Bu hastalik Çocugunuzun hayatini altÜst edebilir!

eg24 · 11 Mart 2015, 18:51

“Çocugum yaramaz’ diyerek hafife almamaniz gereken 10 isaret!

Dikkat Eksikligi ve Hiperaktivite Bozuklugu... Çocugun ileride akademik ve sosyal hayatinda ciddi problemler yasamasina ve ruhsal çöküntüye ugramasina yol açabilen bir hastalik. Iyi haber ise erken teshis ve tedavi sayesinde çocugun hayatina saglikli, üretken ve mutlu bir birey olarak devam edebilmesi.

Çocugunuz evde ders çalisirken sürekli hareket etme ihtiyaci mi hissediyor? Okulda kurallara uymakta zorluk mu çekiyor? Yerinde duramiyor, sürekli hoplama veya bir yerlere tirmanma ihtiyaci mi hissediyor? Çok konusuyor ve sik sik sizin ya da arkadaslarinin sözünü mü kesiyor? Eger bu belirtiler varsa ‘çocugum yaramaz’ diyerek geçistirmeyin. Çünkü çocugunuzun bu davranislarinin nedeni, ileride ruhsal çöküntüye ugrayan, davranislari nedeniyle akademik ve sosyal hayatinda ciddi problemler yasayan bir birey haline gelmesine yol açabilecek ‘Dikkat Eksikligi ve Hiperaktivite Bozuklugu’ olabilir! Acibadem Kadiköy Hastanesi Çocuk Psikiyatristi Uzmani Dr. Emel Bellibas, erken teshis ve tedavi sayesinde çocugunuzun ileride mutlu, üretken, kendine toplumda iyi bir yer edinmis kisi olarak hayatina devam edebilecegine dikkat çekerek, “Bu noktada önemli olan anne ve babalarin zamaninda doktora basvurmalari ve uygun görülen tedaviyi aksatmadan yerine getirebilmeleri.” diyor.

Dikkat Eksikligi ve Hiperaktivite Bozuklugu nedir?

Toplumda yüzde 3-5 oraninda görülen Dikkat Eksikligi Hiperaktivite Bozuklugu (DEHB), nöro-psikiyatrik bir rahatsizlik. DEHB çogu zaman ‘dikkat sorunlari’ ile karistiriliyor. Beslenme düzeni, yasamsal stres düzeyi, maruz kalinan çevre kosullari ve kullanilan ilaçlar dikkati bozabiliyor. Ancak DEHB dogustan oluyor ve ‘dikkat sorunlarinin’ aksine çesitli etkenler ile kisinin islevini ciddi boyutlarda bozacak kadar ilerleyebiliyor.

Akademik ve sosyal hayatini altüst ediyor

Çocuk Psikiyatristi Uzmani Dr. Emel Bellibas, Dikkat Eksikligi ve Hiperaktivite’nin çocugun hayatini nasil etkiledigini söyle siraliyor:

• Okula gitmekte isteksizlik, otoriteyle sorunlar, yanlis arkadaslik iliskileri sik görülüyor.

• Ergenlik döneminde dürtüsel, risk almaya merakli bireyler oluyor. Alkol ve madde kullanimi, bagimliligi, zorbalik, hayvanlara ve insanlara zarar verme, gözdagi veren çetelere, siyasi gruplara girme en çok DEHB tanisi alan çocuklarda izleniyor.

• Ruhsal yönden kaygilara ve depresif duygu duruma yatkin olan birey haline gelebiliyor.

• Toplum, hatta çok yakinlari tarafindan bile cezalandirilan, anlasilmayan bireyler olarak yalniz bir yasam sürmek zorunda kalabiliyor.

• Aktif olarak çalisabildigi bir isi, üretebildigi ve kendini iyi hissettigi bir çevresi genellikle olusmuyor. Islevsellikten kopmus, mutsuz birey haline gelebiliyor, kendini sürekli ailesinin yardimiyla geçimini saglayabilecek noktada bulabiliyor.

