buse

Artık daha fazla için yemek için seyahat ediyor. Yeme içme meraklılarının Avrupa'da vazgeçemediği adresler...






Boş bavulla seyahate çıkıp dönüşte bin bir özel tatla dönenlerin sayısı hızla artıyor. İtalya, Fransa, Almanya ve İngiltere'nin en önemli gurme duraklarına yakından bakalım.

Harrods olmadan asla!
Londra'ya gidip de Harrods'a uğramadan dönen bir tek insan bile olmamalı. Kimileri lüks takılar, çantalar, el yapımı kıyafetler için gidiyor Harrods'a. Yeme içme meraklıları ise dillere destan yemek katı için. 1824 yılında Charles Henry Harrod tarafından kurulan Harrods, tarihi boyunca beş kez el değiştirmiş. Son olarak 2010 yılında Mohamed Al-Fayed Qatar Şirketi'ne satıldı. Değişik ülkelerin en iyi tedarikçilerinden, en kaliteli ürünleri satışa sunan “Harrods Food Hall” aynı zamanda suşi bar, dondurma köşesi, her türlü şarküteri ürünü, meşhur tatlı-pasta bölümü ile turistlerin uğrak yeri. Bir gurmenin ağız tadı olabilecek her türlü lezzetin lüks bir şekilde sunulduğu Harrods, kendi markası altında bazı ürünleri de satışa sunuyor. Nefis bisküviler, reçeller ve bal, çikolata ve şekerlemeler, zeytinyağı, sirke, baharatlar, kahve ve çay Harrods özel kutu ve ambalajları içinde satılıyor. Çok geniş bir şarap gamı da bulunan Harrods Food Hall bünyesinde şarap tadım aktivitelerinin yapıldığı çok özel bir salon da var. Türkiye'den de özel tatlar Harrods'da satılıyor. En son olarak Selamlique markası özel kahve çeşitlerini ve ürünlerini geçtiğimiz sonbahar aylarında Harrods'ta satmaya başladı.

Berlin’in gurme marketi
Batı Berlin’in en lüks noktası olarak bilinen Kaufhaus des Westens (KaDeWe) dev bir alış veriş merkezi. 60 bin metrekarelik satış alanıyla Avrupa’nın ikinci büyük alışveriş merkezi olarak kabul ediliyor. 1907 yılında kapılarını ziyaretçilere açan KaDeWe’nin günlük 40 ila 50 bin arasında ziyaretçisi var. Sekiz katlı alışveriş merkezinin son iki katı yiyecek-içecek alanı. 7. katta şarküteri satışı yapılıyor. Gurme ürünlerin bulunduğu bu geniş alanın ünü Berlin sınırlarını da çoktan aştı. En üst katta her tarafı camlarla çevrilmiş, geniş Berlin manzarasının seyrine olanak sağlayan kış bahçesi ve restoranlar yer alıyor. Burası şehre gelen turistlerin ilk uğrak yerlerinden biri… Tabii ki bu özel restoranlar diğerlerine göre biraz daha pahalı. Ama bu özel lezzetlerin tadına bakmanın ekonomik yolu da var: Deniz ürünlerinin olduğu alanda satılan somon ya da karides sandviçlerinden alın. Tanesi 4.95 Euro.

İtalya’nın mutfağı Peck
İtalya’nın turist rehberleri tarafından da özellikle tavsiye edilen dünyaca ünlü gurme mağazası Peck Milano, üç katlı. 3,300 metrekarelik alanda bir gurmenin hayalini süsleyen her türlü ürün var. Mağazanın bir katında şarap satışı yapılıyor. Burada dünyanın hemen her bölgesinden gelen çok özel şarapları bulabilirsiniz. Yaklaşık 5000 şişe şarap kapasitesi var. Başka bir katta aklınıza gelebilecek her türlü çeşitte yiyecek satılıyor. Tüm bu tatlar dünyanın en iyi markalarının en kaliteli ürünleri… Mağazanın en üst katı tatlı bir mola vermek için düzenlenmiş. Leziz bir parça kek yanında çay içmek isteyenler, aperatif tercih edenler veya Peck Italian Bar’da vakit geçirmek isteyenler bu kata uğramadan geçmemelidir. Sabah kahvaltısından akşam yemeği vaktine kadar her saate özel atıştırmalıklar bu katta…

Paris’in Kalbi: Fauchon
Fauchon dev bir şarküteri dükkanı aslında. Auguste Fauchon Paris’in merkezinde böyle bir dükkana ihtiyaç olduğunu görüp 1886 yılında bir gurme market olarak Fauchon'u kurmuş. Bir süre sonra herkes tarafından çok da bilinmeyen sıra dışı yenilikler eklerse ölümsüz olacağını farketmiş ve bir çay salonu açmış. Hazır bir şekilde satışa sunulan tadlar da ekleyinde Fauchon herkesin çok konuştuğu, mutlaka uğradığı bir gurme mabed haline gelmiş. Fauchon, 19. yüzyıl sonlarında 80 bin şişelik bir şarap mahzenine sahip olması ününe ün katmış. Bugün Fauchon, leziz ürünler sunan hazır gıda gamı, şarapları, havyarı, restoranı ve temalı ürünleriyle ünlü bir marka