Dörtlükler http://img.webme.com/pic/g/gizliilimler/98-kusagi.jpg98'ler Kuşağı ya da Mahşerin 4 Atlısı: (Soldan Sağa) Mahmut Güven, Akhenaton, Halis Altın ve Ali Bulat. (KSÜ, Eski fen-edebiyat kampüsü, Kahraman Maraş) Dörtlükler Akhenaton Bir gözyaşıydın akan cennet sularına, Her dem nazdâr, her âlem melek! Sayen de uyanmıştık hep anılara, Bir zaman, yakışıyordu sana gülmek 1987 Bir atlı karınca misâli, Dönüp dolaşıyor mâzi. O daracık mekanlar güya; Cennetlere dönüyor izi! 1987 Fikir, gecelerimde yalnızlık; Öteleri kucaklayan buğu. Fikir, mânâ'ya ergi; İnancın bahâr soluğu. 1989 Sararan rûhumu alsın götürsün yeller Aşkını gönüller Yâ Râb duyar o zaman Gurbet olmasın kahrıma şu yabana güller; Rûhum her gününü azap sayar o zaman 1990 Ellerini tutarken aklımdan aşk geçerdi Dudağını öpünce, rûhum donar, erirdi Şimdi yok saçlarımı böbürlenip de tarayan Yitirdiği hasreti gözlerimde arayan 1991 Çıkarken yollarım hep sana doğru Gözlerim adresle boşa döğüştü Ararken yüzünde acır duyguyu Gamzen, ok atan kaşa dönüştü Gönlüm bir gel deyiş bekler sesinde Tutuşurum yanarım hergün peşinde Gönlümde taşıdığım aşk ateşinde Özlemim kanlı bir yaşa dönüştü 1992 Güller açar güldüğünde o gülden güzel gözlerin Gelin olur şu gönlüme o gülden güzel gözlerin Öyle güzel gözlerin var diye şımarma ey güzel Gömülecek öldüğünde o gülden güzel gözlerin 1993 Her git deyişimde kalmanı isterim salak gibi. Her düşüşümde ellerini ararım sanki tutacak gibi. Bir kuş gibi uçmak istedikçe gözlerine ben, Kendi sığınağında sürüklenir dururum bir yaprak gibi. 1993 Bir bozukluk ver Bir damlacık aksın gözyaşın Şaşırma, telefon değilsin; Ama jetonla çalışırsın 1993 Hayat pistir; don kadar Ömür kısa; don kadar Korkuyorum batacağız Birgün donumuza kadar 1993 Benden sana bir hediye sana bu gözyaşlarım. Akıyor delice sana bu gözyaşlarım. Bu gözyaşlarını kıskanma ey gülüm; Yabanın gülüne değil; sana bu gözyaşlarım. 1994 Baharda bir çiçek; güle benzerim Yağmurda çağlayan sele benzerim Seninle bir okyanus, bir deryâ gibi Sensizse bir avuç çöle benzerim Muhtaçtır gözlerim seni anmaya Sende tutuşup sende yanmaya Seninle uçsuz-bucaksız bir fezâ Sensizse bir avuç çöle benzerim 1994 Sen, dünyama doğan bir yıldız gibi Işıklandırdın kapkaranlık âlemimi Sen, ansızın gelen bir hırsız gibi Çaldın bir anda şu masûm kalbimi 1995 Sümüklü dünyâ, utan; Bir gariptir burda yatan. Seni de raylara büzsün, Ecelim o kara tren! 20 Mayıs 1995, Cumartesi Bilmem neden duygusuz İçimi boğan bu sessizlik Bu gece misafir Ölüm müdür beklenmedik 1996 Gönlümdeki yaraya em'sin sen Bir eşi yok güzeldensin sen Bakma gözlerimin şen olduğuna Rûhumdaki hüzün sensin sen 1998 Sesime bir ses, gönlüme gönül, hâlime mücessis. Çığlıklarımı duyacak bir rûh nerde var? Şu nihayetsiz çilede beni dehliz dehliz Arayacak beni hangi, o hangi vefâkâr? 1998 Kaybolup giderken ümitlerim birer birer Ben miyim daha yalnız çöle düşen bir kum mu? Neden böyle yanışım hasretinle derbeder, Dudağın mı kordan; yoksa yanan rûhum mu 1999 Git dediğimde gitmek zorunda mısınız? Öl dediğimde ölmek. Ey penceremdeki güzel kuşlar, Bu kadar vefâsız mısınız? Bu kadar vefâsız mısınız? .. 2001 Bir dürüm getirsinler sana; ben bir tas ayran olayım. Sen, bin yelkenli kadırga; ben, açıldığın deryan olayım. Bayram etseler birgün bizi birbirimize; Sen bana ŞEKER, ben sana KURBAN olayım! 2002 Denizi hiç görmedim Dalgaların sesine öyle uzağım. Ceylanların su içtiği gözlerine Ben, bir ceylan gibi tutsağım. 2003 Akıl, sabırdan ayrılır ve kemik, etle. Çoktandır ölüyüm; ama telaş değilim! İlk buluşmamız değil bu, iki sevgili gibi cinnetle Sevda olan o; ama ben aşk değilim! 2005 Aşk, henüz hiç söylenmeyendi Dokunulmayan, hiç sevişilmeyen. Daha gürdü susuşumuz sözlerden; Konuşamayanlar; çünkü tanımaz ihaneti. 2006 Gençliğimi susadı, içti zamân; Ezildim vefâsında her çilenin. Kırıldı Levh-i Mahfûz; rahmindeyken annemin: Ben, zakkum içeceğim; O, Kevser suyundan 2009 |
Tüm Zamanlar GMT +4 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 00:57. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.9
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.