Alt 05 Nisan 2015, 16:32   #1
Senior Member
 
Üyelik tarihi: 01 Şubat 2015
Mesajlar: 6,382
Standart Dikkat! Çocuklarınız Akvaryumda Balık Olmasın

Günümüz metropol hayatı yeni ebeveynlik modellerini de beraberinde getiriyor. Büyük şehirde yaşayan, belli bir eğitim ve kariyer sahibi olan kişiler, çocuk sahibi olmayı da bir proje şeklinde ele alabiliyor. Bu dünyaya bir çocuk getirecekleri için ekstra kaygı yaşayan anne-baba adayları, birçok hedefi çocuk doğmadan önce belirleyerek mükemmel çocuğu yetiştirmeye çalışıyor. Ortaya ise bir çeşit “akvaryumda yetişen”, mutlak başarıya odaklı, sevgiden yoksun, problemli bireyler çıkıyor…

Metropol ortamında yetişen genç neslin anne baba olmaya başlamasıyla, son yıllarda “proje çocuk yetiştirme kavramı” ortaya çıktı. Bu bakış açısına sahip anne-baba adaylarında çocuk sahibi olmak ile ilgili kaygılar erken dönemlerde, yoğun olarak yaşanıyor. Çevre baskısı ile daha da artan kaygılar çok uç noktalara ulaşabiliyor. Acıbadem Fulya Hastanesi’nden Psikolog Nuray Sarp “proje çocuk yetiştirme kavramını” anlatıyor.

Çocuğun okulu henüz doğmadan planlanıyor.

Proje çocuk yetiştirmeye çalışan anne-baba adayları, hamilelik döneminde özel bir okulun kurasına girebiliyorlar. Yani henüz doğmadan çocuğun gideceği kreş ya da anaokulunun hazırlığına başlayan ebeveynlerde eğitim kaygısı, gebelik döneminde başlıyor. Anne-baba olmak, doğası gereği zaten başlı başına kaygı verici bir durumdur. Bir insan yetiştirmek büyük bir sorumluluktur. Bu doğal kaygı içinde anne-babalığa hazırlanırken kişilere çocuğun geleceğini düşünmek daha da ağır bir yük getiriyor. Bu düşünce biçiminin oluşmasında toplum baskısının da büyük payı bulunuyor. Örneğin bir anne adayı, diğer ebeveyn adaylarından “Hamileliğin yedinci ayına geldin, daha çocuğu okula yazdırmadın mı?” gibi tepkiler alabiliyor.Mutlak beklentiler: Spor, sanat, yabancı dil, okulda yüksek başarı…

Gün geçtikçe ebeveynlerin yaşadığı kaygılara bir yenisi ekleniyor. Çevreden de gözlemlenen örnekler takip edilerek çocuk için yapılan planların ardı arkası kesilmiyor. “Senin çocuğun piyanoya gitti, benim çocuğum da kemana gitmeli”, “Bir spor, müzik aktivitesi mutlaka olmalı.”, “Okulda çok başarılı olmalı.” şeklinde beklentiler gelişiyor. İmkanlar çerçevesinde mümkünse erken yaşta ikinci bir dil öğrenilmesi için yabancı bir dadı tutuluyor. Böylece çocuk için bir akvaryum oluşturuluyor. Akvaryumun içine çocuğun suyu, yosunu, çiçeği konularak tamamen yapay bir ortam oluşturuluyor. Bir balık gibi ortamın içine atılan çocuğun yüzmesi bekleniyor. Ancak anne-baba tarafından sınırları önceden

belirlenmiş olan bu akvaryumun içinde, çocuğun hiçbir seçim şansı, girebileceği bir tünel, kafasını içine sokabileceği bir delik maalesef bulunmuyor.Çocuk için yapılan tüm plan ve yatırımlar, doğal bir sonucu da beraberinde getiriyor: Yıllarca yapılan yatırımın karşılığı çocuktan bekleniyor. Çocuklar da kendilerine sorulmadan belirlenen şartlar içinde, bu beklentileri karşılamanın ağır yükü altına giriyor. Aşırı ebeveyn olmak çocuğa zarar veriyor.

Anne-babalığın aşırı yapılması, “aşırı ebeveynlik” kavramını gündeme getiriyor. Bu eğilim sebebiyle anne-baba daha da mükemmeliyetçi davranıp, belirlenen yüksek standartlarla karşı karşıya kalıyor. Bu standartlara sahip ebeveynler sıklıkla çocuğun hiçbir başarısından tatmin olmuyor. Başka çocuklarla kıyaslanan çocuk, sık sık “90 aldın, niye 100 almadın?” , “Niye okul birincisi değilsin?” gibi tepkilerle karşılaşıyor.

