Toplumsal bilinçlenme ile yüzde 90 kanserden korunabiliriz…

[eg24]

Son 10 yildir, yeni tedaviler ve ilaçlarla 5 hastadan 4’ü kolon kanserinden kurtuluyor…

“Kolon Kanseri Survivorlari” olarak biraya gelen Istanbul Onkoloji Enstitüsü profesörleri ve hastalari “50 yasinda ilk kolonoskopinizi yaptirin, sebze ve meyve yiyin, ayran için, mutlaka günde yarim saat yürüyüs yapin” önerisinde bulundular.

Kolon kanseri survivor’lari biraya geldi!

Istanbul Üniversitesi Onkoloji Enstitüsü doktorlari, kolon kanserini yenen ve en az bes yili geriden birakan, “kolon kanseri survivor’lari dedikleri hastalariyla bir araya geldiler. Kolon kanserinde kurtulmanin keyfini yasayan ve mutlulugunu paylasan hastalar, “karin agrisini, halsizligi ve solgunlugunuzu önemseyin. Kolonoskopiden korkmayin!” çagrisinda bulundular.

Istanbul Üniversitesi Onkoloji Enstitüsü Ögretim Üyesi Prof. Dr. Faruk Aykan, Enstitü Müdürü Prof. Dr. Ahmet Kizir, Prof. Dr. Oktar Asoglu ve Prof. Dr. Ethem Oral, kolon kanserinin erken tani ile önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalik oldugunu anlattilar. Prof. Dr. Aykan, Amerika’da “Kolonumu Tara” bilinçlendirme kampanyasi ile yilda 35 bin kisinin kolon kanserinden kurtarildigini söyledi. Kolon kanserinin; karin agrisi, halsizlik, kansizlik, kabizlik, ishal gibi belirtilerinin siklikla baska hastaliklarla karistirildigini, hastalarin doktora basvurmada geç kaldigini vurgulayan Prof. Dr. Faruk Aykan, “Farkindalik artisi, tedavi basarisini da beraberinde getiriyor. Belirtilerin ciddiye alinmasi, rutin kontrollerin ihmal edilmemesi ve gerekli yasam tarzi degisiklikleri ile kolon kanseri riski yüzde 60 oraninda azaliyor” dedi. En önemli tani yöntemi olan kolonoskopinin artik çok daha kolay yapildigini söyleyen Prof. Dr. Oktar Asoglu, “Öncelikle diskida gizli kan bakilmasini tavsiye ediyoruz ama mutlaka risk tasiyan bir hasta ise kolonoskopi istiyoruz. Hastalar bundan korkuyor. Çok hizli, kolay ve uyutarak yapiyoruz. Kolon kanseri ve rektum kanseri yüzde 90 poliplerle gelisiyor. 50 yasin üstünde yüzde 50 polip olabiliyor. Kolonoskopi ile polip asamasinda yakalanirsa polip aliniyor ve hastalik tamamen yok edilmis oluyor. Eger hastalik sonradan fark edilirse bile, mevcut kemoterapi, radyoterapi ve cerrahi olanaklarimizla ki; Türkiye olarak dünyada çok çok iyiyiz bu konuda, hastaligi tedavi edebiliyoruz. Buradaki hastalar da bunun canli kanitlari” diye konustu.

Hedefe yönelik tedavilerle yasam süresi uzadi!

Prof. Dr. Faruk Aykan, bu hastaligin tedavisinde laparoskopik ve robotik cerrahi uygulamalarinin yayginlasmaya baslamasiyla, eskinin açik ameliyatlarinin yerini giderek laparoskopik ameliyatlarin almaya basladigini dile getirdi. Kolon kanserinde hayat kurtanci tedavinin erken evrede gerçeklestirilen cerrahi olduguna dikkat çeken Prof . Dr . Aykan, diger tedavilerin koruyucu amaçli oldugunu ya da ileri evrelerde gündeme geldigini vurguladi. Kemik siçramalari gibi bazi metastazlarda akla radyoterapinin geldigini söyleyen ve rektum kanserinde hastaya, erken dönemde ameliyattan önce kemoterapi ve tümör küçültücü tedavi uygulandigini anlatan Prof. Aykan, hastaligin karacigere siçramasi durumunda önce kemoterapi yapildigini ve hedefe yönelik ilaçlarla birlikte karacigerdeki tümörü küçülterek hastanin ameliyata hazir hale getirildigini belirtti. Bunun kolon kanserinde oturmus bir tedavi biçimi olduguna dikkat çeken Aykan, bu durumdaki hastalarin kurtulma sanslarinin yüksek oldugunu ve günümüz imkânlariyla 100 hastadan 30 'unun bu sanstan yararlandiginin altini çizdi.

