Hipertansiyonla bas etmek iÇin…
 

Dünya genelinde 1,5 milyar, ülkemizde ise yaklasik 15 milyon kisinin hipertansiyon hastasi oldugu tahmin ediliyor. Kalp hastaliklari, inme ve böbrek yetersizligine kadar gidebilen bu ciddi rahatsizlik, uygun tedaviler ile önlenip kontrol altinda tutulabiliyor. Memorial Hizmet Hastanesi Kardiyoloji Bölümü’nden Uz. Dr. Erol Sagatli, hipertansiyon ve tedavisi hakkinda bilgi verdi.

Düzenli ölçüm önemli

Hipertansiyon; iki ya da daha fazla sayida, uygun sartlarda yapilmis kan basinci ölçümünün 140/90 mm Hg veya daha yüksek olmasi ile seyreden bir hastaliktir. Hipertansiyon hastalarinin % 95’inde baslica bir neden gösterilememektedir. Bu durum ‘’primer’’ ya da ‘’esansiyel hipertansiyon “ olarak adlandirilir. Hastalarin yaklasik %5’inde ise tanimlanabilir bir neden gösterilebilmektedir ve bu durum ‘’sekonder hipertansiyon’’ olarak tanimlanmaktadir.

Belirti vermemesi tehlikelidir

Yüksek tansiyon hastaliginin belirtileri; sabahlari ense bölgesinde hissedilen agri, nefes darligi, çarpinti, bas dönmesi, bas agrisi, sik idrara çikma seklinde ortaya çikabilir. Tansiyon çok yüksek oldugu halde bazi hastalarda hiç bir sikayet olmayabilir. Bu durum tehlike sinyalidir.

Hipertansiyon gelisiminde; genetik faktörler, yas ve cinsiyet degistirilemeyen risk faktörlerindendir. 50 yasin altinda erkeklerde, 50 yas üstünde ise kadinlarda hipertansiyon görülme oraninin arttigi bilinmektedir. Hipertansiyondan korunmak için; asiri kilo almamaya dikkat edilmeli, sigara ve alkol kullanimi ile asiri tuz tüketiminden kaçinilmali, stresten uzak durulmaya çalisilmalidir.

Ciddi hastaliklar kapinizi çalmasin

Yüksek tansiyon günümüzde hala beyin damarlarindaki tikaniklik ve kanamalar açisindan baslica risk faktörleri arasindadir. Ayrica, kolesterol ve sigara aliskanliginin yani sira; miyokard enfarktüsünün baslica nedenleri arasinda yer alir. Kalp ve dolasim yetmezligi olan kisilerin yüzde 75′inde bu hastaliklarin nedeninin hipertansiyon oldugu bildirilmistir. Tansiyon yükselmesinin damar duvarinda kalinlasma gibi belirgin degisikliklere yol açarak; tikayici damar hastaliklari, anevrizmalar ve böbrek yetmezligi gibi bir dizi doku bozukluklarina neden oldugu bilinmektedir.

Tedavi ile kontrol altina alinabilir

Tedaviye baslama karari, kan basinci ve toplam kardiyovasküler riske baglidir. Kilo kontrolü, fiziksel aktivitenin artirilmasi, alkol aliminin azaltilmasi, tuz kisitlamasi ve meyve-sebze tüketimi, düsük yagli süt ürünlerinin kullanilmasi gibi yasam tarzi degisiklikleri tüm hipertansiyon hastalarina önerilmektedir. Uygun hastalarda ise ilaç tedavisi ile hipertansiyon kontrol altina alinabilmektedir. Son yillarda bu tedaviler sonucunda kan basincinin düsürülmesiyle kalp ve damar hastaliklarina yakalanma ve bu hastaliklar nedeniyle hayatini kaybetme oraninin belirgin ölçüde azaldigi kanitlanmistir. Yüksek tansiyonlu hastalarin tedaviden sonraki tablolarina bakildiginda özellikle felç, kalp hastaligi, dolasim bozukluklari ile böbrek yetmezliginin ortaya çikma sikliginin azaldigi görülmektedir.