buse

Uzmanlar, aşık olduğunuz insanla ömür boyu sürecek bir beraberliğe adım atmadan önce onun karakterini iyice tanımanızı tavsiye ediyor. Sonradan pişman olmamak için bu uyarıyı dikkate alın.

Güzel düşlerle kurulan evlilik yaşamının, kişilik çatışmaları sonucu 'cehenneme' dönüşebileceği gerçeğine bir kez daha dikkat çekildi. Evlilikte riskli kişilikler bulunduğuna dikkat çeken uzmanlar, "Evlenmeden önce partnerinizi iyi tanıyın" uyarısında bulunuyor. Evlilikte bazı kişiliklerin sorunlara yol açabildiğine dikkat çeken uzmanlar, bu kişilik yapılarını şöyle sıralıyor:

Obsesiflik: Duygusal ve kısıtlıdırlar. Kendilerini iyi ifade edemezler. Aşırı titizdirler. Bununla birlikte her şeyin programlı olmasını isterler. Çok dakiktirler ve herkesin kendileri gibi olmasını isterler. Eşinin beş dakika dahi geç kalması büyük sorunlara yol açabilir.

Pasif agresiflik: Bunlar genelde her şeye "evet" diyen ama "evet" dediklerini yapmayan bir yapıya sahiptirler. Sevmedikleri, istemedikleri şeye dahi "hayır" diyemezler. Karşısındakini düş kırıklığına uğratıp kızdırırlar.

Sınır kişilik: Bunlar duygusal anlamda çok dalgalıdırlar. Günü günlerine uymaz. Duygusal olarak daha çok çatışmanın içine çekilip karşısındakini daha çok çatışmaya iterler. Bu insanlarla evlilik çok zordur. Kendilerine ve başkalarına zarar verme duyguları ön plandadır. Saldırgandırlar. Bağırıp çağırıp, arada bir tabak gibi eşyaları fırlatabilirler.

Kaçınan kişilik: Sessiz ve çok pasiftirler. Gerektiği zaman olması gereken tartışmadan dahi kaçınırlar. Öyle olunca ilişkiyi çok sağlıklı bir şekilde sürdüremezler.

Bağımlı kişilik: Bu kişilik yapısında olanların bireysellikleri yoktur. Bütün kararları karşısındakinin almasını beklerler. Bireyselliklerini ortaya koyamadıkları için kişiliksizmiş gibi duygu verirler ve karşısındakini sinirlendirebilirler. Karar vermeleri gerektiğinde çok zorlanırlar.

Kendini beğenmişlik: Kendini beğenen ve isterik kişilik yapısına sahiptirler. Sürekli olarak dikkatin ve beğeninin kendinde olmasını isterler. Bu kişiler kendilerini her şeyden çok severler, sevilmeyi çok severler ve sevilme ihtiyaçları çok zor doyurulur. Bu nedenle de ilişkilerde hep sorun yaşarlar. Bu yüzden de sık sık ilişki değiştirerek ilk anı yakalamak isterler.