Go Back   KeyifVakti.NET > Aşk Forum, Sevgi Forumları > Aşk & Sevgi
Yardım Ajanda Bugünki Mesajlar Arama

Cevapla
 
Seçenekler Arama Stil
Alt 07 Şubat 2015, 22:03   #1
Senior Member
 
Üyelik tarihi: 06 Şubat 2015
Mesajlar: 7,475
Standart Neden aşk acısı çekiyoruz?



Aşk acısı 2 yıl sürer diyor psikoterapist Ferhan Özenen ve ekliyor; gerçek aşk 3 yıldan sonra başlar.
Aşk ilişkisi hepimizin hayatının vazgeçilmez bir parçası... Hayranlık duygusuyla başlayan, gün geçtikçe, karşınızdakinden daha fazla bir şeyler beklediğimiz, daha çok bir şeyler vermek istediğimiz; yüreğimizi pır pır ettiren, aklımızı çelen karışık süreç... Ve "istediğimiz gibi" gelişmediğinde de bizi acılara boğan... Fakat sanırım, aşk ve aşk acısına dair soru işaretlerinizi bu röportaj cevaplayacak... Ha, bir de unutmadan; Her ilişki bir alışveriştir ve pazarlığa tabiidir. Pazarlığınızı iyi yapın!
— Aşk acısı da çok karışık bir kavram aslında...
Evet, mesela aşk, birine karşı duyduğun aşırı heyecan ve gizem mi? Çünkü aşkta, aşık olunacak kişide şu özellikler olmalı şeklinde, kafanda kurduğun özellikleri karşı tarafa projekte etme, yansıtma var. Örneğin; çok güzel birini mi istiyorsun, onun çok güzel olduğunu düşünüyorsun... Ama olgun sevgi başka bir şey. Bu noktada söz edilen, aşk acısı mı, ayrılık acısı mı? Çünkü ikisi arasında çok fark var. Aşk acısında, özlem ve ulaşamama var. Sanki bizim, mazoşizm dediğimiz şey var. Özellikle Türk kültüründe... Veya kadın olmanın getirdiği bir şey. Çünkü özellikle kadınları, aşk acısı çekerken görüyoruz. Ya da erkekler bunu daha az itiraf ediyorlar. Sonuçta, elle tutulmayan, gözle görülmeyen, ilişki haline gelmemiş bir aşkı, daha çok kadınların yaşadıklarını gözlüyorum. Dolayısıyla, aşk acısında birini beğenmek ama onu elde edememek, ulaşamamak var. Oysa, buna hiçbir şekilde aşk denilemez! Ancak kişinin kendi kafasındaki şeyin acısıdır bu...
- Aşk acısı nedir? Aşk acısı için, ortada bir ilişki olması ve bu ilişkinin bir şekilde bitmesi, yani ayrılık acısı olması gerektiğini söylüyorsunuz?Aslında aşk, sevgi acısı dediğimiz şey, yaşanmışlığın acısıdır. Birini beğenip, olmayınca da onun acısını çekmek değil; bu kadar irrasyonel bir acı olamaz. Öte yandan sevdiğimiz kişiyi kaybettiğimizde de acı çekmeden olmaz! Herkes bunu değişik şekillerde yaşar. Ama, yaşanmışlık olmadan, karşındaki insanla bir ilişkin, bir alıp verdiğin olmadan, bunun acısını çekmek, olacak şey değil. Aksi taktirde bu, acı çekmekten zevk almak anlamına geliyor. Ya da hırs olabilir, başarısızlığın acısı olabilir. Yoksa, ortada bir ilişki olmadan ya da 2-3 aylık bir ilişkinin bitmesiyle duyulan acıyı, ayrılık acısı olarak açıklamak bizim bilimimizde mümkün değil.
Ayrılık acısı, nesne kaybıdır. Kayıp da her zaman acı verir, travma getirir. Ve yaşanan kaybın arkasından muhakkak yas tutulması gerekir. Bu da tedaviyle birlikte 1,5 – 2 sene gibi bir süreyi kapsar.yas tutulmadığı zaman, gerçek anlamda başka ilişkilere geçilemiyor. Çünkü acılar ancak yasla biter.
- Bu noktada, yas döneminde ilişkiyi kafada halletmiş olmak, ilişkiyle ilgili pazarlığımızı da yapmış olmak var değil mi?
Tabii... Ama herkes bunu yapamayabilir. Yaşanan ilişkinin, geçmişte hangi ilişkiye tekabül ettiğini bulmuş olmayabilir. Yine de en azından, o insanın senin için ne anlama geldiğini, onu kaybetmekle ne kaybetmiş olduğunu; kayıp duygusundaki esas nedeninin o kişiyi kaybetmek mi, yoksa sana yakın olan herhangi bir nesneyi kaybetmek mi olduğunun cevapları verilirse iyi olur. Yani, acı çekmenin nedeni,Yalnızlıktan korkuyor olmak mı, yoksa o kişinin hayatındaki değeri mi? gibi sorular cevaplanmalı.
- Ayrılık acısı sanıp da çektiğimiz acı ya da acılar gerçekte neler? Ayrılık acılarının da dereceleri var mı?
Var. Çünkü her türlü ayrılık bir travma. Örneğin, ilk ayrılık doğumla gerçekleşiyor. Sonra ilk 2 yaştan sonra, bireyselleşmeyle birlikte anneden uzaklaşma var ki, bu noktada anneyle ilişkimizin ne kadar güvenli olduğu çok önemli. Yani, çocuk arkasını dönüp baktığında anne orada mı, güven ilişkisi sağlanmış mı? (İkinci ergenlik döneminde bu kriz tekrarlanır.) Ayrıca, ailede babanın rolü önemli; erkek çocuk için de kız çocuk için de. Anne babayı ne kadar önemsiyor? Anne, bir erkekle (babayla) tamamlanmak ihtiyacını duyan bir anne mi? Çünkü böyle bir ihtiyaç duymadığı zaman, sağlıksız ilişkiler ortaya çıkıyor. Ve bu tür sağlıksız ilişkiler içinde yetişen kişiler, flörtlerinde elde etme hırsı içinde olan, elde ettiği anda da karşısındakini değersiz bulan kişiler oluyor. Dolayısıyla, 0-2 yaş arasında kurduğumuz ilişkiler, hayat boyu kurduğumuz ve kuramadığımız tüm ilişkileri; ayrılıklarımızı, kayıplarımızda duyduğumuz acının derecesini etkiliyor.
- Bir de, yine aşkın kimyası teorisine göre, aşk-evlilik 3 senede biter deniyor. Bu takdirde, en geç 3 senede bir yeni aşklar mı yaşamak durumundayız?
Hayır, aslında tam tersi, sevgi gün geçtikçe çoğalması, yeşermesi gereken bir şey. Çünkü sevgide tamamlanma ve tamamen bir bilinçaltı seçim var. Hiçbir karşı cins seçimi tesadüf değil! Yani, seçtiğin insan, mutlaka senin birtakım bilinçaltı ihtiyaçlarına karşılık veren bir insandır. Bu, erkek için de böyle, kadın için de böyle. Onun için de sevgi, birliktelik gittikçe yeşermesi, hoşlaşması, gittikçe artan olması gereken bir süreç. Sevgi, aşk nasıl 3 senede biter?
Fakat psikolojide attachment (sevgiyle bağlı) teorisi var. Ve bu teori; "Çocuk 3 sene içinde annesine güvenmeyi öğrenir" diyor. 3 sene sonra, eğer çocuk annesiyle güvenli bir ilişki kurabilmişse, çıkıp gider; yani anneye bağımlı olmaz, bağlı olur. Ama o 3 sene boyunca da hep, "Anneye güveneyim mi, güvenmeyeyim mi?" tereddüdünü yaşar, "Bırakır mı, acaba beni bırakmaz mı?" gibi Sanırım, aşkın kimyası 3 senede bitiyor, diye ortaya atılan da bu 3 sene Çünkü aşk ilişkisinde de ilk 3 sene, yüreği pır pır ettiren, soru işaretlerinin bol olduğu bir dönemdir.
Peki, ya 3 sene sonra, aşk ilişkisinde de tıpkı anne-çocuk ilişkisinde olduğu gibi rahatlıyor muyuz?
Eğer güven ilişkisi kurabilirsek evet... Karşımızdaki insanın sevgisine, ilgisine güvenirsek, o pır pır hali bitiyor. Ve bize de, sanki aşkımız sona ermiş gibi geliyor.
- oysa, tam da bu sırada gerçek anlamda ilişki başlıyor?..
Bazı teorisyenlerin "ikinci dönem" diye adlandırdıkları, ilişki başlıyor. Ve ilişkilerin esas zamanı ikinci dönemdir. Çünkü insanlar birbirlerinin gerçeklerini görürler; projeksiyonlar, heyecanlar, bırakır mı, bırakmaz durumları biter. Gerçek bir sevgi ilişkisi ve gerçek bir alışveriş başlar. Çünkü artık, karşındakini olumlu ve olumsuz yönleriyle olduğu gibi kabul etme vardır. Fakat sadece ikinci döneme geçip, tamam aşk bitti deyip, ayrılmalar yaşanmıyor. Karşındakinin olumsuz yönlerini gördüğünde de gitmeler oluyor. Hiçbir insan mükemmel değil. Ya da gerçek ilişki, gerçek sevgi, gerçek güven istemiyorlar; ondan ayrılıyorlar sevgililerinden ikinci döneme geçildiğinde... Ama tabii o anda, bunun pek farkında olmayabilirler. Gerçek sevgiyi bilmiyor, ilişki içinde olmaya katlanamıyor veya sevilmeyi hak ettiklerini düşünmüyor da olabilirler.
- İlişki içinde de aşk acısı çekilir mi?
İlişki içinde aşk acısı yaşayan insan çok fazla. Bir kere sürekli kaybetme korkusu var, panik var, bağımlılık var, başkalarına duyduğun kızgınlıkları o kişiye projekte etme var, ilişki içinde olmaktan korkma var (ki bu da ilişkinin sona ermesinden korkmadır), ilişkiyi hak etmediğini düşünerek ilişkiyi sabote etme var; bütün bunlar hep acı, ilişki acısı...
- İlişki içinde acı çekmemeleri için çiftlere neler öneriyorsunuz?
Eş terapilerinde yaptığımız, iletişimlerini düzeltmek. İletişimde de, açıklık önemli. Doğru bir iletişim kurabilmek için, önce kendini tanımak, kendine karşı samimi olmak gerekiyor. Bir de çiftler oyundan bahsediyor. İlişkiler, sürekli bir oyun içinde yürütülmeye çalışılıyor. Fakat bir ilişkide oyun olduğu sürece, o ilişki bitmeye mahkumdur! Yanlış bir kanı da, sanki kendini teslim etmezsen, sevdiğini söylemezsen, kendini açık etmezsen, karşındaki peşinde koşar şeklinde... Doğru koşar, fakat o insanla ilişki kurulmaz! Karşınızdaki, kaçma-kovalama oyunu peşindeyse sürekli kaçmak zorundasın, çünkü yakalandığın anda olay biter. Sürekli kaçmak istiyorsan, böyle bir ilişkiye girersin. Örneğin, erkekler kaçan kadın sever, denir. Hayır! Kovalamayı seven erkek, kaçan kadın sever! Gerçek bir ilişki isteyen insan, tam tersine karşısındaki insanın kendisini sevmesini, teslim olmasını, ona güvenmeyi ister.
- Öyleyse, olgun sevginin, gerçek bir ilişkinin tanımı nedir?
Olgun sevgi için cinsel heyecanın yanı sıra, şefkat gerekiyor, özdeşleşme yani empati kurmak gerekiyor. İlişkiye ve sevilen kişiye kendini adamak gerekiyor. Kendini adama, köle olma anlamında değil; kendini sunmak, teslim olmak anlamında... İdealizasyon gerekiyor; onu idealize etmek ama olgun formda (çünkü idealizasyonun çok çeşitli formları var). Onu görmeden idealize etmek değil. Kişiyi her yönüyle, olumsuzluklarını da bilerek idealize etmek; yani onun bir şeyine hayran olmak. Ve karşımızdakini özgür bir birey olarak kabul etmek... Sonuçta, günlük hayatta yapılan klasik sevgi tanımıyla, olgun sevgi tanımı birbirinden çok farklı. Sağlıklı ve mutlu bir ilişki için, olgun sevgi şart.
buse isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Kapalı



