eg24

Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Anabilim Dalı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Sabri Hergüner, okullar açılırken çocukların ve ailelerin birçok sorunla karşılaşabileceğini söyledi.

Okulların açılmasıyla birlikte çocuğun günlük yaşantısının da düzene girmesi gerektiğinin altını çizen Hergüner, özellikle uyuma ve uyanma zamanlarının, kahvaltı ve akşam yemeği saatlerinin belirli bir düzen içinde olmasının çocuğun okula uyum sürecinde önemli olduğunu dile getirdi.

Aynı şekilde ödev yapma ve ders çalışma sürelerinin de bu belirli düzen içinde yer alması gerektiğini vurgulayan Hergüner, belirli bir düzen içinde olmanın çocuk için rahatlatıcı ve kolaylaştırıcı olabileceğini ifade etti.

ÇOCUK BAŞARMAKTAN BAŞKA ÇARESİ OLMADIĞI HİSSİNE KAPILMAMALI

Hergüner, bunun yanında yaz tatilinde artan televizyon ve bilgisayar saatlerinin de yaşa göre azaltılmasının önemli olduğunu belirterek, “Öğrenme sadece okulla sınırlı kalan bir süreç değildir. Ebeveynlerin çocuğun öğrenme sürecinde mutlaka yer alması gerekir. Okulda öğrendiklerinin merak içinde sorulması, dikkatle dinlenmesi, yeni kazandığı becerilerin övgü ve takdirle karşılanması önemlidir. Yaptıkları ve başardıklarının anne-babası tarafından ilgiyle karşılanması çocuğun öğrenmeye olan motivasyonunu da arttırmaktadır. Çocuğun dersleri ve ödevleri yanında arkadaşlarıyla okulda neler yaptığı, ders aralarını nasıl geçirdiği de üzerinde

Her anne ve babanın çocuklarının okul hayatıyla ilgili beklentileri ve hedefleri olduğunu vurgulayan Hergüner, beklentilerin çocuk için yüreklendirici ve teşvik edici olduğunu anlattı.

Hergüner, ancak başarı konusunu fazla abartmanın çocuk üzerinde olumsuz baskı yapabileceğini, sürekli başarıyı düşünen ve başarmaktan başka çaresi olmadığı gibi bir hisse kapılan çocuğun en ufak bir zorlanma karşısında hayatının sonu olduğunu düşünebileceğini bildirdi.

AİLESİNİN BAŞKA KENTE BİLE YERLEŞECEĞİNİ DÜŞÜNÜYOR

Bazı çocuklarda okulun ilk haftasında bir uyum güçlüğü ortaya çıkabileceğine dikkati çeken Hergüner, sözlerini şöyle devam etti:

“Yeni arkadaşlar, yeni öğretmen, dersler, ödevler ve anne–babadan ayrı kalmak çocuk için zorlayıcı olabilir. Okulun ilk günlerinde kendisini bırakıp giden ailesinin evlerini taşıyarak başka kente yerleşeceğini, bu nedenle anne babasını tekrar göremeyeceği endişesine kapılan ve kaybolacağını düşünen çocuk, tek başına sınıfa giremeyebilir. Bu dönemde çocuğa, zorlandığı konuları, kaygılarını, endişelerini konuşarak ve onu ilgiyle dinleyerek yardımcı olunabilinir. Veliler, okula aralıklarla ziyaretlerde bulunmalı, öğretmen ve yöneticilerle etkin iletişim halinde olmalıdır. Çocuğun sınıf arkadaşlarıyla tanışılmasının da ihmal edilmemelidir.”

Hergüner, uyum sağlamakla ilgili sorunların okulların açıldığı birinci haftadan sonra da devam etmesi halinde mutlaka bir uzmandan yardım alınması gerektiği tavsiyesinde bulundu.