Soluduğunuz Havanın Kalitesini Arttırabilirsiniz!

[eg24]

Soluduğunuz havanın kalitesini kontrol altında tutmak çok önemlidir. Nasıl ki, ağız ve burnunuza girip çıkanları kontrol ediyorsanız, vücudunuza girmeyi bekleyen havanın da kalitesine dikkat etmelisiniz.

Tabi ki günümüz toplumunda yaşamak beraberinde, kirlilik, karbon monoksit gibi zehirli maddelere maruz kalmayı getiriyor. Ancak kirliliğe yol açan birçok maddeye maruz kalmaktan kaçınmak için bazı önlemler alabilirsiniz.

İşte zor veya kolay olarak değişiklik gösteren birkaç öneri;

Evinizde toksin içeren maddeleri tutmayın.

Evinizde bitki bulundurun. Bitkiler havanın kalitesini artırıyor çünkü hem oksijen üretip odadaki oksijen miktarını arttırıyor hem de havadaki kirletici maddeleri temizliyor.

Ara ara pencereleri açarak içeri temiz hava girmesini sağlayın. Ne kadar pencereleri kapalı tutup havasız bırakırsanız o kadar çok toksini içeri hapsetmiş olursunuz.

Otobana bakan pencereleri kapalı tutun. Bir Los Angeles otobanında bir saat araba kullanmanın, havalandırılmamış bir tünelde maruz kalacağınız karbon monoksitle aynı miktarda olduğunu biliyor muydunuz?

Havalandırma borularını her üç senede bir temizleyin.

Evinizin radon, asbest veya küf deposu olmadığına emin olun. Ev satın almadan önce bu üçünü kontrol etmelisiniz. Eğer önceden etmediyseniz, şimdi edin.

İş değiştirme fikrini düşünün. Kirletici madde ve toksinlere maruz kaldığınız işlerden uzak durursanız bu sizi 2.8 yaşa kadar daha genç tutar. Çünkü, iş yerinde çevre kirliliğinden kaçınmak damar sertleşmesini ve akciğer iltihaplanması, astım, kalp rahatsızlıkları, felç ve hafıza kaybı gibi damarların yaşlanmasına bağlı hastalıkların riskini azaltıyor.

Bulunduğunuz şehri değiştirmeyi de düşünün. Eğer bu fikre sıcak bakıyorsanız hava kirliliğinin en az olduğu yerleri tercih edin. En ufak zehirli madde bile ciğerlerinizin en derin yerlerine yerleşerek bağışıklık sisteminize zarar verebileceği gibi ciğerlerinizde, damalarınızda ve bütün kalp-damar sisteminizde iltihaplanma riskini de artırır.