ÇOCUGUNUZDA DIKKAT EKSIKLIGI HIPERAKTIVITE BOZUKLUGU VAR MI?

Çocuk Psikiyatristi Uzmani Dr. Emel Bellibas, asagida yer alan özellikler çocugunuzda 7 yasindan önce baslamissa, bunlar hem okulda hem de evde oluyorsa zaman kaybetmeden bir psikiyatriste basvurmaniz gerektigi uyarisinda bulunuyor.

1.Okula gitmek istemiyor ve kurallara uymakta zorluk çekiyor

Siklikla zihinsel kapasiteleriyle orantisiz okul basarisi gösteriyor. Okula gitmek istemiyor, gittiginde kurallara uymakta zorluk çekiyor.

2.Arkadaslarina kaba davranabiliyor

Arkadaslariyla iliskilerinde zorlayici, hatta bazen kaba davranislar sergiliyor. Bu tavri ögretmenlerine de gösterebiliyor. Derste arkadaslariyla konusuyor, tartisma çikariyor ya da espriler yapip dersin islenmesini olanaksiz hale getiriyor.

3.Evde ders çalisirken sürekli kipir kipir oluyor

Sinavlara hazirlanirken, evde ders çalisirken, sürekli kipir kipir oluyor, sik sik su içmeye, tuvalete gitmeye kalkiyor. Derslerde dikkat süresi çok kisitli oluyor. Dikkati dagildiktan sonra yerinde oturmakta zorluk çekiyor.

4.Oyunu sonuna kadar sürdüremiyor

Oyunu kurarken baskan olmak istiyor, kurallari kendi koyuyor, ancak oyunu sonuna kadar sürdüremiyor. Bu tavirlari nedeniyle sosyal iliskilerinde de sorun yasiyor.

5.Aniden öfkeleniyor, kontrolü çabuk kaybediyor

Arkadaslik iliskilerinde kendisine saygi duyulmadigini, onaylanmadigini hissedince olumsuz duygular yasiyor. Ailesi ve okulu tarafindan destek göremezse depresyona girebiliyor ve kaygi bozukluklari yasayabiliyor. Bunun sonucunda da siklikla aniden ve siddetli öfkelenen, kontrolü çabuk kaybeden bireyler haline geliyor.

6.Dikkatini ayrintilara veremiyor

Çogu zaman dikkatini ayrintilara veremiyor, okul ya da diger etkinliklerde dikkatsizce hatalar yapiyor. Örnegin okuma ya da yazma sirasinda harf hatalari, sinavlarda yanlis seçenekleri isaretleme, yineleyen hatalarla yerine getirme, savsaklama, ev ödevlerini bir an önce bitirmek için özensiz davranma gibi davranislar sergiliyor.

7.Zihinsel çaba gerektiren görevlerden kaçiniyor

Sürekli zihinsel çabayi gerektiren görevlerden kaçiniyor. Günlük etkinliklerinde siklikla unutkan oluyor, örnegin kalem, kitap ve diger ders araçlari gibi esyalarini sik sik kaybediyor.

8.Ya dinliyormus gibi yapiyor ya da soru tamamlanmadan cevabini yapistiriyor

Dogrudan kendisine konusuldugunda çogu zaman dinlemiyormus gibi görünüyor. Kendisine yöneltilen soru tamamlanmadan hemen cevabini yapistiriyor. Siklikla sorulanlara uygunsuz yanitlar veriyor, konuyu bildigi halde bilmiyormus ya da algilayamiyormus gibi bir izlenim birakiyor.

9.Kosturuyor, zipliyor, tirmaniyor

Elleri, ayaklari kipir kipir oluyor ya da oturdugu yerde kipirdanip duruyor. Uygunsuz olan durumlarda kosusturup duruyor, koltuklarin üzerinde zipliyor ya da bir yerlere tirmaniyor. Bunlarin yani sira geç saatlere kadar uyuyamiyor. Riskli davranislarda bulunmaktan da çekinmiyor, örnegin yüksek yerlerden atlayabiliyor. Genelde bu çocuklarin vücutlarinda çok sayida düsme izi, yaralanma sekelleri oluyor.

