TÜm dÜnya kadinlari bebeklerini emzirmek istiyor

[eg24]

Dünya Saglik Örgütü tarafindan 1-7 Ekim tarihleri arasinda kutlanan Dünya Emzirme Haftasi’nda, Lansinoh, dünyada kadinlarinin emzirmeye bakis açisi konulu arastirmasinin sonuçlarini açikladi. 4 ayri ülkede yapilan arastirmanin verilerine göre kadinlarin ortak kanisi emzirmek bebekler için en iyi beslenme sekli.

Lansinoh, Ingiltere, ABD, Almanya ve Türkiye’de, her ülkede 1.000’in üzerinde annenin katilimiyla düzenledigi Lansinoh 2012 Emzirme Anketi ile annelerin görüslerini karsilastirdi. Dünya Saglik Örgütü tarafindan 1-7 Ekim tarihleri arasinda kutlanan Dünya Emzirme Haftasi’nda, arastirma sonuçlarini açiklayan Lansinoh, ülkeler arasi ilginç istatistikleri gözler önüne serdi.

Arastirmaya katilan ülkeler bazinda bebeklerin en iyi beslenme seklinin emzirme oldugunu savunan annelerin orani bir hayli yüksek. Alman anneler, %93 ile bu konuda en istekli grubu olustururken ABD’de annelerin sadece %79’u emzirmenin en iyi seçenek oldugunu ifade ediyor.

Tüm ülkelerde annelerin bebeklerini emzirmelerindeki en önemli sebep bebegin sagligina olan faydasi olarak ortaya çikiyor. Türk anneler emzirmenin bebek sagligina faydalari konusunda en duyarli grubu teskil ediyor ve emzirmeyi seçen annelerin %93’ü sebep olarak bunu belirtiyor. Bu oran annelerin sadece %50’sinin bebeklerine mümkün olan en saglikli baslangici sunmak için emzirmeyi seçtigi ABD’dekinin neredeyse iki kati olarak gerçeklesiyor.

Annelerin büyük çogunlugu emzirmenin en iyi seçenek oldugunu düsünürken, bebegin ne kadar süreyle emzirilmesi gerektigi konusu ülkeler arasi büyük farkliliklar gösteriyor. Çogu ülkenin saglik kurumlari ve hükümetleri emzirmenin sadece ilk 6 ay gerekli oldugunu savunuyor. Almanya ve Ingiltere’deki annelerin çogunlugu bebeklerin 3-6 aya kadar emzirilmesi gerektigi konusunda hemfikirken, ABD’deki annelerin çogu bebek 6-9 aylik olana kadar emzirmenin dogru oldugunu düsünüyor. Türkiye’deki anneler ise bu konuda sürenin en uzun tutulmasinin gerektigini savunan ülke olarak ayrisiyor. Bebeklerin 18 aydan daha uzun emzirilmesi gerektigini düsünenlerin orani Türkiye’de %41 iken, ABD’de yalnizca %9, Ingiltere’de %5 ve Almanya’da %4 olarak gerçeklesiyor.

Türk ve Alman anneler yeterince uzun süre emzirememeyi en büyük korkulari olarak belirterek bu konuda en kaygili iki grubu olusturduklarini gösteriyor.

Yakin zamanda birçok ünlü annenin toplum içerisinde bebeklerini emzirirken görüntülendigi ABD’de 10 anneden 4’ünün en büyük endisesinin toplum içerisinde emzirmek olmasi sasirtici bir olgu olarak karsimiza çikiyor. Amerikali anneler bu konuda o kadar endiseli ki her 10 anneden 3’ü toplum içerisinde bebeklerini emziren kadinlarin ilgi çekmeye çalistiklarini ya da bunun utanç verici ve yanlis oldugunu düsündüklerini belirtiyor. Fakat ünlü annelerin topluluk içerisinde bebeklerini emzirirken görüntülenmedigi Türkiye’de annelerin %63’ü böyle bir olayin Türkiye’deki emzirme oranlarini etkileyecegini ve kendilerini cesaretlendirecegini belirterek, diger ülkelerden bu konuda ayrisiyor.

Birçok annenin cevabini en çok merak ettigi soruysa nasil olup da ünlülerin dogumdan sadece birkaç gün sonra dogumdan önce giydikleri kiyafetlere sigmayi basarabildikleri! Lansinoh’un arastirmasina göre Amerikali 10 anneden yalnizca 3’ü ünlü annelerin dogumdan sonra kilo vermelerinin kendilerini baski altinda hissettirecegini belirterek bu konuda endise hissetme olasiligi en düsük grubu olusturuyor. Türk anneleri ise grupta en fazla baski hissedenler olarak yer aliyor. Neredeyse yarisi ünlülerin dogumdan sonraki zayif fotograflarini gördükten sonra kilo verme baskisi hissedeceklerini söylüyor.

Annelerin 6. ayda hâlâ emzirmeye devam ettigi Isveç ve Finlandiya’da hazir mamalar sadece reçete vasitasiyla alinabiliyorken, Ingiltere, ABD ve Türkiye’deki annelerin hepsi kendi ülkelerinde de mamalarin bu sekilde satilmasinin emzirme oranlari üzerinde pozitif bir etkisi olacagini düsünüyor. Isveç ve Finlandiya’ya cografi olarak en yakin ülke olan Almanya’da ise annelerin sadece %37’si bunun emzirme rakamlarini olumlu etkileyecegini söyleyerek bu konuda farkli düsündüklerini gösteriyor.