Çocugunuz zaman yÖnetimini biliyor mu?

[eg24]

2011–2012 EGITIM VE ÖGRETIM YILI BASLADI. UZUN BIR TATILDEN DÖNEN ÖGRENCILER; DERSLERE ALISMAKTA VE ZAMANLARINI DEGERLENDIRMEDE GÜÇLÜK ÇEKEBILIRLER. ZAMAN YÖNETIMINI DÖNEMIN EN BASINDAN ALISKANLIK HALINE GETIRMEK, ÖZELLIKLE SINAV DÖNEMI IÇIN ÇOK ÖNEMLIDIR.

Geri getirilmesi olanaksiz olan tek sey zamandir. Bazi insanlar zamani planli kullanirken, bazilari cömertçe harcar. Sinavlarda basarili olan adaylarla basarili olamayan adaylar arasindaki en temel fark, zaman kullanimidir.

Zaman; öncelikler dogrultusunda kullanilirsa kontrol altina alinabilir. Önceliklerin belirlenmesi, zamani planlamada ilk adimdir. Yasam, yapmak istenen ve yapmak zorunda olunan eylemlerden olusur. Çogu zaman bu ikisi arasinda seçim yapmak zordur. Ögrenciler de eglence ile ögrenci olmanin gerekleri arasinda çeliski yasarlar.

Böyle durumlarda ögrenci kendine su sorulari sormalidir: “Benim için bu etkinlikler içinde önemlisi hangisidir? Hangi etkinliklerden vazgeçebilirim? En az önemli olan etkinlikler nelerdir?” Bu sorulara cevap verilerek, öncelik siralamasi yapilabilir.

Hayati için bir amaci olmayan ögrenci, kendisi için neyin daha öncelikli oldugunu kestiremez. Bu nedenle, öncelikle kendisine bir amaç edinmelidir. Eger ögrencinin amaci, derslerinde basarili olmak ya da iyi bir lisede okumaksa, önceliklerini de bu dogrultuda belirlemelidir. Bir yil sonra amaçladigi okulda bulunmak isteyen ögrencinin öncelik siralamasinda, ders çalismak ve sinavlara hazirlanmak basi çekmelidir. Bununla birlikte, zamani dogru kullanmayi ögrenemeyen ögrenci ne kadar ders çalisirsa çalissin, basarili olamaz.

Zamani yönetmek amaciyla ögrencinin hayatinda yapabilecegi ufak degisiklikler:
• Telefonda arkadaslarla uzun süre konusmamak,
• Arkadaslar her çagirdiginda kosa kosa gitmemek,
• Kantinde-kafeteryada her gün uzun zaman geçirmemek,
• Evde oradan oraya amaçsiz dolasmamak,
• Televizyona esir olmamak,
• Evdeki sohbetlerin tümüne katilmamak


Ögrenciler bedensel, zihinsel, duygusal yapilari, ilgileri ve yetenekleri bakimindan birbirlerinden farklidir. Bir ögrencinin isteyerek çalistigi ve hemen ögrendigi bir dersi baska bir ögrenci zor ögrenebilir. Bir baska ögrenci ise çabuk yorulabilir ya da çalismak istemeyebilir. Bu nedenle, bir ders ya da konu içinde ayrilacak süre ögrenciden ögrenciye degisir.

Her ögrenci zamani kendine göre ayarlamalidir. Bunun için ögrenci;

• Hangi derse hangi saatte çalisacagina kendisi karar vermelidir.
• Çalisma için ayiracagi zamani saptarken, çalisacagi dersin, okuldaki dersin gününe ve saatine yakin olmasina dikkat etmelidir.
• En verimli çalisma aralikli çalismadir. Ara vermeden uzun süre çalismak kadar, uzun süre molalar vererek yapilan çalisma da verimsizdir. Ögrencinin, bir saat çalistiktan sonra araya 5-10 dakikalik dinlenme koymasi yararli olur.
• Birbirine benzeyen iki dersi üst üste çalismamalidir. Örnegin, Türkçe dersinden sonra Sosyal Bilgiler dersine çalismak yerine, matematik dersini çalismak çok daha uygundur.
• Yatmadan önce on dakika süreyle, o gün çalistigi dersleri tekrarlayarak uykuya geçmesi ve sabah kalkinca ayni tekrari bir kez daha yapmasi, ögrenilenleri korumasini saglar.

ZAMAN YÖNETIMI NEDIR VE NEDEN GEREKLIDIR?

Zaman yönetimi zamanimizin, amaçlarimizi, sorumluluklarimizi, zevklerimizi ve sosyal yasamimizin içerdigi etkinliklerimizi bir arada yürütebilecek bir biçimde planlanmasi anlamina gelmektedir. Hepimiz toplum içinde yasiyoruz. Gelecegimize yön verebilmek ve yasamda basarili olabilmek için hedefler belirliyoruz, bu dogrultuda çesitli sorumluluklar aliyoruz. Yapmamiz gereken görevlerimiz var. Yakinlarimiza, arkadaslarimiza zaman ayirmak ve hoslandigimiz isleri yapmak, hobilerimizle ilgilenmek gibi gereksinimlerimiz de var. Ancak yine hemen hepimiz bu isler için bir türlü vakit bulamamaktan yakiniyoruz. Gerçekten de bütün bunlar için zamanimiz yok mu? Iste bu soruya yanit aramak için hep birlikte asagidaki tabloya bir göz atalim isterseniz.
Hiç Zamanim Yok! (mu?)

Zaman Limiti

GÜNDE 24 SAAT
HAFTADA 168 SAAT

Etkinlikler

* GÜNDE
+ HAFTADA

Kisisel Isler (Zorunlu) Islerimiz

Uyku
*7
+49
Yemek
*2
+14
Giyinme
*1
+7
Ulasim
*1
+5
Öz-bakim (Saç, makyaj vb..)
*2
+14
Toplam Haftada:
89 Saat

Okul Hayatimiz

Ders Saatleri
*7
+40
Ders Çalisma
*4
+28

Toplam Haftada:
68 saat

Kisisel Gelisim Sosyal Iliskiler, Hobiler Eglenme, Dinlenme
*2
+10 saat

Görüldügü gibi aslinda hepimizin yapmak istedigimiz isler için yeterli zamani var. Peki, neden bir türlü hiçbir isimiz yetismiyor ve karmasa yasiyoruz? Bu sorunun yaniti kuskusuz “zamanimizi iyi planlayamadigimiz için” olacaktir. Zamani dogru biçimde planlamayi ögrenmek, yasamimizda yapmak istedigimiz tüm islere zaman ayirabilmek ve stresten mümkün oldugunca uzak yasayabilmek için gerekli bir adimdir.
Hepimiz, özellikle de belirli dönemlerde (üniversiteye hazirlik, sinavlar vb..) zamanimizi planlama konusunda çaba göstermisizdir. Ancak çogu kez bu çabalar bosa çikar. Peki, bu neden böyle oluyor? Bizi zamanimizi planlayabilmekten alikoyan nedenler neler? Bundan sonraki bölümde bu sorulara yanit arayacagiz.

ZAMAN YÖNETIMI KARSISINDAKI ENGELLER

• Mükemmeliyetçilik: Hepimiz yaptigimiz isin iyi olmasini isteriz. Ayni sekilde yaptigimiz planlarin da yolunda gitmesi en büyük arzumuzdur. Ne var ki bazen isler istedigimiz gibi gitmeyebilir. Bazen de kendimizden yapacagimiz isler konusunda insanüstü bir potansiyel bekleyebiliriz. Hedeflerimiz hiç de gerçekçi olmayabilir. Iste hedeflerimizin ve beklentilerimizin gerçekçi olmamasi ve yasamda olaylarin bazen istedigimiz gibi gitmeyebilecegini hesaba katmama gibi durumlar bizim mükemmeliyetçi oldugumuzun en büyük göstergeleridir. Mükemmeliyetçi kisi, isler yolunda gitmediginde büyük bir düs kirikligi yasar, isleri birakir, umutsuzluga kapilir. Yine böyle bir kisi, kendine gerçekçi olmayan hedefler belirlediginden, yaptigi islerden bir türlü tatmin olmaz, yüksek beklentileri nedeniyle harekete geçemez. Böylece de iyi yapabilecegi seyleri, “mükemmeli basarmak” adina ya yapabileceginden daha kötü yapar ya da hiç yapmaz. Zaman yönetiminde de “mükemmel” bir zaman planlayicisi olmak gibi bir hedefe sahip olmak, kisa bir süre sonra düs kirikligi yasamak ve vazgeçmekle esanlamlidir. Hedefleri belirlerken esnek olmak ve olasi aksilikleri göz önünde bulundurmak önemlidir.

• Erteleme: Erteleme davranisi, zamani planlama ve basari karsisindaki en büyük engellerden biridir. Bir konu sizin için önemliyse ve siz konunun pesinden gitmiyorsaniz erteliyorsunuz demektir. Ertelenen her is bir digerini etkiler. Odanin toplanmasi, uzun zamandir aramak istedigimiz bir arkadasimiza telefon etme, alisverise çikma, bir arkadasimiza dogum günü armagani alma vb.. islerin ertelenmesi, daha önemli olan diger islerimizin de (ders çalisma, dönem ödevini hazirlama vb..) ertelenmesine yol açar. Ayni sekilde, önemli islerin ertelenip durmasi da günlük islerimizin büyük ölçüde aksamasina neden olur. Bu kisir döngü böylece uzayip gider ve günün birinde içinden çikilmaz hale gelebilir. Sonuç ise YOGUN STRES, SINIR BOZUKLUGU, BASARISIZLIK DUYGUSU VE YILGINLIK olur. Kisaca erteleme, KARAR VEREMEMEKTEN kaynaklanmaz. Erteleme, kisinin karar verip de harekete geçememesidir. Bazen kararlar da ertelenebilir, bu da bir tür ertelemedir. Kararsizlikla, karar vermeyi ertelemek birbiriyle karistirilmamalidir. Erteleme aliskanligindan vazgeçmek, zaman yönetiminin öncüsüdür. Bu aliskanliktan vazgeçebilmek için ilk yapilacak sey, bir “ertelenen isler listesi” hazirlamaktir.

Buna benzer bir liste hazirladiktan sonra kendinize “ertelediginiz isleri ne kadardir erteliyorsunuz ve her bir ertelenen is için kendinize ne tür mazeretler buluyorsunuz?” sorusunu sorun. Bu soruyu da yaptiginiz listeye yazarak yanitlayin. Daha sonra da mazeretlerinizin “geçerliligini” kendi kendinize sinayin. Birçogunun yeterli geçerlilige sahip olmadigini göreceksiniz. En son asamada da kendinize ertelediginiz her bir is için “belirgin” bir “ise baslama” zamani belirleyin. Bazen bir ise karar verdigimizde bu kararimizi belirgin olmayan ifadelerle dile getiririz, bu da harekete geçemememize neden olur. Örnegin “artik çalismaya baslayacagim” gibi ifadeler belirsiz ifadelerdir. Bunlarin yerine “saat 19:30’da çalismaya baslayacagim” gibi belirgin ifadeler kullanmak harekete geçmeyi kolaylastirir. Ancak bu kararlar alinirken de “degisim asamalarinin” erteleme davranisini degistirme konusunda da geçerli oldugu unutulmamalidir.

• Kendine Asiri Güven: Yasamda kendine güvenmek iyi ve yararli bir özelliktir ancak fazlasi BOS VERDICILIGE yol açar. Yapmamiz gereken tüm isleri bir kenara not etmeden hatirlamamiz ve bu isleri son dakika da harekete geçerek tamamlamamiz olanaksizdir. Bu nedenle “ben bunlarin hepsini aklimda tutabilirim” ya da “herkes bu isi 3 saatte bitiriyor ama ben nasil olsa bu isi 1 saatte bitiririm” tarzi düsünceler bizi düzensizlige ve basarisizliga götürür.

• Kendine Güvensizlik ve Yüksek Kaygi: Zaman zaman hepimiz performansimizdan süphe edebiliriz ya da yaptigimiz islerin yeterliliginden emin olmayabiliriz. Ancak bu durum çok ve yogun duygularla yasaniyorsa bizim için engelleyici bir etken durumuna gelmis demektir. “Bu isi nasil olsa basaramam, öyleyse hiç denememeliyim” tarzinda düsünceler kendine güvensizlik belirtisidir. Buna benzer düsünceler, yüksek kaygiya da neden olur ve kaygi da bizim için bir engel olusturmaya baslar. Bu tür düsünce ve duygulari çok sik ve bizi ciddi anlamda engelleyecek yogunlukta yasiyorsak, bir uzmana danismamiz yararli olacaktir.

• Hayir Diyememe: Zaman yönetimi, zaman zaman çevremize “hayir” dememizi gerektirecek bir aktivitedir. Önemli bir sinava çalisirken telefon eden bir arkadasimizin “1-2 saat sana ugrayacagim” demesi üzerine, istemeye istemeye onu misafir etmemiz bizi daha sonra sinavda zor durumda birakacaktir. Bu tür durumlarda çevremize “hayir” diyemiyorsak, birçok isimiz bu yüzden aksiyor demektir. Örnegin, arkadasiniza “hayir” dedigimizde iliskimizin bozulacagindan korkuyor olabiliriz. Kisa dönemde arkadasimiza hiçbir konuda “hayir” demeyerek böyle bir durumdan kaçinabiliriz. Ancak, sürekli baskalarinin istekleri dogrultusunda ve onlarin öncelikleri ile yasamak, zaman içinde o kisilere karsi öfke biriktirmemize ve asil o zaman iliskimizin bozulmasina yol açabilir. Oysaki “hayir” deme gerekçemizi çevremize açik bir biçimde dile getirdigimizde, çevremiz de bu konuda bize anlayisli davranacaktir.

• Hafife Alma: Bazen bazi islerin kendiliginden olacagina ya da bazi özelliklerin herkeste bulunduguna iliskin bir yanilgiya düseriz. Örnegin “dinlemeyi” ögrenmek gereksizdir, çünkü zaten biliyoruzdur. Birileri gelip nasil olsa bizimle arkadas olacaktir ya da er geç üniversite diplomasi bize sunulacaktir. Bu tür hafife almalar, çogu kez sosyal ve akademik alanda basariyi olumsuz yönde etkileyen sorunlara neden olur, bize büyük düs kirikliklari yasatir.

• Zaman Yönetimi Konusunda Önyargilar: Bazi kisiler “zaman yönetimi” konusunu daha basindan reddeder ve bu konuya hiç yanasmazlar. Bunun nedeni zaman yönetimi konusundaki bazi yanlis degerlendirmelerdir. Bunlar üzerinde durmak, zaman yönetimi konusunda biraz daha bilinçlenme açisindan yararli olacaktir. Bu önyargilardan en yaygin olanlari sunlardir:
“Bu teknikler benim isime yaramaz”: Zaman yönetimine baslarken, zaman yönetimi tekniklerinin sihirli formüller olmadigi ve bu tekniklerin sizin yapmaniz gereken seyleri sizin için yapmayacagi bastan kabul edilirse, ögrenilenleri daha gerçekçi bir zeminde uygulamak mümkün olabilecektir. Bu tekniklerin yalnizca bir araç oldugu ve teknikleri kullanmanin sizin elinizde oldugu gerçegi her zaman akilda tutulmalidir.
Unutmayin ki ideal kosullarda herkes zamanini yönetebilir. Mükemmel bir zaman yöneticisi olmaktan çok bu kosullar altinda yapabileceginizin en iyisini yapmaya çalismak, sizin bu yolda en büyük yardimciniz olacaktir
Yani teknikler sizi degil siz teknikleri kontrol edeceksiniz. Üstelik yasaminizi sürekli olarak bu tekniklerle planlamak zorunda degilsiniz. Örnegin tatiller, plansiz yasamak ve bunun tadini çikarmak için birebir zamanlardir.
“Insanlar beni sürekli ariyor ya da benden bir seyler istiyorlar.”: Sunu unutmamaliyiz ki, her tür aranma ve rahatsiz edilmeden kendimizi uzak tutmamiz olanaksizdir. Bu tür durumlarla nasil basa çikilabilecegini ögrenmek en önemli adimlarimizdan biri olacaktir.

ZAMAN YÖNETIMI TEKNIKLERI

Buraya kadar “zaman yönetiminin” ne anlama geldigini, neden gerekli oldugunu, zaman yönetimi gibi aliskanliklarin kazanilmasi için ne tür süreçlerden geçilmesi gerektigini ve zaman yönetimi karsisindaki engellerin neler oldugunu inceledik. Bu bölümde ise “zaman yönetimi” nasil yapilir konusunu ele alacagiz.