10.Çok konusuyor, baskasinin sözünü kesiyor

Çok konusuyor. Konusmaya baslarken ne söyleyecegini unutup baska bir konuya atliyor, kafasi karistikça esas konuda uzaklasiyor. Çogu zaman baskalarinin sözünü kesiyor ya da yaptiklarina karisiyor. Çogu zaman sirasini bekleyemiyor. Telasli, sabirsiz, bazen nezaketsiz tavirlari da bu yüzden oluyor.

Uygun tedavi ile mutlu ve üretken bir birey olabiliyor!

DEHB günümüzde tedavi edilebilen bir hastalik Çocuk uygun tedaviyle ileride mutlu, üretken, kendine toplumda uygun bir yer edinmis bir birey olabiliyor. Çocuk Psikiyatristi Uzmani Dr. Emel Bellibas, hastaligin nasil tedavi edildigi konusunda su bilgileri veriyor:

• Tedavinin vazgeçilmez olan ilk asamasi okul basta olmak üzere çevrenin bu rahatsizligin tedavisine destek olmalari. Bu çocuklarin çevreleri tarafindan daha iyi algilanmalari, bazi tepkileri anlayisla karsilanmalari, örnegin sik sik cezalar verilerek gururlarinin incitilmemesi gerekiyor.

• Akademik basarisi için uygun dikkat çalismalarina katilmalari, beslenme özelliklerine özen gösterilmeleri de çok önemli. En iyi nasil anlayabiliyor ve bildiklerini en iyi nasil ifade edebiliyor diye izlenmeleri de basarisizlik algisini tümden degistiriyor.

• Sik sik hareket etme gereksinimi duyan çocuklar çesitli görevlere yönlendirilebiliyor.
• Psikoterapi alan, ailesi tarafindan desteklenen çocugun medikal tedaviye (ilaçla tedavi) yaniti çok daha iyi ve kalici oluyor.

Ilaçlar bagimlilik yaratmiyor

Çocuk Psikiyatristi Uzmani Dr. Emel Bellibas, DEHB tedavisinde ilaç tedavisinin oldukça yarar sagladigini belirterek sözlerine söyle devam ediyor: “Bazi vakalarda antidepresanlar, baska psikiyatrik ilaçlar da tedaviye eklenebiliyor. Sanilanin aksine bu ilaçlarin hekim kontrolünde, verilen doz ve gün araliklarina uygun kullaniminda bagimlilik riski olmuyor. Hatta tam tersi, ilaçlar çocugun DEHB tablosundaki dürtüselligi nedeniyle yatkinligi olabilecek alkol ve madde bagimliligi açisindan korunmasinda büyük yarar sagliyor. Çocugu uyusturmuyor, dikkat süresini artiriyor. “

Pek çok neden sorumlu tutuluyor

Çocuk Psikiyatristi Uzmani Dr. Emel Bellibas, DEHB’nin nedeni hala bilinmeyen, çok etkenin suçlandigi, ancak genel olarak beynin çalismasiyla ilgili farkli sorunlarin ortaya çikardigi bir bozukluk oldugunu belirterek su bilgileri veriyor: “Ailede DEHB vakalarinin bulunmasi, çesitli travmalar, çesitli bozukluklar DEHB’ye yatkinlik olusturuyor.

DEHB belirtileri sosyoekonomik düzeyi düsük ailelerde daha sik görülüyor. Bu durum çocugun beslenme ve bakim kosullarinin da dikkat üzerine ciddi etkiler yaratabilecegini düsündürüyor. Çocugun travmaya açik, tehlikeli ortamlarda bulunmasi, geçirilmis dogumsal enfeksiyonlar, yetersiz bakim, santral sinir sistemi enfeksiyonlari da etkili oluyor. Bazi vakalarda kursun zehirlenmesi (uzun süre kursun içeren boyalara, oyuncaklara maruz kalmasi da suçlaniyor.

