Çırağan Okumaları etkinliği kapsamında 12 Mayıs 2011 Perşembe akşamı, Çırağan Palace Kempinski'de Zülfü Livaneli Serenad romanını okuyacak.



http://cdn.pudra.com/4388/fit620x400/serenad_mkl.jpg


Çırağan Palace Kempinski'nin düzenlediği Çırağan Okumaları, ikinci yaşını Zülfü Livaneli ile kutluyor. Zülfü Livaneli, 12 Mayıs 2011 Perşembe saat 19.00’da Çırağan Sarayı’nda “Serenad” isimli romanını okuyacak.

Çırağan Palace Kempinski’nin Kalem Kültür’le Mayıs 2009’dan bu yana düzenlediği, Mayıs’ta iki yaşına basan “Çırağan Okumaları” bugüne kadar Selim İleri’den Ahmet Ümit’e, efsanevi edebiyat dergisi Granta’nın editörü Ellah Allfrey’den Latife Tekin’e 23 yazarı ağırlayarak Türkiye’de yeni bir geleneği, “yazar okumaları”nı başlattı. İkinci yaş kutlaması yine değerli bir sanat adamıyla yapılıyor; Zülfü Livaneli, Serenad’dan okuma yapıp okurlarıyla sohbet edecek.

Pudra.com Hatırlatma: Katılım ücretsiz, ancak etkinliğe katılmak isteyenlerin mutlaka rezervasyon yaptırması gerekiyor. 0212 245 44 06’dan ya da [email protected] adresine göndereceğiniz e-posta ile rezervasyon yaptırabilirsiniz.

Zülfü Livaneli Serenad'ı okuyor...
12 Mayıs 2011 Perşembe, Saat 19.00–21.00
Çırağan Palace Kempinski, Saray Girişi, Mabeyn Salonu


http://cdn.pudra.com/4384/fitb620x10...li_serenad.jpg

Serenad Hakkında...
Her şey, 2001 yılının Şubat ayında soğuk bir gün, İstanbul Üniversitesi’nde halkla ilişkiler görevini yürüten Maya Dura’nın (36) ABD'den gelen Alman asıllı Profesör Maximilian Wagner’i (87) karşılamasıyla başlar. 1930’lu yıllarda İstanbul Üniversitesi’nde hocalık yapmış olan profesörün isteği üzerine, Maya bir gün onu Şile’ye götürür. Böylece, katları yavaş yavaş açılan dokunaklı bir aşk hikâyesine karışmakla kalmaz, dünya tarihine ve kendi ailesine ilişkin birtakım sırları da öğrenir.

Serenad, 60 yıldır süren bir aşkı ele alırken, ister herkesin bildiği Yahudi soykırımı olsun isterse çok az kimsenin bildiği Mavi Alay, bütün siyasi sorunlarda asıl harcananın, gürültüye gidenin hep insan olduğu gerçeğini de göz önüne seriyor. Okurunu sımsıkı kavrayan Serenad'da Zülfü Livaneli’nin romancılığının en temel niteliklerinden biri yine başrolde: İç içe geçmiş, kaynaşmış kişisel ve toplumsal tarihlerin kusursuz dengesi.