I. Amaç Belirleme: Basarmak istedigimiz tüm islerde oldugu gibi, zaman yönetimi konusunda da öncelikle BELIRGIN BIR AMACIMIZIN olmasi gerekir. Burada önemli olan nokta, amacimizin BELIRGINLIGIDIR. Bizler, zamanimizi nasil degerlendirecegimiz konusunda sayisiz seçenege sahibizdir. Bu nedenle de zamanimizin büyük bölümü, NE YAPACAGIMIZA KARAR VERMEYE ÇALISMAKLA geçer. Iste bu noktada belirsiz amaçlar, zaman yönetiminin bas düsmani olan erteleme davranisina yol açar. Peki, “belirgin amaç” nedir ve nasil belirlenir? Simdi biraz düsünün ve üç tane “kisa vadeli amacinizi” bir kenara yazin
(1). Bu kisa vadeli amaçlariniz, önümüzdeki bir yil içinde tamamlamayi planladiginiz amaçlariniz olsun. Bu amaçlari belirlerken, bir yandan da amaçlariniza ulasabilmek için yasaminizda yapmaniz gereken degisiklikleri de gözden geçirin
(2). Kisa vadeli amaçlarinizi belirledikten sonra, bunlarin yukarisina üç tane uzun vadeli amacinizi yazin
(3). Amaçlari Alt-amaçlara Bölme: Bu kisa alistirmayi tamamladiktan sonra amaçlari belirginlestirme konusunda yasamsal önemi olan “amaçlari alt-amaçlara bölme konusuna” deginmek gerekir. Simdi uzun vadeli amaçlarinizdan birini bir baska kâgida yazin
(4). Daha sonra bu amaca ulasabilmeniz için gerekli alt-amaçlari belirleyin ve altina bunlari yazin
(5). Sonra da her biri için yeni alt-amaçlar belirleyin
(6). Alt-amaçlar iyice belirginlestiginde kisa vadede yapmaniz gereken isler net bir biçimde karsiniza çikacaktir. Zaman planinizi bu amaçlar dogrultusunda yapmaya baslayacaksiniz. Simdi bu alistirmaya bir örnek verelim.
Böyle bir liste daha ayrintilandirilabilir ve her bir amaç için bitirme zamani belirlenerek yapilabilir. Bu tür bir liste sosyal alanda yapilmak istenen seyler için de yapilabilir ve çesitlendirilebilir.
Amaç belirleme sürecinin önemli bir parçasi da “aciliyet” ve “önem” konusudur. Yapmak istedigimiz isler ve gerçeklestirmek istedigimiz amaçlarimiz çok çesitli olabilir. Bunlarin bir kismi yasamdaki uzun vadeli amaçlarimizla dogrudan iliskilidir, bir kismi ise bize zevk veren ugrasilardir. Ancak bazi isler temel amaçlarimizla olan baglantilarina göre daha önemli, bazi isler ise tamamlama süremiz açisindan daha acil olabilir. Bu iki durum temel alinarak, yapmamiz gereken ve yapmayi istedigimiz isler dört kategoride toplanabilir.
Bunlar:
1. Acil Olmayan ve Önemsiz Isler: Bu tür isler, özellikle de önemli islere zaman ayirmamiz gereken dönemlerde, bos yere harcanmis zamanlarin kaynagini olusturur. Saatlerce bilgisayar oyunlari ile ugrasmak, bütün bir aksam telefonla dedikodu yapmak vb.. isler bu kategoriye girer. Bunlar kisisel zevklerimizdir. Yasamsal önemi yoktur ve sosyal anlamda da, akademik anlamda da yasamimiza pek bir sey katmaz. Bu tür ugraslarin gerektigi durumlarda ertelenmesi ve bos zaman etkinlikleri olarak yapilmasi zaman yönetimi açisindan önemlidir.
2. Acil ama Önemsiz Isler: Bazen öyle islerle ugrasiriz ki, iki ayagimiz bir pabuca girer ama aslinda isin sonunda elde ettigimiz kayda deger bir sey yoktur. Ders çalismamiz gereken bir zamanda, arkadasimiza bizden istedigi bir kaset kaydini yetistirmeye çalismak bu türden bir istir. Arkadasimizin, kaseti ertesi gün almak istiyor olmasindan ötürü is acil bir is olabilir ama yaklasan bir ara sinavdan daha önemli degildir. Bu tür bir durumda arkadasimiza gerekli açiklamada bulunarak ek süre talep etmek, arkadasligimiza zarar vermez ama bizi basariya götürür.
3. Acil Olmayan ama Önemli Isler: Bu tür isler yaniltici olabilir. Aylar sonra olacak olan bir sinav önemlidir ama acil degildir. Ne var ki, sinavlarda basarili olmak ve ögrenilmesi gereken bilgileri sindirerek ögrenmek ancak düzenli tekrar ile olabilir. Zaman planimizda günlük tekrar için zaman ayirip ayirmamak konusunu bu gerçegi düsünerek ele almak önemlidir. Sinav döneminde sikisip kalmak yerine uzun vadeli çalisma plani yapmak daha akillica görünmektedir. Zaman planlamada önemle üzerinde durulmasi ve planin sekillendirilmesinde en önemli unsur olmasi gereken isler bu kategorideki islerdir.
4. Acil ve Önemli Isler: Bu tür islerle genellikle zamani iyi planlayamadigimizda karsilasiriz. Dogru düzgün hazirlanilmamis bir sinava bir gece önce çalismaya baslamak ya da önemli bir dönem ödevinin basina teslim tarihinden iki gün önce oturmak bu tür islerdendir. Zaman planinin, önemli bir aksilik olmadikça bu tür islerle karsilasilmayacak biçimde yapilmasi önemlidir.

Bir isin önemi, zaman planlamasi açisindan gerçekten çok önemlidir. Islerimizin önem derecesini belirlemek için, kendimize ugrastigimiz is hakkinda bazi sorular sorabiliriz:
1. Eger bu isle ugrasmaktan tümüyle vazgeçersem ne kaybederim?
2. Bu is, yerine daha önemli bir is konulacak sekilde baska bir zamana ertelenebilir mi?
3. Ben bu ise gerçekten önemli oldugu için mi, yoksa yalnizca zevk aldigim için mi konsantre olmus durumdayim?
Bu sorulara verilecek yanitlar, bize, ugrasmakta oldugumuz isin ne kadar önemli oldugunu gösterebilecek ipuçlari verecektir.

II. Uzun Vadeli Takvim Belirleme: Belirledigimiz amaçlar dogrultusunda yapmamiz gereken islerin tamamlanma tarihlerini belirlemek, zamani planlama konusunda önemli bir adimdir. Bunun için bir adet yillik ajanda edinmek ve amaçladigimiz islerin bitis tarihlerini (ödev teslim tarihi, sinav tarihleri vb..) bu ajandaya kaydetmek, atacagimiz ilk somut adimdir.

III. Haftalik Plan Yapmak: Amaçlar belirlendikten ve gerekli tarihler yillik ajanda da isaretlendikten sonra gelinen asama “haftalik plan” yapmaktir. Bunun için her hafta düzenli olarak çizelge hazirlamak en etkili yöntemdir. Bu ise girismeden önce, BIR HAFTA BOYUNCA planlanmamis yasantimizin bir listesini yapmak gerekir. Bunun için de yanimizda bir hafta boyunca bos bir kagit bulundurmak ve hangi günler hangi saatlerde nelerle ugrastigimizi not etmek yeterlidir. Bu bize, bizim zevk aldigimiz ya da yapmamiz gerekirken yeterince zaman ayirmadigimiz isleri belirlememiz konusunda yardimci olur. Bu asama tamamlandiktan sonra ise belirledigimiz kisa vadeli amaçlari, haftalik plansiz yasamimizda vakit ayirdigimiz isleri ve zevk aldigimiz etkinlikleri bir kagida yazarak devam edebiliriz. Bunu yaptiktan sonra listedeki isleri A, B ve C olarak siniflandiralim. A, olmazsa olmaz; B,olmali; C, olursa iyi olur türünden isleri ifade etsinler. Bu ayrimi yaparken “Amaç Belirleme” bölümünde söz edilen aciliyet ve önem konulari göz önünde bulundurulmalidir. Özetle uzun vadeli hedeflerimiz için önemli olan isleri, kisisel ve sosyal gelisimimiz açisindan önemli olan etkinlikleri ve beceri ve yeteneklerimizi gelistiren ya da bize çok haz veren ugrasilari A kategorisine koymamiz bize önemli ölçüde kolaylik saglayacaktir.
1. Esneklik ve Gerçekçilik:
- Zamanimizi planlarken bazen islerin yolunda gitmeyebilecegini göz önünde bulundurmak,
- Kimi zaman ders çalismak yerine baska islerle ugrasmak hakkini kendimize tanimak,
- Bu tür durumlarda yapmak istedigimiz etkinlik için harcayacagimiz zamana karsilik gelen baska bir zaman dilimini ders çalismakla degistirebilmek, esneklik kavrami içinde yer alan bazi unsurlardir.
2. Ödüllendirici Olmak: Bütün bir haftayi yalnizca dersle ya da sosyal etkinliklerle doldurmak, mantikli olmayan planlama biçimleridir. Önemli olan planlarimizda hem zorunlu hem de bize zevk veren etkinliklere zaman ayirmaktir. Çalismak için ayrilan zamanlarin arkasina ya da ertesi güne bize zevk veren islere ayirmak ödüllendirici ve motive edici etkiye sahiptir.
3. Sürekli Degerlendirme: Her hafta basinda, bir önceki haftada plan ne kadar islemis, ne kadar aksamis, planin aksamasina neler neden olmus gibi sorgulamalar yapmak giderek daha kendimize uygun ve saglikli planlar yapmamiza olanak taniyacaktir.