11 Mart 2015, 18:51	#1
eg24 Senior Member Üyelik tarihi: 01 Şubat 2015 Mesajlar: 6,382	Bu hastalik Çocugunuzun hayatini altÜst edebilir! “Çocugum yaramaz’ diyerek hafife almamaniz gereken 10 isaret! Dikkat Eksikligi ve Hiperaktivite Bozuklugu... Çocugun ileride akademik ve sosyal hayatinda ciddi problemler yasamasina ve ruhsal çöküntüye ugramasina yol açabilen bir hastalik. Iyi haber ise erken teshis ve tedavi sayesinde çocugun hayatina saglikli, üretken ve mutlu bir birey olarak devam edebilmesi. Çocugunuz evde ders çalisirken sürekli hareket etme ihtiyaci mi hissediyor? Okulda kurallara uymakta zorluk mu çekiyor? Yerinde duramiyor, sürekli hoplama veya bir yerlere tirmanma ihtiyaci mi hissediyor? Çok konusuyor ve sik sik sizin ya da arkadaslarinin sözünü mü kesiyor? Eger bu belirtiler varsa ‘çocugum yaramaz’ diyerek geçistirmeyin. Çünkü çocugunuzun bu davranislarinin nedeni, ileride ruhsal çöküntüye ugrayan, davranislari nedeniyle akademik ve sosyal hayatinda ciddi problemler yasayan bir birey haline gelmesine yol açabilecek ‘Dikkat Eksikligi ve Hiperaktivite Bozuklugu’ olabilir! Acibadem Kadiköy Hastanesi Çocuk Psikiyatristi Uzmani Dr. Emel Bellibas, erken teshis ve tedavi sayesinde çocugunuzun ileride mutlu, üretken, kendine toplumda iyi bir yer edinmis kisi olarak hayatina devam edebilecegine dikkat çekerek, “Bu noktada önemli olan anne ve babalarin zamaninda doktora basvurmalari ve uygun görülen tedaviyi aksatmadan yerine getirebilmeleri.” diyor. Dikkat Eksikligi ve Hiperaktivite Bozuklugu nedir? Toplumda yüzde 3-5 oraninda görülen Dikkat Eksikligi Hiperaktivite Bozuklugu (DEHB), nöro-psikiyatrik bir rahatsizlik. DEHB çogu zaman ‘dikkat sorunlari’ ile karistiriliyor. Beslenme düzeni, yasamsal stres düzeyi, maruz kalinan çevre kosullari ve kullanilan ilaçlar dikkati bozabiliyor. Ancak DEHB dogustan oluyor ve ‘dikkat sorunlarinin’ aksine çesitli etkenler ile kisinin islevini ciddi boyutlarda bozacak kadar ilerleyebiliyor. Akademik ve sosyal hayatini altüst ediyor Çocuk Psikiyatristi Uzmani Dr. Emel Bellibas, Dikkat Eksikligi ve Hiperaktivite’nin çocugun hayatini nasil etkiledigini söyle siraliyor: • Okula gitmekte isteksizlik, otoriteyle sorunlar, yanlis arkadaslik iliskileri sik görülüyor. • Ergenlik döneminde dürtüsel, risk almaya merakli bireyler oluyor. Alkol ve madde kullanimi, bagimliligi, zorbalik, hayvanlara ve insanlara zarar verme, gözdagi veren çetelere, siyasi gruplara girme en çok DEHB tanisi alan çocuklarda izleniyor. • Ruhsal yönden kaygilara ve depresif duygu duruma yatkin olan birey haline gelebiliyor. • Toplum, hatta çok yakinlari tarafindan bile cezalandirilan, anlasilmayan bireyler olarak yalniz bir yasam sürmek zorunda kalabiliyor. • Aktif olarak çalisabildigi bir isi, üretebildigi ve kendini iyi hissettigi bir çevresi genellikle olusmuyor. Islevsellikten kopmus, mutsuz birey haline gelebiliyor, kendini sürekli ailesinin yardimiyla geçimini saglayabilecek noktada bulabiliyor. ÇOCUGUNUZDA DIKKAT EKSIKLIGI HIPERAKTIVITE BOZUKLUGU VAR MI? Çocuk Psikiyatristi Uzmani Dr. Emel Bellibas, asagida yer alan özellikler çocugunuzda 7 yasindan önce baslamissa, bunlar hem okulda hem de evde oluyorsa zaman kaybetmeden bir psikiyatriste basvurmaniz gerektigi uyarisinda bulunuyor. 