24 Mayıs 2015, 18:14 | #1 |
Senior Member Üyelik tarihi: 07 Şubat 2015
Mesajlar: 6,001
| Yağmur Yüzünden Yağmur Yüzünden Akşamüstü bardaktan boşanırcasına çok şiddetli bir yağmur başladı. Evine gitmeye hazırlanan doktorun muayenehanesine telaşla giren adam: - “Levent’te hastam var doktor, aracınız var mı? Hazırlansanız da bir an önce gitsek!” der. Doktor çantasını alır. Aşağı inip doktorun otomobiline binerler. Yağmurda iyice arapsaçına dönen İstanbul trafiğine dalıp güç bela Levent’e gelirler. Adam: - “Bir dakika!” diyerek iner, Eve girip geri döner: -“ Hastam iyi olmuş, doktor. Buyurun muayene ücretinizi.” der. Doktor, aracından inerek, araba bulamadığı için kendisine bu oyunu oynayan şımarık zengine bir Osmanlı tokadı patlatır. Akrep bir gün yiyecek ararken bir nehrin kenarına gelmiş. Karşıya geçmek için bir yol ararken, bir kurbağa görmüş. Kurbağaya kendisini karşıya geçirip geçiremeyeceğini sormuş. Kurbağa: -"Sen beni sokarsın!" diyerek, kabul etmemiş. Akrep, kurbağaya söz vermiş onu sokmayacağına dair. Kurbağa da: -"O halde çık sırtıma seni karşıya geçireyim" demiş. Akrep kurbağanın sırtına çıkmış, nehrin yarısına geldiklerinde, akrep dayanamayıp kurbağayı sokmuş. Kurbağa son anlarında akrebe sormuş: - “Hani beni sokmayacağına dair söz vermiştin! Şimdi ben ölüyorum, ben ölünce sen de boğularak öleceksin!” Akrep de mahçup bir şekilde karşılık vermiş: - “Ne yapayım kurbağa kardeş? Bu benim doğamda var!” |
Bookmarks |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | Arama |
Stil | |
| |