Yer altı mezarları

Paris sokaklarının altında Fransa’nın en karanlık turistik cazibesi uzanmaktadır: Yer altı mezarları!

Kapalı alan korkusu olanlar dönen dar merdivenlerle buraya inmekten dehşet duyabilir ancak asıl şaşkınlık zemine ulaştığında kişiyi esir almaktadır. Tarihin derinliklerine yapacağınız bu yolculukta labirent gibi tünellerden geçeceksiniz.




Yer altı mezarları, Paris mezarlıkları dolup taştıktan sonra inşa edilmiştir. 18. yılın sonlarına denk gelen bu inşadan onlarca yıl sonra geriye kalan kemikler, artistik şekillerde yerleştirilmiştir ve turistlerin ziyaret edebileceği bir yer haline gelmiştir.





La Conciergerie

Eski bir saray olan bu binanın koridorlarında yürürken, hemen altınızda Fransız tarihinin en kanlı zamanlarına şahitlik etmiş hücreler olduğunu unutmayın. Cumhuriyet karşısı herkesin idam edildiği Fransız Devrimi esnasında binlerce kişi son dakikalarını buradaki zindanlarda ölümü bekleyerek geçirmiştir.





Bunlar arasında Marie Antoinette de vardır. Onun bulunduğu bölümdeki zindanlarda kalan tutsaklar giyotinle idam edilmeyi beklerken kendi masraflarını da karşılamak zorundaydı.





Paris sokaklarında yürürken asfalt üzerinde giyotinlerin bulunduğu yerler dikdörtgen çukurlar olarak gözünüze çarpacaktır.





Dupuytren Müzesi

Balmumu heykellerin sergilendiği bu müzede korkutucu hastalıklar en ufak detayına kadar yansıtılmaktadır. Binlerce balmumu heykel ve numune 1800lü yıllarda toplanmıştır. Kavanoz içindeki beyinleri görebilir, tümörlerin balmumu tasvirlerini inceleyebilirsiniz.





Kanalizasyon Müzesi

Şehrin bağırsakları olarak adlandırılan kanalizasyon tünellerinde, atıkların üzerinden geçen asma yollardan yürürken nefesinizi tutmayı unutmayın.





Paris Mezarlıkları
Paris mezarlıklarında umduğunuzdan daha farklı bir manzarayla karşılaşabilirsiniz. Melek figürleri karalayan ressamlar, amaçsızca dolaşan gezginler, öpüşen çiftler ve etrafta uçuşan kuzgunlarla bu mezarlıklar düşündüğünüzden daha canlıdır. Oscar Wilde ve Edith Piaf’ın mezarını ziyaret etmeyi unutmayın.