03 Ağustos 2022, 12:21 | #1 |
Senior Member Üyelik tarihi: 25 Ocak 2015
Mesajlar: 2,710
| Kanser hastası yakınınıza nasıl destek olabilirsiniz? Kanser, genellikle teşhis ve tedavi yöntemleriyle bahsettiğimiz bir konu. Ancak kanserin bir de psikolojik boyutu var. Kansere yakalanan kişiler ve onların yakınlarını bekleyen bu zorlu süreci kolaylıkla atlatmak için doğru noktalara temas etmek, tedavinin seyri açısından çok önemli. "Yapılan araştırmalarda kanser hastalarının üçte birinin kronik bir biçimde yüksek stres düzeyine sahip oldukları ortaya çıktı" diyen Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir, "Kanser hastası birine nasıl moral verilir?" sorusunu tüm detaylarıyla cevapladı. ABONE OL Hastalar kadar aileleri de bu süreçten etkilenmekle beraber ailelere büyük görev de düşüyor. Bir kanser haberi alındığında aileler sürekli eğlenceli, neşeli, komik olmaya çalışarak yerine hastalarının duygusuna eşlik etmeliler. Teselli cümleleri kullanmak yerine ne yapılmalı? Sürekli aynı teselli cümleleri kullanmak zorunda kalmak yerine iyi bir dinleyici olmak hastanın ihtiyacını çok daha iyi karşılar. Sözelleştirme, duyguları ve düşünceleri dile dökme çoğu zaman kişiyi rahatlatır, sonrasında oluşma ihtimali olan psikolojik rahatsızlıkları azaltır. Kanser hastalarının yakınlarında strese psikolojik stresin görülme oranı yüzde 50 olarak bildirilmiştir. Bu noktada zaten zorlu bir yolda olan kanser hastasına destek olmak birinci dereceden yakınlarının da psikolojik olarak etkilenmesi ile daha da güçleşir. Ancak kişinin kanser tanısı aldığı andan itibaren en çok ihtiyacı olan birinci dereceden yakınlarının desteğidir. Gerçekçi şekilde umudunu artırmaya çalışın Kanser hastasının immun tedavi grubuna ait olan glukokortikoid ilaçların yanı sıra interferon tedavisi gibi ilaç uygulamalarında depresif bozuklukların ortaya çıkma olasılığı yüzde 50?dir. Bu noktada yapılan çalışmalarda umut düzeyi yüksek olan hastaların prognozlarının yani hastalığın gidişatının daha iyi ve yaşam kalitelerinin daha yüksek olduğu saptanmıştır. Ayrıca kanser hastalarında umudun psikolojik huzursuzluğu azaltıp daha iyi ağrı kontrolü sağladığı ve ağrının şiddetini azalttığı bildiriliyor. Bu sonuçlardan yola çıkarak ailelerin üzerine düşen görevlerden ikincisi, hastanın umut düzeyini artırmaktır. Ancak önemli bir nokta bunun gerçekçi bir şekilde yapılmasıdır. Umudu artırmak için hastaya "Bunu yeneceksin" baskısı yapılmamalı. "Ben yanındayım" mesajı verilmeli ve gündelik aktiviteler, zevk veren hobilerde hasta teşvik edilmeli hatta belki de ona eşlik edilmeli. Günlük yaşam rutinlerinden koparmayın Hastaların hastalıklarının şiddetine göre günlük yaşam rutinleri düzenlenmeli ancak çok ciddi değişiklikler yapılmamalı. Eğer yapabilecek fiziksel sağlıktaysa kişinin günlük rutinleri devam etmeli, sorumlulukları azaltılmamalı. Hastanın kendisini hayatın dışında, işe yaramaz hissetmemesi önemli. Yapılan araştırmalarda kanser hastalarının üçte birinin kronik bir biçimde yüksek stres düzeyine sahip oldukları ve bu durumun hastalığa uyumu zorlaştırarak hastalığın seyrini olumsuz etkilediği gösterilmiştir. Kanser hastasının stres ile başa çıkabilmesi; kanserin türü, süresi, yeri, belirtileri, ön görülen gidiş gibi tıbbi faktörlere, hastanın daha önceki hastalıklara uyum sağlayabilme derecesi, hastanın fiziksel ve psikolojik rehabilitasyon kapasitesi, hastanın kendi kişiliği ve sorunları ile başa çıkma yöntemleri, ego kuvveti, yaşamın gelişimsel evresi ve kanserin o evredeki anlamı gibi psikolojik faktörlere, kültürel ve dinsel tutumlara, çevrede duygusal destek veren kişilerin olup olmaması gibi faktörlere bağlıdır. Manevi duygularını destekleyin Maneviyatın kanser hastalarında, hastalık esnasında ruh sağlığına pozitif bir etkisi olduğu belirtmektedir. Yapılan bir araştırmada maneviyatın sağlık, iyilik ve yaşam kalitesi üzerinde belirgin etkisi olduğu belirtilmekle birlikte hastalıkların iyileşmesinde de önemli bir yeri olduğu vurgulanmaktadır. Bu noktada manevi duygular desteklenmeli. Kanser çocuğa nasıl anlatılmalı? Kanser hastası eğer bir çocuksa onun anlayacağı kelimelerle bu durum ona anlatılmalı. Belirsizlik ve bilinmezle mücadele, gerçekle mücadeleden daha zordur. Kendilerini üzgün hissetmelerine engel olamayız ancak neler olduğu konusunda bilgi verilmeli. Kısa ve öz bilgi en işe yarayan yöntemdir. ?Vücudundaki bazı hücreler çok hızlı büyüyorlar. Bu hücreler bir tümör oluşturdu. Doktor ameliyatla bu tümörü alacak" şeklinde anlatılabilir. Çocuklar tedavi amacıyla belli süreler sosyal ortamlarından, arkadaşlarından, okullarından uzak kalmaktadırlar. Bu süreçte çocukların psikolojik ve sosyal yönden de desteklenmeleri gerekir. Sosyal aktiviteler planlayın, arkadaşlarından uzak tutmayın Çocukların ruhsal gelişimlerini desteklemek, sosyal aktivite ve etkinliklerle uyumunu arttırmak önemli bir noktadır. Aile bireylerinin tümünü içeren sosyal aktiviteler planlanmalı. Çocukların hele ki bu zor döneminde sosyal desteğe daha çok ihtiyacı vardır. Onları kardeşlerinden, okul arkadaşlarından, oyun arkadaşlarından uzak tutmayalım. Onları yeterince dinleyelim, duygularını ifade etmelerini, açığa çıkarmalarını sağlayalım. Onlara bu zorlu süreçte yalnız olmadıklarını hissettirmek ailelerin yapacağı en önemli görevdir. Tedavileri ve hastalık gidişatı uygun olan çocuklar okullarına gitmeli, sınıf öğretmenleri ve okul psikolojik danışmanları ile uyum içinde ilerlenmeli. |
Bookmarks |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |