300 yÜzden fazla neden bas agrisina sebep oluyor
 

Insanin yüzü vücudun en anlamli ve aslinda en karmasik kismidir.Duygular en çok yüzde ifadesini bulur. Sevinçler,üzüntüler ve tüm hissettiklerimiz en çok yüz ifadesiyle belli eder kendini. Bas ve yüz agrilari ,agrili durumlar içinde en karmasik olanlari içermektedir.Degisik sistemlerin etkilenmesi sonucu karisik tablolarla karsimiza çikabilen bas , yüz ve çene agrilari yanlis tani sonrasi uygun tedavi edilmediginde, yasam kalitesini de düsürmektedir.

Bas, yüz ve çene agrilarinda yanlis tani konulma olasiligi yüksektir.Özellikle miyofasyal (kas kaynakli)agrilara dogru tanida bulunulmadigini sik görmekteyiz.Çünkü bas,yüz ve çene agrili kisileri gören farkli branslardaki hekimlerin çogu miyofasyal agrilar konusunda yeterli egitim almamislardir. Yeterli hasta görmek ve deneyim çok önemlidir .

Bas, boyun ve yüz bölgesinde bulunan kas ve kas gruplarindan kaynaklanan miyofasyal agrilar ,bu bölgedeki birçok organik nedenli agriyi taklit edebilir.Miyofasyal noktalar ile agri yayilma alani farkli bölgeler olabileceginden ve bu agrilar için yapilacak tetkiklerde de pozitif bulgu elde edilemeyeceginden tani gecikebilir. Miyofasyal agrilarda çene eklemi hareketlerini de kisitlayabilen bas,boyun ve yüz bölgesindeki kaslarin içinde agrili tetik noktalar mevcuttur Her kastaki tetik noktalar için farkli agri yayilim bölgeleri tanimlanmistir,hastalar agrilarini bu yayilim bölgelerinde duyarlar ve tetik noktaya basmakla yayilim bölgesindeki agrida artis olur. Çene eklemine yapisan kaslardaki problem kendini söz konusu bölgelerde agri olarak gösterebilir.

Hastalar genellikle,kronik olarak devam eden,bazi zamanlarda ataklar gösteren ,genelde sakaklar,kulak önü ve ensede bas agrisi olarak kendini gösteren,boyun ve sirta da yansiyan , kroniklesen ve bir türlü geçmeyen agrilardan sikayetçidirler.Bas, yüz ve çene agrilarina sebep olabilecek kas gruplarini degerlendirmek çok önemlidir.Özellikle boyun ve sirt bölgesindeki kas kaynakli agrilar bas, kulak, çene-yüz agrilari, çene ekleminden ses gelmesi,kulak çinlamasi, agiz açmada kisitlilik, agri veya kaymalara sebep olabilir.

Çene agrisiyla dis hekimlerine basvuran , agridan sorumlu dis sanilarak dis çekimleri yapilan, yillarca aperey (çene tedavi amaçli dise takilan aparat) destek taktigi halde agrilari yok olmayan hastalarin gerekli miyofasyal bantlarini(agrili kas bandi) çözerek çok kisa sürede sikayetlerinin yok olmasi saglanmaktadir. Bas agrisindan yakinan kisilerde dogru teshis koyularak ve uygun tedavi uygulanamadiginda agri kroniklesmekte ,çözümlenemeyen bas agrilari için de psikolojik denmekte. Oysa yapilan çalismalar sonucunda,tipik bir psikolojik bas agrisi tanimlanmamistir .Bas agrisi ile vazomotor fonksiyonlar,boyun omurgasi arasinda psikosomatik baglantilar vardir.

Bas agrilarinin üç yüzden fazla sebebi vardir. Ancak siddetli bas agrilarinda hemen hemen herkesin aklina ilk gelen hastalik migrendir. Migren hastalarinin yariya yakininda bas agrisina görme bozukluklari, yüzde uyusma, konusma zorluklari gibi belirtiler de eslik eder. Bazen migren atagindan önce duygusal degisiklikler,depresif ruh hali, susama hissi, sik idrar çikma, esneme gibi belirtiler izlenir. Bas agrisi sonlandiktan sonra da isiga ve sese hassasiyet, yorgunluk, dikkat kaybi gibi sikâyetler devam edebilir.

Migren hastalarinda dolasim sistemi etkilenmektedir.Otonom sinir sisteminde aksama olusturacak odaklar tetikleyici faktörlerin etkisiyle zaman zaman sistemin aksamasina yol açmaktadir. Agri kesici ilaçlarin kimyasal etkileri ile sinir sistemindeki bioelektriksel bozukluk düzeltilememektedir. Boyun fitiklari,boyunda kireçlenmeler,romatizmal hastaliklardaki boyun omurga tutulmalari kendini bas,boyun ve yüz agrilari seklinde belli edebilir.Migren sikayetlerine yol açabilen sebepleri iyi belirlemek tedavinin esas prensibidir.

Genellikle bas,yüz, ve çene agrilarinda agri kesiciler, anti-romatizmal ilaçlar, kas gevsetici ve anti-depresan ilaçlar verilir.Altta yatan sebebi belirleyerek etkin tedaviyi uygulamadikça sadece agrinin azaltilmasi için kullanilan ilaçlar,alttaki hastaligin ilerlemesine sebep olur. Hastalik ilerledikçe ilaç dozlari arttirilir ve bir kisir döngü olusur. Bu noktada öncelikle dogru teshis sonrasinda dogru tedavi yöntemleri ile kisiye özel program çalismali ve teknolojik gelisme ve uygulamalari yakinen takip etmek gerekmektedir.