Konya Seker, “Üretene Saglik” dedi, Konya’nin köy okullarinda 2 bin 952 çocugu saglik
 

Konya Seker, Necmettin Erbakan Üniversitesi isbirligiyle “Üretene Saglik” ismini verdigi projeyi hayata geçirdi. Projenin pilot uygulamasinda bir ayda Konya’nin 8 ilçesinde 31 köy okulunda 2 bin 952 çocuk saglik taramasindan geçirildi. Saglik taramasi kapsaminda 100 çocukta göz sagligi ile ilgili problemler tespit edildi. Ayrica 400 çocukta tedavi edilmesi gereken çesitli hastaliklar görüldü ve bu çocuklarin Necmettin Erbakan Üniversitesi tarafindan tedavisi için bir program planlandi.

Konya Seker, Necmettin Erbakan Üniversitesi’nin Meram Tip Fakültesinden 12 ögretim üyesi, 6 asistan ve fakültenin son sinif ögrencilerinden olusan bir ekiple “Üretene Saglik” adini verdigi proje çerçevesinde Konya ve civarindaki köy okullarinda egitim alan çocuklari saglik taramasindan geçirdi. Milli Egitim Il Müdürlügü’nün de destek verdigi proje çerçevesinde yapilan saglik taramalarinda 100 çocukta göz sagligi konusunda, 400 çocukta ise genel saglik problemleri konusunda problemler oldugu ortaya çikarildi. Çocuklarin tedavi süreçleri ise Necmettin Erbakan Üniversitesi tarafindan takip edilecek. Üreten Saglik Projesi’nin bir aylik pilot uygulamasinda Konya’nin 8 ilçesinde 31 köy okulunda egitim alan 2 bin 952 çocugu saglik taramasindan geçiren Konya Seker, projeye bir yil daha devam edecek. Projenin çerçevesini genisletme karari alan Konya Seker, Konya hinterlandindaki tüm köyleri ve o köylerde yasayan her vatandasi kapsayacak sekilde projeyi yürütecek.

Projenin pilot uygulamasinin degerlendirildigi toplantida Pankobirlik Genel Baskani Recep Konuk saglik hizmetine erisimde bazi önemli sikintilarin asilmasina karsin hala bazi fiziki ve zihni engellerin de oldugunu belirttigi konusmasini söyle sürdürdü:

“Sükür simdi hem aile hekimligi uygulamasi hem de Saglik Ocaklarinin sayisinin yildan yila artmasiyla küçük saglik problemlerinin çözümünde önemli bir asama kaydedildi. Ancak bazi köylerimiz hala bu imkânlarin bir kismindan mahrum. Kaldi ki detayli tetkik ve ileri tedavi yöntemlerinin uygulanacagi saglik merkezlerine köyde yasayanlar ancak belli bir mesafe kat ederek ve daha çok zaman ayirarak ulasabiliyor. Bu köylerde yasamanin tabii ve olagan sonucu olan mahrumiyetin disinda köy insaninin ikinci zorlugu maddi zorluklardir. Gelir dagilimindan en az pay alan kesim maalesef çiftçidir. Yani köylüdür, köylerdir. Bugün TÜIK’in yaptigi fakirlik arastirmalarinin sonuçlarina göre köylerde yasayan insanlarimizin yaklasik beste ikisi yoksulluk ve açlik sinirinin altinda yasiyor. Bir diger husus, yesil kart uygulamasi ile mesele her ne kadar büyük oranda çözülmüs görünse de Sosyal Güvenlik Semsiyesinin en az kapsadigi kesim de yine köylerde yasayan vatandaslarimiz. Yani hem teshis, hem tedavi, hem ilaç masrafi açisindan güvencesi en az olan, dolayisiyla doktora müracaat ettiklerinde kendi masraflarini kendileri karsilamak zorunda olan insanlarimiz maalesef çiftçiler ve onlarin aileleri” dedi.

Köylerde yasayan kisilerin hala rutin saglik kontrollü yaptirmayi aliskanlik haline getirmedigini vurgulayan Recep Konuk, “Köylerde yasan insanimizin saglik problemi ciddi boyuta ulasmadikça kendiliginden hekime ulasmak aklina bile gelmiyor. Mesela köylerde hala doktora gitmek, hastaneye gitmek ciddi saglik problemi olarak düsünülüyor. Mesela, doktor karsisinda köy insani hala çekingen davraniyor, derdini yeteri açiklikta anlatamiyor” dedi.

Ihtiyaci olanlara, saglik hizmetini ayaklarina kadar giderek sunan degerli hocalara, asistanlarina, tip fakültesinin doktorluga adim atmaya hazirlanan degerli ögrencilerine sükranlarini sundugunu belirten Recep Konuk, sözlerini söyle sürdürdü: “Sag olsunlar, bilgilerini, mesleki tecrübelerini ortaya koydular, bu hizmette Konya Seker’in de pay sahibi olmasina firsat tanidilar. Bu hizmet kervaninin köylere ulasmasinda gösterdikleri anlayis ve isbirligi ortami için Üniversitemize, Sayin Rektörümüze ve Fakülte Yönetimimize de kurumum adina ayrica tesekkür ediyorum.”

Recep Konuk: “Konya’nin köylerinde binlerce insanimiz ellerinden tutup doktora getirecek olan kimsesi olmadigi için saglik hizmetine ulasamiyor”

Projenin bir aylik uygulamasindan, bu projeyi yil boyunca ve Konya Seker hinterlandindaki tüm köyleri ve o köylerde yasayan her vatandasimizi kapsayacak sekilde yürütebilecegimize dair bir isik aldiklarini belirten Recep Konuk “Su veya bu sebeple, saglik hizmetine kendileri gelemeyen çoluguyla, çocuguyla, yaslisiyla, genciyle, elden ayaktan düsmüsüyle ayakta gezip de saglik problemi yasamadigini düsüneniyle çok daha büyük bir kitlenin ayagina saglik hizmetini götürebiliriz. Yani onlar gelemiyorsa biz onlarin ayagina gidebiliriz. Ve pilot uygulama kabul ettigimiz projenin ilk etap uygulamasinda elde ettigimiz basaridan cesaret alarak, Üretene Saglik Projesi’ni özellikle saglik hizmetine erisimde fiziki imkânlari daha elverissiz köylerden baslayarak ve her yas gurubundaki köy ahalisine hizmet verecek sekilde yürütme kararliliginda ve arzusundayiz” dedi.

Prof. Dr. Muzaffer Seker ise saglik kültürünün yaygin olmadigi kirsal kesimde yapilan taramanin önemine degindi. Rektör Prof. Dr. Muzaffer Seker, “Kirsalda yasayan ama saglik kültürünün çok fazla oturmadigi bir toplum var. Bunun kirilmasi adina her bir bireyin önemli oldugunu düsünerek bir çocugun dahi hastalanmadan ön tanida yakalarsak kar diyerek bu taramayi gerçeklestirdik. Kampanya kapsaminda Akören, Meram, Seydisehir, Derbent, Beysehir, Çumra, Cihanbeyli ve Altinekin ilçeleri ile bu ilçelere bagli 31 köyde 2 bin 952 ögrenci genel saglik taramasindan geçirildi, tansiyonlari ölçüldü, agiz dis kontrolü, göz muayeneleri ve kulak, burun, bogaz muayenesi yapildi” seklinde konustu.