Tekil Mesaj gösterimi
Alt 16 Mart 2015, 11:10   #1
eg24
Senior Member
 
Üyelik tarihi: 01 Şubat 2015
Mesajlar: 6,382
Standart Stres aninda ÇÖzÜmÜ yemekte aramayin

Kimi zaman üzüntüden bir kutu çikolatayi bitirerek mutlu olacagimizi düsünür, bazen de stresle karsi karsiya kaldigimizda solugu buzdolabinin önünde aliriz. Oysaki duygularin beslenme aliskanligimizi etkiledigi bu durumdan bazi önerileri dikkate alarak kurtulmak mümkün. Memorial Hizmet Hastanesi Psikoloji Bölümü’nden Uz. Psikolog Sevda Sevimli Yurtseven, duygularin yeme aliskanligina etkisi ve stresle bas etmenin yollari hakkinda bilgi verdi.

Üzüntüden ya da sevinçten yemeyin

Yemek yemek insanlarin en temel ihtiyaçlarindan biridir. Ancak içsel ve dissal uyaranlar her insanda farkli etki yaratarak yeme davranisimizi etkiler. Dogumdan itibaren beslenme, bebegin fiziksel ihtiyacini karsilamakla beraber duygusal bir iliski de içermektedir. Böylece beslenmenin duygusal özelligi de dogumdan ölüme baslamis olmaktadir. Beslenme, yasamak için bir zorunluluk ancak duygu ile birlestiginde (üzülünce, sevinince, kizinca v.b) yemege sarilma ya da yemekten sürekli kaçinma, sonrasinda asiri pismanlik ve kendimizden nefret etmeye kadar giden bir süreç olabilir.

Kendinize güveninizi yitirmeye kadar gidebilir

Yemek yemek haz verdiginden stres aninda buna alisan kisi yemekle stresi yatistirmaya çalisabilir. Stres faktörü ortada çözümsüz dururken bir de üzerine fazla kilolar eklenebilir. Yemek bazen hissetmek istemedigimiz durumlarda, acidan kaçmak için kullanilan bir anestezi haline gelebiliyor. Kilo ile ilgili çevresel baski, medya etkisi ve bir de bunlarla birlikte sik sik baslanan ve sonuç alinamayan diyetler olumsuz etkilenen benligi daha da güvensiz hale getirebilir.

“Yemek yemek tek zevkim” düsüncesinden uzak durmak gerekiyor

Normal açlik dedigimiz durum aslinda kisinin bir ögün yedikten 3-4 saat sonra fizyolojik olarak hissettigi açliktir. Yeme bozuklugu olan kisiler neredeyse hiç fizyolojik açligi hissedemezler. Bu bize zaten yemekle ilgili duygusal problem yasandigini gösteren bir durumdur. Aslinda yemek yemek yerine o anda ne yapilmak istendigi takip edildiginde duygusal ihtiyaçlara ulasilir ve kisi yemek yiyerek rahatlamaya kaçmak yerine problem çözmeye odaklanabilir.

Yeme bozukluklarinda yemek yemek kisinin tüm hayatini sekillendirir. Kisi bunu fark etmeye basladigi anda aslinda çok önemli bir adim atmis olur. Problem oldugunu görmek ve tanimini yapmak neredeyse yolun yarisidir çünkü kisiyi degisime dogru motive eder. Ancak kisinin kafasinda ki yemekle ilgili bazi mitlere ulasmak gerekir. Mesela kisi ‘sevdigim bir seyi yemege baslarsam kendimi durduramam, bugün çikolata yedim tüm diyet programim bozuldu, yemek tek zevkim, zayiflar daha mutludur, kilo almak çok korkunçtur ‘ gibi düsüncelere sahipse bunlari bulup degistirmek önemlidir. Kilo vermek, kiloyu korumak saglikli beslenme aliskanligi kazanmak bir dönemlik bir is degildir. Yasam seklini degistirmek gerekir ancak bunun için de kisinin istekli olmasi en önemli kosuldur.
eg24 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla