KeyifVakti.NET

KeyifVakti.NET (http://keyifvakti.net/index.php)
-   Sağlık Forum , Sağlık Forumları (http://keyifvakti.net/forumdisplay.php?f=36)
-   -   Dis görünüs-kilo-diyet Muhtesem üçlüden uzak kalmak mümkün mü? (http://keyifvakti.net/showthread.php?t=9387)

eg24 09 Mart 2015 16:41

Dis görünüs-kilo-diyet Muhtesem üçlüden uzak kalmak mümkün mü?
 
Çagimiz bir standartlar ve normlar çagi. Uluslararasi, ulusal standart ve norm belirleme kuruluslari yasami kolaylastirmak amaciyla birçok konuda standartlari tanimlamayip neyin nasil olmasi gerektigini tarif ederken, tip dünyasi da koruyucu-önleyici saglik davranislarindan, egzersiz, spor ve beslenmeye dek çesitli alanlarda öneriler siralayip saglikli bir yasam için nelerin yapilmasi veya yapilmamasi gerektigine dair uzunca listeler olusturuyor.

Peki, olumlu bir amaca hizmet etmek üzere olusturulan bu öneriler en çok üzerine spekülasyon yapilan ve gerçek baglamindan kopartilarak, yeni bir standartlar-normlar manzumesi olarak topluma pazarlanan ve yogun kampanyalarla mutlak olarak tüketilmesi emredilen “dis görünüs-kilo-diyet” üçlemesine dönüstürülünce neler oluyor?

Neolife Tip Merkezi Psikiyatri Uzmani Dr. Bora Telaferli, “ Dis görünüs-kilo-diyet konularinda kadinlar üzerine olusturulan baski ve ayrimciligin boyutu belki de modern dünyada baska hiçbir konuda söz konusu degil. Pazarlama bacagi iyi düsünülmüs moda, yasam tarzi, diyet yayin ve ürünleri yok satiyor. Buralarda önerilen yöntemlerin saglikli olmadigi, sagligi korumayi amaçlamadigi, mucize vaatler içerdigi ve hatta sagligi tehlikeye attiklarini bile bile insanlar bunlarin pesinden gitmemeli.” diyor ve bazi insanlarin konuyu iyice ileri götürerek diyeti bir takinti haline getirdigini, hayatinin her anina bulastirarak sonunda kendini mutlak mutsuzluga mahkûm ettigini vurguluyor.

“Dis görünüs-kilo-diyet” üçlemesi üzerine yogun toplumsal baski ve propaganda karsisinda verilen tepkiler iki grupta ele aliniyor. Uçlarda olmayan, çan egrisinin orta kisminda yer alan kisiler olabildigince toplumdan ayri düsmemeye çabalayarak, “standardi” tutturmaya özen gösteriyor. Maruz kaldigi baskiya gücünün yettigi kadar tepki vererek/esneyerek uyum göstermeye çalisiyor. Çok zorlanip, uymasi gereken normlar gücünü astiginda, ben bu halimden de memnunum diyerek, enerjisini baska bir alana yönlendirebiliyor. Bu grup, diyeti bazen yapilmasi gerekli bir sey gibi görürken, gerektiginde ondan vazgeçip pastasini da keyifle yiyebiliyor.

Uçlarda yer alan kisiler için ise diyet yasamin olmazsa olmaz zorunlugu haline geliyor. Diyetin disina çikmayi adeta en büyük günah veya suç olarak görüyor. Diyetin bir sonu, varilacak hedefi olmadigi için diyete tabi kalmak da bu grubu mutlu etmiyor. Diyetten sapmak suçluluk, diyeti sürdürmek mutsuzluk ikilemi içinde tablo bir anda saplantili-zorlayici hal aliyor. Telaferli, “ Aslinda bu kisilerin sorunu diyet degildir. Diyet burada bir yer tutucudur, temelde yatan sorun kisinin kendini-algilamasi ve bilinçalti ile ilintilidir. Diyeti alip çikartacak olsaniz, yerini temizlik, düzen, saglik vs. baska bir takintili konu hizla dolduracaktir. Altta yatan psikopatolojinin üzerine gidilip, klinik tablonun tedavisi saglanmadikça kisi rahat ve huzur bulamaz.” diyor.

Diyet ve beslenme çevresinde dönüp duran bu davranis örüntüleri normal, çagin geregi olarak algilaniyor ve patolojilerin üzeri örtülüyor. Yetiskin insanlarin dahi özgür iradesini kisitlayan bu durum, yeni yetismekte olan çocuklarda çok ciddi sorunlar yaratarak, kronik yeme bozukluklari basta olmak üzere çok sayida önemli psikiyatrik ve tibbi hastaliga zemin hazirliyor. Bu konuda çok ciddi bir bilinçlendirme kampanyasi ve sivil örgütlenme kaçinilmaz bir ihtiyaç haline geliyor.


Tüm Zamanlar GMT +4 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 11:43.

Powered by vBulletin® Version 3.8.9
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51