya ve sözellestirmesine yardimci olamayan bir anne de bu anlamda çocugun da duygu regülasyonunu ögrenebilme konusunda zayif kalabilir ve benzer sekilde (illa alisveris olmak durumunda degil bu), yogun duygular hissettiginde bunu sözellestirmek yerine davranisa dökebilir.

Alisveris hastaligini tedavi etmek mümkün!

Psikiyatrik literatürde alisveris hastaligi olarak nitelendirebilecegimiz ilk kavram ilk olarak 1915’te Kraepelin tarafindan “oniomania”, yani satin alma manik davranisi olarak tanimlandi. Günümüzde dürtüsel ya da zorlantili alisveris dedigimiz durumlari ise kisiyi bir sey satin almaya dogru iten ve kontrol edilemez birtakim arzu ve isteklere sahip olma sonucu, alisveris sayesinde gerginlik ya da düsük özsaygi gibi birtakim psikolojik durumlara geçici bir rahatlama çabasi olarak nitelendirebiliriz. Bu davranisin çogunlukla kadinlarda oldugunu görebiliyoruz. Depresif duygudurumunda kendilerini iyi hissetmek ve negatif moddan uzaklasmak için bunu kullanabiliyorlar. Sonucunda finansal zorluklara yol açmasi sebebiyle de suçluluk ve pismanlik yasanabiliyor. Dolayisiyla alisveris hastaligi diye bir seyden bahsetmek mümkün. Söyle ki kisiye çok agir ve zorlayici ya da kontrol etmekte güçlük çekilen duygularla bas etmenin bir yolu olabiliyor bu davranislar.

Çogu hasta mutsuz ama neden mutsuz oldugunu bilmiyor!

Psikoterapi bu kontrol edilemeyen hislerin daha yönetilebilir hale gelmesine yardimci oluyor. Öncelikle bu deneyimi söze dökmek önem kazaniyor. Bu kisiler genelde bir içsel bosluk hissediyorlar ve bu boslugu yemek ya da satin alinan seylerle hizli bir sekilde doldurma ve kapatma pesinde oluyorlar. Genelde bu asiri davranis ile ilgili kendilerini iyi hissetmiyorlar ve durdurmak istiyorlar. Aslinda bu kisilerin kendilerini iyi hissetmeleri için iradeye degil sözcüklere ihtiyaçlari var. Tabii bu hisler ortaya konduktan sonra bir de bunlarla basa çikmak ve tolore etme kismi gündeme geliyor. Bu kisiler terapiye geldiklerinde genelde mutsuz olduklarindan bahsederler ancak bunun ne anlama geldigini bir türlü bilemezler. Tipki asiri yeme davranisinda oldugu gibi bu versiyonda da asiri alisveris davranisi gündeme gelebiliyor. Bu kisiler her ne kadar bunu maddi olarak karsilayabiliyor olsalar da sonrasinda tipki çok yemis olmak gibi yogun bir utanç ve pismanlik hissediyorlar, zaten satin aldiklari seyleri de kullanmiyorlar, dolaplarda atil sekilde kaliyor. Burada satin alma davranisi ya da yeme davranisi öncesi kisinin ne hissettigi ve ne düsündügü çok önemli ki bunlarla davranisi arasindaki duygusal baglantiyi kurabilsin. Bu kisiler çogunlukla bosluk hissi ve üzüntü hissederler. Kendi duygulari ile temaslari çok azdir ve duygularin bilinemeyecegini kolaylikla degisebilir olduguna inanirlar. Yeme bozuklugu olan kisiler de benzer sekilde duygularini yönetebilme konusunda güçlükler yasarlar. Bu durum sadece kötü hisler hissettikleri zaman degil, olumlu hisler oldugunda da gündeme gelir; öyle ki sanki güzel bir duygu ile ne yapacaklarini bilemezler. Bu güzel duygu gidecek, sonrasinda daha da kötü hissedecekler diye korkabilirler, o nedenle de bu korkutucu düsünceleri yiyerek ya da bir seyler satin alarak uzaklastirirlar.

Alisveris hastaligi kaygi ve depresyonu beraberinde getiriyor!

Insanlar salt asiri alisveris etme davranisi sikayeti ile terapiye basvurmayabiliyorlar; çünkü bu davranis muhakkak beraberinde bas edilemeyen birçok kaygi ya da depresif ruh hali ve benzer sekilde kisinin kendini kontrol etmekte zorlanabilecegi ve tekrarlayici baska davranislara eslik edebiliyor. Örnegin madde kullanimi, yogun sigara tüketimi, bilgisayar oyunlarina bagimlilik gibi. Ya da bipolar bozuklukta manik evreler dedigimiz kisinin enerji ve motor aktivitesinin oldukça arttigi dönemlerde de sonuçlarinin zararli olabilecegi kontrolsüz ve tamamen dürtüsel satin alma davranisi ile karsilasabiliyoruz. Bu davranisin o kisi için anlaminin arastirildigi, bu davranisi neyin tetikledigi, öncesinde ve sonrasinda kisinin nasil hissettigi ve kendisini nasil kontrol edebilecegine, bu davranisin aslinda hangi kontrol edilmekte ve bas edilmekte zorlanilan duyguya karsilik geldigini bulmasina yardimci olmak ve gerektiginde de bu süreci medikal tedavi prosedürleri ile desteklemek böyle durumlarda izledigimiz yöntemdir.

Internet alisveris hastaligini tetikliyor mu?

Internetten alisverise kadinlar kadar erkeklerin de oldukça ragbet gösterdigini görüyoruz. Özellikle erkekler için bu eylem çok daha basit ve daha az komplike bir hal aliyor; öyle ki, web sitelerine bakiyorlar ve hemen, zahmetsiz sekilde onlara sunulanlardan bir seyler seçip aliyorlar. Kadinlar için gerçek alisveris deneyimin yarattigi hazzi tam olarak yaratmadigindan aslinda sanilanin aksine o magaza gezip alisveris yapmanin yerini hiçbir zaman tutmuyor.

Internetten alisveris de bir çesit dürtüsel alisveris, baska bir deyisle insanlarin gereksiz ve çok sayida seye sahip olmaya çalisarak kaygilarina bir çesit rahatlama saglama çabasi, tanimina girebiliyor. Son yillarda da artan alisveris siteleriyle birlikte internette alisverisin oldukça yayginlastigini görebiliyoruz. Arastirmalar internetten herhangi bir ürünü sadece aramanin dahi alim ihtimalini artirdigini gösteriyor. Bu ayni zamanda birçok insan için zamandan da kazandiran bir yöntem olabiliyor. Bazilari için ise daha çok bos zamanlarda yapilan keyfi bir aktivite olabiliyor. Internetten alisveris zaman ve mekan kisitliliklarini kaldirdigi gibi alisveris aktivitesini zaman ve mekan anlaminda ayristirmaya firsat tanidigi için ayni zamanda bir esneklik de saglayabiliyor. Arastirmalar gösteriyor ki kisilik özelligi olarak kendini denetleyebilme becerisinin (ki bu da duygusal inis çikislari sik yasamakla iliskili olarak adlandirilir) görece daha zayif olmasi kisiyi internetten alisverise yatkin kiliyor. Ayni sekilde bulgular internetten alisveris yapmanin daha çok rasyonel degil duygusal seçimlerimiz dogrultusunda oldugunu gösteriyor. Özellikle gençlerde bu tarz alisveris davranisini sik görebiliyoruz. Elbette internetten alisveris yapmak da kendi içerisinde bagimlilik haline gelebilecek ve diger baska bagimlilik davranislari ile de iliskili olabilecek bir davranis; çünkü bazen öyle bir hal aliyor ki harcanan para ve zaman kontrolden çikabiliyor. Kisi bu davranisi gerçeklestirmeden huzurlu ve mutlu hissedemeyebiliyor, zararindan bagimsiz olarak kendini durdurmaksizin bu davranisa devam edebiliyor. Tipki kredi karti ile ödeme yapmak gibi internetten alim yapildiginda da bunun sonuçlari ile kisi o anda yüzlesmediginden kisinin bu davranistaki riski ve tehlikeyi degerlendirmesi çok da gerçekçi olmayabiliyor.
eg24 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Kapalı



Tüm Zamanlar GMT +4 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 01:00.


Powered by vBulletin® Version 3.8.9
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

spacer kocaeli escort bursa escort bursa escort bursa escort seks hikayeleri seks filmi izle etlik escort izmir escort izmir escort izmir escort istanbul travesti rus escort çankaya escort etlik escort Anadolu Yakası Escort Kartal escort Kurtköy escort Maltepe escort Pendik escort Kartal escort altyazılı porno şişli escort istanbul escort mecidiyeköy escort beşiktaş escort taksim escort fındıkzade escort çapa escort fatih escort topkapı escort escort şişli escort bayan bayrampaşa escort merter escort escort mecidiyeköy bursa escort bursa escort bursa escort bursa escort bursa escort alt yazılı porno gaziantep escort bayan gaziantep escort seks hikayeleri gaziantep escort Canlı bahis siteleri escort escort escort travestileri travestileri Escort bayan Escort bayan bahisu.com girisbahis.com etlik escort etimesgut escort istanbul Escort istanbul Escort Acıbadem Escort Ataşehir Escort Bostancı Escort Göztepe Escort Kadıköy Escort Kartal Escort Kurtköy Escort Maltepe Escort sincan escort antalya rus escort Ankara escort bayan Escort ankara Escort ankara Escort eryaman Keçiören escort Escort ankara Sincan escort bayan Çankaya escort bayan hurilerim.com Escort escort istanbul escort beylikdüzü escort ankara escort

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51