25 Şubat 2015, 01:55 | #1 |
Senior Member Üyelik tarihi: 01 Şubat 2015
Mesajlar: 6,382
| Çocuklara cinsel eğitim nasıl verilir
Erişkinliğinde çeşitli sebeplerle psikolojik destek almak durumunda kalan hastalar incelendiğinde bu kişilerin önemli bir kısmının çocukluğunda çeşitli cinsel travmalar geçirdiği, tacize inanız kaldığı görülür. Bu tür tacizlerin önüne geçmek çocuğa cinsel eğitim vermekle mümkün olur. Cinsellikle ilgili farkındalık kazandırılan çocuk, olası bir taciz durumunda ortada masum bir durumun olmadığını bilir ve durumdan büyüklerini haberdar edebilir. Cinsel eğitimle cinsel özgürlüğün ve rastgele cinselliğin kesinlikle birbirinden ayrı tutulması gerekiyor. Her hangi bir konuda çocuğa doğru şekilde eğitim verilmezse çocuk o konu hakkında kulaktan dolma, yalan yanlış bilgiler edinebilir. Bunun daha büyük sakıncaları vardır. Çocuk kendisinden sadece birkaç yaş büyük bir çocukla cinsellik içeren bir oyun oynayabilir, oyun sırasında ne yaptığının farkında olmadan hoşlanma duygusu hissedebilir, sonrasında oyun cinsel tacize kadar varabilir. Bu yüzden çocuğa bulunduğu yaşa uygun şekilde belli bir cinsel eğitim verilmeli. Eğer cinsellik çocuk için hep tabu olarak kalmaya devam ederse ileriki yıllardı başka sorunlar da yaşanabilir; örneğin söz konusu olan bir kız çocuğuysa vajinusmus hastalığına yakalanabilir ve evliliğinde sorunlar çıkabilir. YAŞA GÖRE CİNSEL EĞİTİM Okul öncesi çocuğa öğretilecek cinsellikle ilgili kavramlarla, okul dönemindeki ya da ergenlik dönemindeki çocuğa öğretilecek kavramlar farklıdır. Okul öncesi çocuklarda genellikle gerçeklik duyusu gelişmemiştir. Bu yaşlarda birçok cinsellik içeren bir harekette bulunduğunda, anne babalar genellikle panikler. Oysa çocuk için bu hareketler cinsel bir eylem değil, yeni ve değişik bir şeydir. Anne babanın paniklediğini gören çocuk bu hareketi daha ilginç bulmaya başlar ve yapmaya devam eder. Eğer ebeveynlerin ilk tepkisi paniklemek olmazsa, anne-baba nötr kalmayı başarabilir ve çocuğun ilgisini başka alanlara çevirebilirse çocuk bir süre sonra bu hareketini bırakır. MAHREMİYET ÖĞRETİLMELİ Doğru bir cinsel eğitim vermek için çocuğa mahrem alanları öğretilmeli. Okul çağına yaklaşmış bir çocuk evde çıplak dolaşıyorsa bu çocuğa neyin mahrem olduğunu öğretmek mümkün olmaz. Küçük yaştan itibaren çocuğun giydiği kıyafete kadar dikkat edilmeli, mahremiyet duygusu aşılanmalı, sınırları öğretilmelidir. CİNSİYETİNE GÖRE DAVRANILMALI Çocuğa cinsel eğitim verilirken doğru cinsel kimlik kazanmasına da yardımcı olunmalıdır. Ablalar, teyzeler arasında yetişen erkek çocuklarını bazen anneler farkında olmadan kız kıyafetleriyle büyütürler. Herkes çocuğun bu halini sever, onu oynatırlar, zenne yaparlar. Ancak çocuk büyüdüğünde efemine davranışlar sergilemeye başlar. Bu anne-babanın cinsel kimliği çocuğa yanlış öğretmesinden kaynaklanan bir durumdur. İleride bu konuda sorun yaşamak istemeyen ebeveynler çocuklarına cinsiyetlerine göre davranmaya özen göstermelidirler. SORULAR CEVAP BULMALI Çocukların en çok merak ettikleri konulardan biri dünyaya nasıl geldikleridir. Çocuk bunu sorduğu zaman ona büyük bir insana anlatırmış gibi “Çocukları leylek getiriyor derler ama bu doğru değil. Bu soruyu sorman, merak etmen, önem vermen güzel bir şey. Cinsellik kadınla erkek arasında çok özel bir durumdur. Ama detaylarını öğrenmen için biraz daha büyümen gerekiyor. Büyüdüğünde anlatacağım” şeklinde bir açıklama yapmak gerekir. Böylece çocuğa bu konu hakkında yalan söylenmemiş olur. Konu ergenlik döneminde açıklandığında ise cinselliğin insan hayatında önemli bir yerinin olduğunu ve bunun özel ve önemli bir kişiyle yaşanması gerektiğini, bu kişinin de insanın hayat arkadaşı, yani eşi olması gerektiğini aktarmak gerekir. Çocuğun merak ve hayret duygusu, öğrenmede kullandığı iki anahtar duygudur. Cinsel eğitim verirken bu konuda çocuğun merakını ve hayretini uyandırmamaya da özen gösterilmelidir. Eğer cinsellikle ilgili merak ve hayret uyandırıcı cevaplar veriliyorsa çocuk o alana ilgi duymaya başlar. Çocuğu cinsellik hakkında bilgilendirmemenin sakıncaları göz ardı edilmemelidir. Çocuk merak ettiği bu konuyu bir şekilde ya arkadaşlarından ya da internetten yalan yanlış, kulaktan dolma bilgilerle öğrenebilir. Ayrıca anne-babanın çocuğun bu konudaki sorularını cevapsız bırakması çocuğun soru sorma kapasitesini düşürür, bu kapıyı da kapatmamak gerekir. Soran çocuk, her zaman hayatı daha kolay öğrenir, sorunlara daha kolay çözüm getirir. Sorulan soru yanlış olabilir, ama çocuk nasıl yürümeyi düşe kalka öğrendiyse doğru soru sormayı da yanlış sorular sora sora öğrenecektir. Bu yüzden çocuğu azarlamadan, terslemeden, içindeki merak duygusunu yok etmeden sorularına cevap vermek, o an verilecek bir cevap bulunamıyorsa “Bu konuyu araştırıp cevaplayayım” demek ve gerçekten de araştırıp, düşünüp cevap vermek yerinde bir davranış olacaktır. |
Bookmarks |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | Arama |
Stil | |
| |