Çocuklarda alerjik nezle sikayetleri baharda artiyor
 

Bahar aylari çocuklar için özgürce doganin keyfini çikartmak anlamina gelse de, hapsirma krizleri, burun akintisi ve kasintisina yol açan “alerjik nezle (rinit)” ya da bilinen diger adiyla “saman nezlesi” oldukça rahatsiz edici bir saglik sorunu olarak yasanabilmektedir.

Memorial Antalya Hastanesi Çocuk Sagligi ve Hastaliklari Bölümü’nden Uz. Dr. Askin Güra Nemlioglu, çocuklarda alerjik nezle ve tedavisi hakkinda bilgi verdi.

Bahar aylarinda burun akinti veya tikanikligi (rinit) nedeni ile doktora basvuran çocuklarin yaklasik yarisi alerjik rinittir. Allerjik rinit ya yilboyu sürer ya da mevsimseldir. Mevsimsel alerjik rinitte genellikle çiçek açmayan ve polenleri rüzgar ile saçilan bitkiler etkendir. Siklikla bahar aylarinda özellikle bitkilerdeki tozlasma döneminin baslamasiyla, üst solunum yollarini etkileyen alerjik nezlenin temel belirtileri; kasintili ve sulu burun akintisi, hapsirma krizleri, burunda yanma seklindedir. Ancak, hastanin sikayetleri çogu zaman bu belirtilerle sinirli kalmaz. Gözlerde de kizariklik ve yanma, hatta kasinti ve sulanma alerjik nezlenin diger bulgulari arasindadir. Hiriltili solunum ve horlama olusabilir; koku alma fonksiyonu bozulabilir. Genizde, damakta kasinti, kulaklarda tikanma bulunabilir.

Soguk alginligi ile karistirilabilir

Alerjik nezle çogunlukla soguk alginligiyla karistirilabilen bir hastaliktir. Eger nezle, ilkbahar ve yaz aylarinda baslayip, üç haftadan uzun sürüyorsa ve iyilesme egilimi göstermiyorsa, alerjik nezle süphesi kuvvetli hale gelir. Böyle durumlarda mutlaka doktora danisilmasi gerekir.

Alerjik nezle astim ile birlikte görülebilir

Evlerde bulunan çiçek ve bitkilerin polenlere karsi duyarli olan çocuklari çok fazla etkilemezken; açik havada, yesillik alanlarda, ormanda, kirda görülen bitkilerin alerjik nezle sikayetlerinin artmasina neden olabilir. Alerjik nezleye polenlerin yani sira; evdeki toz, hayvan tüyleri, tütün dumani gibi alerjenler de yol açabilmektedir. Alerjik nezlesi olan çocuklarda astim da görülmesi sik karsilasilan bir durumdur. Bu nedenle aileler çocukta öksürük ve hirilti belirtilerine karsi dikkatli olmalidir. Çocukluk yaslarinda ilk belirtilerini veren hastaligin, kisinin tüm hayati boyunca birlikte yasamayi ögrenmesi gereken bir durum haline gelebilir.

Alerjiye neden olan madde tespit edilebilir

Çocukta alerjik nezleden süphelenildigi durumlarda, aile alerjiye neden olan etkenleri fark edebilecegi gibi alerjiye neden olan maddeyi tespit etmek için cilt veya kan testlerine ihtiyaç da duyulabilir. Ayrica, burun akintilarinda alerji hücrelerinin yüzdesinin ölçüldügü “nasal eosinofili” testi de alerjik nezle tanisi için kullanilan bir yöntemdir. Testlerin sonucunda, çocugun belli bir alerjene karsi duyarli oldugu tespit edildigi takdirde, bu alerjiye yönelik tedaviye baslanabilir.

Ilaç tedavisi yetersiz kaldiginda asi tedavisi uygulanabilir

Alerjik nezle tedavisinin ilk adimi alerjiye neden olan alerjenlerden kaçinmaktir. Eger çocuktaki alerjik nezle polenlere karsi gelisiyorsa, tozlasmanin sikça görüldügü aylarda, çocugu yesil alanlardan mümkün oldugunca uzak tutmak gerekebilir ya da tedavi altinda yesil alanlarda bulunmasi saglanmalidir. Çevresel korunma yöntemlerinin yetersiz kaldigi durumlarda, ilaç tedavisi etkili bir yöntem olacaktir. Bu ilaçlar sadece belirtilerin görüldügü günlerde kullanildiklarinda bile, çocugun sikayetlerini gidermeye yardimci olabilir. Ilaç tedavisi de yetersiz kaldiginda çocuklarda asi tedavisi, “immünoterapi” uygulanmaktadir. Çocugun duyarli oldugu alerjenlerin artan dozlarda çocuga verilmesiyle bagisiklik sistemini düzenlemeyi amaçlayan asi tedavisi, bir süre sonra vücudun bu alerjenleri dogal karsilayabilmesini saglamaktadir.