Ruh sagliginizi korumak için is ve özel hayatinizi dengeleyin

[eg24]

Çalisanlar için is hayati günlük yasantinin önemli bir kismini olusturuyor. Bu nedenle is hayatinda yasanabilecek olumsuzluklar genel ruh sagligini olumsuz etkileyebiliyor. Anadolu Saglik Merkezi Psikolojik Danismani Necmiye Dogruer, 10 Ekim Dünya Ruh Sagligi gününde, ruh sagligimizi korumak için is ve özel hayatimizin dengelenmesi gerektigine isaret ediyor.

Birine mutsuzlugunun sebebi soruldugunda çogu zaman is hayati ile ilgili yakinmalar duyarsiniz. Aslinda bu durumun tek sorumlusu is hayati degil, kisiligi ve kisisel kabulleri sonrasinda is yerindeki sisteme dahil olup olamayisidir. Mutsuzluk kaynagi olarak isin isaret edilmesinin çok farkli açilardan ele alinabilecegini belirten Anadolu Saglik Merkezi Psikolojik Danismani Necmiye Dogruer, bu anlamda “sistemde kisiler arasi iliskiler ve baglara” çok dikkatli bakmak gerektigini söylüyor. Necmiye Dogruer, 10 Ekim Dünya Ruh Sagligi gününde is hayatinda mutluluk için önerilerde bulunuyor:

Duygusal ihtiyaçlarinizi is yerinde gidermeye çalismayin: Isin ve is yerinin yasamdaki yeri, is hayatinin nasil algilandigi, yorumlandigi oldukça belirleyicidir. Is, yasamimizi idare ettirebilmek için gerekli maddi kaynagi saglayan bir araçtir, yasamin tamami olarak algilamamak gerekir. Kendi özel iliskilerimizde alamadiklarimizi, profesyonel iliskilerde almaya çalismak mutsuzluga yol açabilir. Is yerleri belli görevleri yerine getirmek ve bir ekip çalismasiyla basariya ulasmak için kurulmustur. Duygusal ihtiyaçlara yönelik bir yapi olmamasi aile ve sosyal yasamdan ayrildigi en önemli noktadir.

Iliskilerinizde açik ve net olun: Is yapmak, meslegimizi icra etmek en kolayidir. Yorgunluk, mutsuzluk ya da tam tersi mutluluk ve doyum getiren aslinda is yerindeki iliskiler agi ve dengelerdir. Tüm iliskilerde oldugu gibi is iliskilerinde de temel malzeme insandir. Tüm süreç bu insanlarin birbirleriyle ve isyeriyle kurduklari iliskiler üzerinden yürür. Birçogumuz, kalabalik bir kadronun ve ast-üst iliskilerinin var oldugu yapilanmalarda çalisiyoruz. Çogu zaman da sorun yasanan alanin kaynagi tam da burasi oluyor. Iste bu noktada herkes net ve birbirinden ne talep ettigi ile ilgili açik ve bilgi sahibi oldugunda büyük sorunlar yasanmadan, günlük rutinde yasanan aksamalar ve çatismalar asilabiliyor. Is yerinin gelismesi ve sürekliligi için tüm çalisanlarin ortak bir duygu ve çaba içerisinde olmasi da büyük önem tasir. Çünkü ancak “basarili is” mutluluk getirir.

Açik olun, bir seye kizdiginizda, onaylamadiginizda, kabulleriniz disinda oldugunda bunu dile getirin. Kizginligin olustugu anda söylenmesi ruhsal bünyenizde siskinlik yaratmasindan iyidir. Unutmayin dillendirmediginiz kizginlik, hiç de istediginiz sonucu vermeyecek bir zamanda ortaya dökülebilir.

Dengelere önem verin: Sistemde herkesin bir yeri ve önemi vardir. Bu önemli mesele iskalandigi zaman dengeler bozulabilir, büyük sorunlar ve verimsizlikler bas gösterebilir. En alttan en üst kademeye kadar herkesin hakkinin gözetilmesi ve hak ettigi degeri görmesi, saygi duyulmasi, hakkaniyetli kazanimlarinin olmasi herkes için rahatlatici ve mutluluk getirici bir durumdur.

Rekabeti kibir ile karistirilmayin: Dozunda bir rekabet is yasaminda gelistirici ve motivasyonunu artirici bir rol oynasa da kibir ve “ben daha iyiyim” bakisiyla bir baskasinin degerini düsürmeye çalismak iyi sonuçlar getiren bir yaklasim degildir. Ihtiyaç duyulan dengeleri çok kolay bozabilen bu bakis ve tavir is yasaminda en büyük huzursuzlugu getirir. Pozisyon farkliliklari ne olursa olsun, herkesin birbirinin yaptigi ise ve yeterlilik düzeyine saygi duymasi gerekir.

Is arkadaslarinizi sevmek zorunda degilsiniz: Is arkadaslarimizi seversek, is hayatimizin daha iyi gidecegi gibi bir düsünce siklikla empoze edilse de is arkadaslarimizi sevmek ve yakin iliski kurmak zorunda degiliz. Birbirimizin varligina ve pozisyonlarina saygi duymamiz yeterlidir. Saglikli baglanabilen kisi, sefleri, çalisanlari ve meslektaslari ile sadik bir sekilde isbirligi yapar ve onlara yerinde bir saygi ile davranir.

Isinizin, mesleginizin önemine inanin: Meslegimizle olan iliskimiz de çalisma tarzimiz ve sistemdeki durusumuzu etkiler. Gerekliligine, önemine ve ise yarar olduguna inandigimiz bir meslekle ancak basarili olabilir ve hatta çalistigimiz kuruma bir katki da bulunabiliriz.

Basari da basarisizlik da ortaktir: Basari ya da basarisizlikta en alt kademeden en üstteki yöneticiye kadar her çalisanin payi bulunur. Bunu bilmek her çalisanin kurumsal aidiyetini artirir. Çalisanlarin kurumsal aidiyet hissediyor olmalari hem kendi basarilarini hem de kurumun basarisini artirir. Kurumsal aidiyeti saglayan seylerin basinda ekip olmak ve saglikli bir ekip çalismasi gelir. Günümüzde birçok sirkette “aile olmak” üzerine vurgular yapilir oysaki bu saglikli bir yaklasim degildir, ancak aile degil ekip olunabilir.