1.Okula gitmek istemiyor ve kurallara uymakta zorluk çekiyor Siklikla zihinsel kapasiteleriyle orantisiz okul basarisi gösteriyor. Okula gitmek istemiyor, gittiginde kurallara uymakta zorluk çekiyor. 2.Arkadaslarina kaba davranabiliyor Arkadaslariyla iliskilerinde zorlayici, hatta bazen kaba davranislar sergiliyor. Bu tavri ögretmenlerine de gösterebiliyor. Derste arkadaslariyla konusuyor, tartisma çikariyor ya da espriler yapip dersin islenmesini olanaksiz hale getiriyor. 3.Evde ders çalisirken sürekli kipir kipir oluyor Sinavlara hazirlanirken, evde ders çalisirken, sürekli kipir kipir oluyor, sik sik su içmeye, tuvalete gitmeye kalkiyor. Derslerde dikkat süresi çok kisitli oluyor. Dikkati dagildiktan sonra yerinde oturmakta zorluk çekiyor. 4.Oyunu sonuna kadar sürdüremiyor Oyunu kurarken baskan olmak istiyor, kurallari kendi koyuyor, ancak oyunu sonuna kadar sürdüremiyor. Bu tavirlari nedeniyle sosyal iliskilerinde de sorun yasiyor. 5.Aniden öfkeleniyor, kontrolü çabuk kaybediyor Arkadaslik iliskilerinde kendisine saygi duyulmadigini, onaylanmadigini hissedince olumsuz duygular yasiyor. Ailesi ve okulu tarafindan destek göremezse depresyona girebiliyor ve kaygi bozukluklari yasayabiliyor. Bunun sonucunda da siklikla aniden ve siddetli öfkelenen, kontrolü çabuk kaybeden bireyler haline geliyor. 6.Dikkatini ayrintilara veremiyor Çogu zaman dikkatini ayrintilara veremiyor, okul ya da diger etkinliklerde dikkatsizce hatalar yapiyor. Örnegin okuma ya da yazma sirasinda harf hatalari, sinavlarda yanlis seçenekleri isaretleme, yineleyen hatalarla yerine getirme, savsaklama, ev ödevlerini bir an önce bitirmek için özensiz davranma gibi davranislar sergiliyor. 7.Zihinsel çaba gerektiren görevlerden kaçiniyor Sürekli zihinsel çabayi gerektiren görevlerden kaçiniyor. Günlük etkinliklerinde siklikla unutkan oluyor, örnegin kalem, kitap ve diger ders araçlari gibi esyalarini sik sik kaybediyor. 8.Ya dinliyormus gibi yapiyor ya da soru tamamlanmadan cevabini yapistiriyor Dogrudan kendisine konusuldugunda çogu zaman dinlemiyormus gibi görünüyor. Kendisine yöneltilen soru tamamlanmadan hemen cevabini yapistiriyor. Siklikla sorulanlara uygunsuz yanitlar veriyor, konuyu bildigi halde bilmiyormus ya da algilayamiyormus gibi bir izlenim birakiyor. 9.Kosturuyor, zipliyor, tirmaniyor Elleri, ayaklari kipir kipir oluyor ya da oturdugu yerde kipirdanip duruyor. Uygunsuz olan durumlarda kosusturup duruyor, koltuklarin üzerinde zipliyor ya da bir yerlere tirmaniyor. Bunlarin yani sira geç saatlere kadar uyuyamiyor. Riskli davranislarda bulunmaktan da çekinmiyor, örnegin yüksek yerlerden atlayabiliyor. Genelde bu çocuklarin vücutlarinda çok sayida düsme izi, yaralanma sekelleri oluyor. 10.Çok konusuyor, baskasinin sözünü kesiyor Çok konusuyor. Konusmaya baslarken ne söyleyecegini unutup baska bir konuya atliyor, kafasi karistikça esas konuda uzaklasiyor. Çogu zaman baskalarinin sözünü kesiyor ya da yaptiklarina karisiyor. Çogu zaman sirasini bekleyemiyor. Telasli, sabirsiz, bazen nezaketsiz tavirlari da bu yüzden oluyor. Uygun tedavi ile mutlu ve üretken bir birey olabiliyor! DEHB günümüzde tedavi edilebilen bir hastalik Çocuk uygun tedaviyle ileride mutlu, üretken, kendine toplumda uygun bir yer edinmis bir birey olabiliyor. Çocuk Psikiyatristi Uzmani Dr. Emel Bellibas, hastaligin nasil tedavi edildigi konusunda su bilgileri veriyor: • Tedavinin vazgeçilmez olan ilk asamasi okul basta olmak üzere çevrenin bu rahatsizligin tedavisine destek olmalari. Bu çocuklarin çevreleri tarafindan daha iyi algilanmalari, bazi tepkileri anlayisla karsilanmalari, örnegin sik sik cezalar verilerek gururlarinin incitilmemesi gerekiyor. • Akademik basarisi için uygun dikkat çalismalarina katilmalari, beslenme özelliklerine özen gösterilmeleri de çok önemli. En iyi nasil anlayabiliyor ve bildiklerini en iyi nasil ifade edebiliyor diye izlenmeleri de basarisizlik algisini tümden degistiriyor. • Sik sik hareket etme gereksinimi duyan çocuklar çesitli görevlere yönlendirilebiliyor. • Psikoterapi alan, ailesi tarafindan desteklenen çocugun medikal tedaviye (ilaçla tedavi) yaniti çok daha iyi ve kalici oluyor. Ilaçlar bagimlilik yaratmiyor Çocuk Psikiyatristi Uzmani Dr. Emel Bellibas, DEHB tedavisinde ilaç tedavisinin oldukça yarar sagladigini belirterek sözlerine söyle devam ediyor: “Bazi vakalarda antidepresanlar, baska psikiyatrik ilaçlar da tedaviye eklenebiliyor. Sanilanin aksine bu ilaçlarin hekim kontrolünde, verilen doz ve gün araliklarina uygun kullaniminda bagimlilik riski olmuyor. Hatta tam tersi, ilaçlar çocugun DEHB tablosundaki dürtüselligi nedeniyle yatkinligi olabilecek alkol ve madde bagimliligi açisindan korunmasinda büyük yarar sagliyor. Çocugu uyusturmuyor, dikkat süresini artiriyor. “ Pek çok neden sorumlu tutuluyor Çocuk Psikiyatristi Uzmani Dr. Emel Bellibas, DEHB’nin nedeni hala bilinmeyen, çok etkenin suçlandigi, ancak genel olarak beynin çalismasiyla ilgili farkli sorunlarin ortaya çikardigi bir bozukluk oldugunu belirterek su bilgileri veriyor: “Ailede DEHB vakalarinin bulunmasi, çesitli travmalar, çesitli bozukluklar DEHB’ye yatkinlik olusturuyor. DEHB belirtileri sosyoekonomik düzeyi düsük ailelerde daha sik görülüyor. Bu durum çocugun beslenme ve bakim kosullarinin da dikkat üzerine ciddi etkiler yaratabilecegini düsündürüyor. Çocugun travmaya açik, tehlikeli ortamlarda bulunmasi, geçirilmis dogumsal enfeksiyonlar, yetersiz bakim, santral sinir sistemi enfeksiyonlari da etkili oluyor. Bazi vakalarda kursun zehirlenmesi (uzun süre kursun içeren boyalara, oyuncaklara maruz kalmasi da suçlaniyor.

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)