Tüm Zamanlar GMT +4 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 17:44.


Powered by vBulletin® Version 3.8.9
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

spacer kocaeli escort bursa escort bursa escort bursa escort seks hikayeleri seks filmi izle etlik escort izmir escort izmir escort izmir escort istanbul travesti rus escort çankaya escort etlik escort Anadolu Yakası Escort Kartal escort Kurtköy escort Maltepe escort Pendik escort Kartal escort altyazılı porno şişli escort istanbul escort mecidiyeköy escort beşiktaş escort taksim escort fındıkzade escort çapa escort fatih escort topkapı escort escort şişli escort bayan bayrampaşa escort merter escort escort mecidiyeköy bursa escort bursa escort bursa escort bursa escort bursa escort alt yazılı porno Casibom Casibom Casibom Giriş Casibom Yeni Giriş Onwin gaziantep escort bayan gaziantep escort seks hikayeleri gaziantep escort Canlı bahis siteleri escort escort escort travestileri travestileri Escort Escort bayan Escort bayan bahisu.com girisbahis.com etlik escort etimesgut escort istanbul Escort istanbul Escort Acıbadem Escort Ataşehir Escort Bostancı Escort Göztepe Escort Kadıköy Escort Kartal Escort Kurtköy Escort Maltepe Escort Ankara escort bayan Escort ankara Escort ankara Escort eryaman Keçiören escort Escort ankara Sincan escort bayan Çankaya escort bayan sincan escort antalya rus escort

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51