Ebeveynlerin tüm bu eğilimlerinin altında kendi kişiliklerini çocuk üzerinden gösterme çabası olabiliyor. Toplumda iyi bir ebeveyn olmayı çevreye anlatmanın yolu çocuğun başarısından geçiyor. İstenilen başarılar elde edildiğinde “Beni çocuğum çok başarılı, ben iyi bir ebeveynim, bunu çok iyi şekilde başardım.” deniyor. Çocuk küçük yaşta ebeveynlerinin sunduğu bu mükemmeliyetçiliklerle tanışıyor. Önüne yüksek standartlar konan çocuk, bunlara ulaşmaya ve sürekli başarılı olmaya çalışıyor. Büyürken anne ve babanın her yaptığını doğru olarak algılayan çocuk bu durumu içselleştiriyor. Ancak belli bir yaşa geldikten sonra başa çıkamadığı başka problemler ortaya çıkıyor. Aşırı ebeveynlik gösteren anne ve babaların çocuklarında her şeye hakkı olduğunu düşünen, ya da sürekli onay bekleyen, narsistik eğilimleri olan kişilik yapıları şekillenebiliyor.

Küçüklüğünden bu yana sevgiden daha çok başarıya önem verildiği için çocukta “”Başarırsan sevilirsin” mantığı yerleşiyor. Ancak bu durum karşısında duygusal olarak yaralanan çocuk, büyüdüğünde yaraları daha derinden hissetmeye başlamasının yanı sıra mükemmeliyetçi olarak yetiştirildiği için hiçbir zaman yaptıklarından memnun olmuyor. Böylece problemli bireyler yetişmiş oluyor.

Çocukken oluşan kalıplar yetişkinlikte de kaybolmuyor.

Yetişkin olduklarında yerleşmiş olan kalıplardan kurtulamayan çocuklar gittikçe katılaşarak, esnekliklerini kaybediyor, duygularını ifade etmekte ve hissetmekte zorluk yaşayabiliyorlar. Eş ya da sevgili seçerken sevgiden önce yine bu yüksek standartları devreye sokuyor, iş hayatında da mutlak yüksek başarı elde etmek istiyorlar. Bu amaçla sadece işe odaklanıp yüksek pozisyonlara gelen bu bireyler, ilerleyen yaşlarda hayatlarında sadece iş olduğunu fark ederek ayrı bir mutsuzluk yaşıyorlar.

Aşırı kaygılı anne-babalar ne yapmalı?

Bir çocuğu dünyaya getirmenin kaygı uyandırması belli bir oranda doğaldır. Ebeveyn olunduğunda hayat değişiyor, tamamen yabancı olunan bir durumla karşılaşılıyor, “Acaba bu çocuğu doğru şekilde yetiştirebilecek miyim?” kaygısı ağırlık kazanıyor. Ancak bu kaygıyı çok aşırı şekilde hem kendine hem de çocuğa zarar verecek şekilde yaşayan kişiler;

• Öncelikle kendilerini fark etmeliler.

• Hayatta neleri başardıklarını düşünerek, bunu da başarabileceklerini, bu kaygıların doğal olduğunu hatırlamalılar.

• Çocuğun ebeveynlerinden beklediği tek şeyin “sevgi ve bakım” olduğuna odaklanmalılar. Bu sebeple anne ve babalar temel görevlerinin aslında çocuğa karşılıksız sevildiğini hissettirmek ve ona güven vermek olduğunu unutmamalılar.

• Çocuk doğar doğmaz duygusal iletişim kurulmalı.

• “Başarı” hiçbir şekilde ilk sırada tutulmamalı. Çocuk, temel ihtiyaçlarından önce başarıya koşullanırsa, başarılı olmadığında sevilmeyeceğini” düşünebilir. Oysaki çocuğun hayatında karşılıksız sevgi aldığı güvenli bir alan olmalıdır. Bu da anne ve babanın yanıdır.
eg24 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler Arama
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Kapalı



Tüm Zamanlar GMT +4 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 04:35.


Powered by vBulletin® Version 3.8.9
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

spacer kocaeli escort bursa escort bursa escort bursa escort seks hikayeleri seks filmi izle etlik escort izmir escort izmir escort izmir escort istanbul travesti rus escort çankaya escort etlik escort Anadolu Yakası Escort Kartal escort Kurtköy escort Maltepe escort Pendik escort Kartal escort altyazılı porno şişli escort istanbul escort mecidiyeköy escort beşiktaş escort taksim escort fındıkzade escort çapa escort fatih escort topkapı escort escort şişli escort bayan bayrampaşa escort merter escort escort mecidiyeköy bursa escort bursa escort bursa escort bursa escort bursa escort alt yazılı porno Casibom Casibom Casibom Giriş Casibom Yeni Giriş Onwin gaziantep escort bayan gaziantep escort seks hikayeleri gaziantep escort Canlı bahis siteleri escort escort escort travestileri travestileri Escort Escort bayan Escort bayan bahisu.com girisbahis.com etlik escort etimesgut escort istanbul Escort istanbul Escort Acıbadem Escort Ataşehir Escort Bostancı Escort Göztepe Escort Kadıköy Escort Kartal Escort Kurtköy Escort Maltepe Escort Ankara escort bayan Escort ankara Escort ankara Escort eryaman Keçiören escort Escort ankara Sincan escort bayan Çankaya escort bayan sincan escort antalya rus escort

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51