Beslenme ve hareket çok önemli!

Günümüzde kanser hastalarinin tedavisine medikal onkolog, cerrah, radyasyon onkologu, nükleer tip ve görüntüleme uzmanlarinin bir arada oldugu bir ekip tarafindan karar veriliyor. 20-30 yil önce hastaligin tedavisinde kisitli imkanlar varken ve hastalarin ortalama yasam süresi 6 ay iken, bu sürenin hedefe ve kisiye yönelik yeni tedavilerle birlikte yillara uzadigini söyleyen Prof. Aykan, hedefe yönelik tedavilerin çikisinin hastaya avantaj sagladigini, bu tedavilerin tümör hücresinin yüzeyinde bulunan büyüme reseptörlerini engellemesi sonucunda kanser hücresini öldürdügünü söyledi. Bunun sonucunda , metastatik kolorektal kanser hastalarinin sag kalim oranlari ortalama 3 yila kadar uzuyor ve kolon kanseri kronik bir hastalik olmaya dogru gidiyor .

Bunlar disinda yasam tarzinin düzenlenmesi ve vücut kitle indeksinin 25 ' in altinda olmasi da dikkat edilmesi gereken noktalar arasinda bulunuyor. Kalori kisitlamasinin ve bol egzersizin ihmal edilmemesi de büyük önem tasiyor. Belirtilerin ciddiye alinmasi, gerekli tahlil ve yasam degisikliklerinin yapilmasi kolon kanseri riskini yüzde 60 oraninda azaltabiliyor. Obezite, diyabet ve metabolik sendrom, kolon kanseri ile baglantili hastaliklar olarak görülüyor. Kolon kanserinde çevresel faktörlerin etkisi yüzde 85 'leri buluyor.

Kanserden korunmak için kolonoskopiye katlanilabilir!

Toplantiya katilarak 7 yil önce üstesinden geldigi kansere karsi hala kendini korumak için dikkat ettigini anlatan Hayriye Geyik, “Kolonoskopimi düzenli yaptiriyorum. Kizim için de risk var mi?” diye sordu. Genetik faktörün sadece yüzde 10 oldugunu söyleyen Prof Dr. Oktar Asoglu, “Kolonoskopi için hazirlik solüsyonlari biraz sevimsiz ama visne suyu, soda ile içebilirsiniz. Ama kanserden korunmak için sadece 1 saat buna katlanmaya deger. Kiziniz da sadece düzenli ve dogru beslenerek ve hareket ederek kanserden korunabilir” dedi.

34 yasinda kansere yakalan simdi 41 yasinda olan Zeynel Abidin Özcan ise, 36 yasinda ameliyat oldugunu söylerken, “Ben çok ihmal ettim, kolonoskopimi erteledim. Kanama vardi önemsemedim, hemoroidden dedim. Bagirsaklarimin tikanmasi ile acil ameliyata alindim. Simdi kontrollerle iyiyim ama herkese tavsiyem; en ufak bir belirtiyi bile ihmal etmemeleri!” diye konustu.

Uzmanlar, özellikle kirmizi et tüketimi konusunda ise; “Hiç et yememek de olmaz. Ne çok yanmis, ne az pismis olmali. Isli, dumanli, fazla kömürlesmis döner veya mangal etlerinden uzak durun. Ama hayvansal proteinlere ihtiyacimiz var. Yaninda mutlaka yesil sebze yiyin, geleneksel içecegimiz ayrani için” önerilerinde bulundular.

Toplantiya katilan hastalar doktorlarindan, kolon kanserinden kurtulmanin ve saglikli yasamayi basarmanin ödülü olarak plaketlerini aldilar.

Kolon kanserinin tedavisinde KRAS testi çok önemli!

Bütün dünyada ve ülkemizde uygulanan KRAS testi , hastanin tedavi uygulanmadan önce yarar görme oranini saptamayi sagliyor. Bu verilere bakilarak hastayla ilgili tedavi kararlari belirleniyor. Bu test sayesinde tedaviden faydalanacak hastalar önceden belirleniyor ve tedavi sadece fayda görecek hastalara uygulaniyor. Bu genetik testin , tüm ileri evre kolon kanseri hastalarina uygulanmasi ve hastaligin tedavisinin buna göre planlanmasi gerekiyor.

Kolon kanseri konusunda toplumu bilinçlendirmek, erken taninin önemini vurgulamak, dengeli beslenmenin, fiziksel aktivitenin ve korunma odakli yaklasimlarin altini çizmek amaciyla düzenlenen basin toplantisinda, Prof. Dr. Faruk Aykan, özellikle kolon kanserinin erken tani sayesinde önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalik oldugu konusunda bilgi verdi.