KeyifVakti.NET

KeyifVakti.NET (http://keyifvakti.net/index.php)
-   Aşk & Sevgi (http://keyifvakti.net/forumdisplay.php?f=23)
-   -   Mutlu Bir Evlilik İçin Eşinizin Aklını Okumaya Çalışmayı Bırakın! (http://keyifvakti.net/showthread.php?t=918)

eg24 08 Şubat 2015 01:47

Mutlu Bir Evlilik İçin Eşinizin Aklını Okumaya Çalışmayı Bırakın!
 
Evliliklerde iletişimin önemine daha önceki makalelerimde değinmiştim. Bu makalemde, evliliklerde iletişimin zamanla kaybolmaya başlamasına sebebiyet veren en temel problemlerin başında gelen eşlerin birbirinin düşüncelerini okuma çabalarından bahsetmek istiyorum. İletişim kurmak yerine bir diğeri adına düşünmeyi seçen evli kişiler zamanla konuşmayı bırakır ve “akıl okuma” oyununa kendilerini kaptırırlar. Buradaki en temel gösterge duygu ve düşünceleri iletişim becerisiyle ifade yerine önceki deneyimlerinden hareketle kendi düşüncelerini eşinin düşünceleriymiş gibi yorumlama çabasıdır.

Mutlu evlilik kurgusunda iletişim esastır. Oysaki evliliğin tarafları, belki de zamanla yıllanan evliliklerinde eşlerini daha iyi tanımaya başladıkları inancıyla iletişim yerine, yerine düşünmeyi, diğer bir deyişle “akıl okumayı” tercih ederler. Prof. Dr. Mehmet Sungur, “Sen, Ben ve Aramızdaki Her şey” isimli kitabında “akıl okuma biçimlerini şöyle tanımlar;

“İki tür akıl okuma vardır. İlk akıl okuma türünde, eşinin amacını (niyetini) bildiğini varsayarsın. Diğer tür akıl okumada ise, eşinin ne düşünüp ne hissettiğini de bildiğini zannedersin.”

Her iki tür akıl okuma biçiminde de görüleceği üzere taraflardan birinin baskın “ben düşüncesi” hakimdir. Bu hakim düşünce öylesine yoğundur ki zamanla karşınızdaki her türlü tavır ve davranışını “neden, nasıl” ilişkisi içinde sorgulamaksızın kendinizce yorumlamaya ve öğretilmiş gerçeklerle belirli kategorilerde konumlandırmaya başlarsınız.

Evliliklerde eşlerin zamanla birbirlerinin bazı hareket ve davranışlarının aynı olaylar döngüsü üzerine sıklıkla tekrarlandığını görmeleri o davranış ve hareketleri belirli standartlara oturma eğilimi ile sonlanır. Oysaki her davranış aynı nedenlerle tekrar etmiyor olabilir. Bu durumda tüme varımla yargı ya da kanaat geliştirme çabası yerine iletişim tercih edilmeli ve akıl okuma çabasına son verilmelidir. Yine aynı kitaptan bir örnekle makalemi sonlandırmak istiyorum.

Sayın Sungur, danışanlarından bir çiftin bir terapi esnasında aralarında geçen diyalogu kitabında şöyle aktarmış;

A- İşte hep böyle oluyor. Seninle konuşulmuyor. Yine sinirlendin.
B- Anlamadım?
A- Yine sinirlendiğini söylüyorum.
B- Bunu da nereden çıkardın?
A- Kulağını kaşıyorsun.
B- Eeee?
A- Sen sinirlenince hep kulağını kaşırsın.

Bu diyalogda da net olarak görülüyor ki, bu durum sıradan bir kulak kaşınması olabileceği gibi daha önceden defalarca denk gelmiş bir tepki göstergesinin parçası da olabilir. Evet defalarca aynı tavırla karşılaşılmış olabilir ama ya gerçekten o esnada eşinizin sadece kulağı kaşındıysa?

Yargıya varmak, yerine düşünmek, hareketleri yorumlamaya çalışmak ya da tümünün genel tanımı itibariyle akıl okuma yanılgısına kapılmak yerine iletişim kurmayı denemek ve olayları kendi düşüncenizle değil paylaşılan iletişim ile çözmeye çalışmak önemlidir.

Eğer siz de Prof. Dr. Mehmet Z. Sungur’un bu değerli kitabını “Sen, Ben ve Aramızdaki Her şey” okumak ve evliliğinizle ilgili sorunları aşmada yardımcı ipuçlarına ulaşmak istiyorsanız kitabı indirimli olarak buradan alabilirsiniz.


Tüm Zamanlar GMT +4 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 21:32.

Powered by vBulletin® Version 3.8.9
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51