Sigara kullananlar “sari nokta”ya dikkat
 

Toplumumuzda ileri yas hastaligi olarak bilinen “Sari Nokta”nin nedenlerinden biri de sigara kullanimi. Dünyagöz Etiler'den Prof. Dr. Cengiz Aras, "Sari Nokta" hastaliginin merkezi görmeden sorumlu bir retina hastaligi oldugunu belirterek, "Toplumda 55 yasindan sonra oldukça sik görülen ve ilerlemesi halinde görme kaybina yol açabilen hastaligin sigara kullananlarda ve kalitimsal risk tasiyanlarda görülme olasiligi daha yüksektir. Hastaligin kuru ve yas tip olmak üzere iki tipi bulunmaktadir. Görme kaybina yol açmasi sebebiyle yas tipte erken teshis daha büyük önem tasir” dedi.

Dünyagöz Etiler’den Prof. Dr. Cengiz Aras, “Sari Nokta”nin hastaliginin kuru ve yas olmak üzere iki tipinin bulundugunu ifade ederek, “Kuru tip yüzde 80 oraninda, yas tip ise yüzde 20 oraninda görülür. Fakat görme kaybina yol açmasi sebebiyle yas tipte erken teshis daha büyük önem tasir. Kuru tipe oranla daha hizli ilerleyen hastalik, ani görme kaybi ile birlikte renkli görmenin ve kontrast hassasiyetinin bozulmasina, zamanla retina ve makulada olusan yeni damarlarda kanama yapmasi sonucu körlüge sebep olur” dedi.

‘Sari nokta’ya karsi Akdeniz diyeti

Prof. Dr. Aras, hastaligin görme kaybi, cisimleri, çizgileri egri ve kirik görme, görme kalitesinde bozulma ve renk görmede bozukluklar gibi belirtileri olduguna dikkat çekerek, sunlari söyledi: “Yasa bagli sari nokta hastaliginin esas risk etkenleri, kisinin yasi ve kalitimsal özellikleridir. Diger risk etkenleri ise hipertansiyon, sigara, beslenme sekli, lipid-kolesterol yüksekligi, günes isigina uzun süre maruz kalma ve sismanliktir. Yasa bagli ve kalitimsal etkenleri ortadan kaldirmak mümkün degildir. Fakat diger risk etkenleri kontrol edilebilir. Hipertansiyon varsa regüle edilebilir. Sigara içiliyorsa birakilmasi gerekir. Günes için filtreli günes gözlügü takilmasi gerekir. Beslenmede ise Akdeniz diyeti önerilir. Tereyagi, kirmizi et ve kolesterol içeren yiyeceklerden uzak durulmasi önerilir.”

Nasil teshis edilir

“Sari Nokta” hastaliginin damlali göz dibi muayenesi, anjiyo (FFA) ve sari nokta tomografisi (OCT) ile teshis edildigini dile getiren Prof. Dr. Aras, “Göz anjiyosu, zararsiz sari renkte floressein ilacin toplardamardan verilmesiyle yapilir. Ilaç verildikten sonra 5-10 saniye içinde göz disindan kamerayla resim çekilir. Sari nokta tomografisi (OCT) ise son yillarda önem kazanmistir. Göz disindan ultrasona benzeyen bir aletle yapilir. Ileri teknoloji kullanilarak uygulanan bir yöntemdir. Bu iki tetkikin çekimleri oldukça kisa sürede gerçeklesmektedir” dedi.

Nasil tedavi edilir

“Sari Nokta” hastaliginin kuru tipinde koruyucu tedavinin yas tipinde ise göz içine igne tedavisi ve fotodinamik tedavi uygulandigini anlatan Prof. Dr. Aras, söyle konustu: “Koruyucu tedavide bazi durumlarda anti-oksidan A, C, E vitaminleri, lutein ve çinko kullanilir. Göz içine igne tedavisi yöntemi damla ile uyusturularak yapilir. Bu uygulama sirasinda hasta herhangi bir agri hissetmez. Fotodinamik tedavide ise önce toplardamardan özel bilesimde Verteporfin adinda bir ilaç verilerek, düsük siddette bir lazer uygulanir.”

Tedavi edilmezse görme yüzde 95 oraninda azalir

Prof. Dr. Aras, “Sari Nokta” hastaliginin tedavi edilmez ise görmenin yüzde 95 oraninda azalabilecegini ve bu sonucun görme kaybi oldugunu ifade ederek, “Örnegin kisi karsisinda duran bir sahsin yüzünü göremez ama kolunu ya da bacagini görebilir. Bu tür hastalar tek basina sokaga pek çikamazlar, evde kendi islerini görebilirler; ancak çogu islerinde baskalarinin yardimina ihtiyaç duyarlar. Göremedikleri için okuyamaz, yazamaz, televizyon izleyemez ya da araba kullanamazlar” dedi.