08 Mart 2015, 14:23 | #1 |
Senior Member Üyelik tarihi: 01 Şubat 2015
Mesajlar: 6,382
| Kanser hastaliginda cinsel hayat düzeni tedavi sürecini olumlu etkiliyor
Kanser ve Cinsellik Günümüzde yaygin olarak görülen birçok kanser türü ve tedavileri, çiftlerin cinsel hayatlarini uzun süreli veya kalici olarak etkiliyor. Bu degisikliklerin nedeni, fiziksel oldugu kadar psikolojik de olabiliyor. Yasam kalitesini etkileyen cinsel fonksiyon sorunlarinin doktor, psikolog, es ve benzer asamalardan geçmis diger hastalarla konusulmasi problemlerin çözümünde fayda sagliyor. Kanser hastalarinda, cinsel isteksizligin ilk nedeninin psikolojik oldugu biliniyor. Fiziksel olarak çekiciligin azaldigi düsüncesi, bu sebeplerin basinda geliyor. Hastalik ve tedavi süresince kilo verme, saç dökülmesi gibi genel belirtilerin yani sira cinsel olarak deger verilen bir dokunun kaybi da, memenin alinmasi operasyonunda oldugu gibi, cinsel anlamda çekiciligin azaldigi düsüncesine neden olabiliyor. Ameliyat izleri gibi beden bütünlügünü bozan görüntüler de rahatsizlik nedeni olabiliyor. Gelecek kaygisi ve depresyon da cinsel isteksizlik yaratabiliyor. Yorgunluk ve halsizlik, bulanti, ishal, kabizlik gibi sindirim sistemine ait sikayetler gibi vücudun fiziksel sartlari da cinsel isteksizlige yol açabiliyor. Meme ve prostat operasyonlarindan sonra, vücudun hormonlarini azaltmaya yönelik tedaviler de cinsellige olan ilgiyi azaltabiliyor. Cinsel isteksizligin yani sira cinsel fonksiyon bozukluklari da cinsel yasami etkiliyor Kanserin cinsel isteksizlik ve islevsel bozukluklar gibi cinsel hayati etkileyen unsurlarina dikkat çeken Neolife Tip Merkezi Kadin Hastaliklari ve Dogum Uzmani Op. Dr. Gonca Saraç, “ Erkek için ereksiyon problemleri, kadin için vajinal kuruluk ve iliskinin agri veya aci vermesi sik rastlanan problemler arasinda yer aliyor. Erkeklerde cinsel yasami etkileyen hastalik grubu arasinda mesane, prostat, kolon ve rektum kanserlerini kapsayan pelvik kanserler yer aliyor. Özellikle prostat operasyonu sonrasinda genital sinirlerin zarar görmesi nedeniyle idrar tutamama ve cinsel fonksiyon kaybi gibi sorunlar yasanabiliyor. Kadinlarda ise vajina ve dis genital alanda yapilan operasyonlar cinsel yasami etkiliyor. Diger kanser tedavilerinde cinsel hayat sorunsuz devam edebiliyor.” diyor. Saraç, kanser tedavisi sürecinin cinsel yasama olumsuz etkilerini azaltabilmek üzere çözüm önerilerini su sekilde siraliyor: • Tedavi sürecinde cinsel iliski ile ilgili genel olarak yasak bulunmuyor. Tam tersine, tedavi sürecinde yasanan cinsel iliskinin karsilikli sözlü ve bedensel sevgi ifadesi ile yasanmasi hastaya moral vermesi açisindan önem tasiyor. • Tedavi boyunca hastaya özel bazi durumlarin yasanmasi; örnegin lökositlerin azalmasi nedeniyle enfeksiyonlardan korumasi gereken hastalarin, kemoterapi sirasinda iliskiye ara vermesi gerekiyor. • Kemoterapi ve radyoterapi ile vücuda alinan ilaçlarin cinsel iliski ile karsi tarafa bulasmasi gibi yanlis düsüncelerden uzaklasmak gerekiyor. • Tedavi gören kisi kadin ise, gebe kalmamasi için hekiminin tavsiye ettigi uygun bir kontrol yöntemini kullanmasi öneriliyor. Erkegin tedavi aliyor olmasi halinde ise gebelik plani için hekime danisilmasi gerekiyor. • Tedavide kullanilan ilaç ve radyoterapinin üreme hücreleri üzerine olumsuz etkilerini ortadan kaldirmak ve tedavi sonrasi gebelik sansinin devam edebilmesi için, tedavi öncesi sperm ve yumurta dondurma yöntemlerine basvurulmasi öneriliyor. |
Bookmarks |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |