eg24

Kanserli hastalarin tedavisinde cerrahi ve radyoloji gibi alanlarla isbirligi içerisinde çalisan medikal onkoloji uzmanlari, kemoterapi ilaçlarindaki gelismeler sayesinde hastalari daha az yan etki ile tedavi edip, yasam sürelerini uzatabiliyorlar. Medikal onkoloji uzmanlari, kanser tedavilerinde adeta bir orkestra sefi gibi çalisiyorlar. Hastalari ilgili branslara yönlendiriyor, her türlü sorunlarinda danismanlik yapiyorlar. Kanser tanisi konulan tüm hastalarin medikal onkoloji uzmanlarina basvurmasi, radyoterapi ve cerrahi seçenekleri için de bu uzmanlardan destek almasi gerekiyor. Medikal onkologlar; olusabilecek enfeksiyon, kanama, bulanti, kusma, sivi kaybi, böbrek yetmezligi gibi konularin yönetimini de yapiyor. Medikal Onkoloji denilince birçok kisinin aklina yalnizca hastalarin kusmasina, saçlarinin dökülmesine neden olan ilaçlar gelse de bu tedavi yöntemleri her geçen gün gelisiyor. Acibadem Kocaeli Hastanesi Onkoloji Merkezi’nden Dr. Emel Üçgül Çavusoglu, bu alanda yasanan gelismeleri anlatti. KUSMA YASANMASI TARIHE KARISTI Medikal Onkoloji tedavilerinin basladigi, 2. Dünya Savasi’na denk gelen yillarda yalniz kanserli hücreye özel olmayan, tüm vücudu etkileyen kemoterapi ilaçlarinin bulundugunu anlatan Dr. Çavusoglu, “Bu ilaçlar siddetli bulanti, kusma yapiyor; saç ve kas dökülmelerine neden oluyordu. Günümüzde ise ayni ilaçlarin türevleri halen kullanilmakla birlikte hücre yapisina özel etkileri olan ilaçlardan da yararlaniliyor. Bunlar, hücrenin bölünme döngüsünün belli asamalarina etki ediyor ve bulanti yapmiyor. Ayrica saçlarin daha az dökülmesini de sagliyor” diyor. SON DÖNEMDE HASTALARDA BÜYÜK BASARI SAGLANIYOR

‘Moleküler biyolojik ajan’ denilen kemoterapi disi ajanlarin kullanilmasi ile birlikte özellikle böbrek, meme ve kolon kanserlerinde çok basarili sonuçlar alindigini belirten Dr. Emel Üçgül Çavusoglu, sunlari söylüyor: “Bu ajanlari, hücrenin belli bir fonksiyonuna özel ajanlar olarak nitelendiriyoruz. Gelistirilmesi çok pahali ve güç olan bu ajanlar uygulamada büyük kolaylik sagliyor, yan etkiler çok daha az olusuyor. Hap ve igneleri bulunan bu ajanlar ayrica meme kanseri, lösemi ve lenfoma vakalarinda da basariyla kullaniliyor. Hodgkin disi lenfomalarda geçmiste tekrarlama orani yüzde 50’lerde seyrederken, bugün kemoterapiye eklenen bir etken madde bu orani yüzde 20 daha da azaltti. Yüzde 3’lük oranlarin bile çok büyük önem tasidigi onkolojide, yüzde 20’lik bu fark sevindirici bir gelisme olarak kabul ediliyor. Son dönem kanser hastalarinin bu ilaçlar sayesinde yasam sürelerinin ne kadar arttigini ise istatistiklere bakmadan, kendi gözlerimizle görebiliyoruz.”

TÜMÖRÜN BÜYÜMESI DURUYOR Genelde hap seklinde yutulan ilaçlar, hücredeki epidermal büyüme faktörü üzerine etki ediyor ve bu nedenle insanin cildi dahil, birçok dokusunu etkiliyor. Yan etki olarak hastalarin cildinde renk degisikligi ve tiroid dokularinda degisimler görülüyor. Ayni zamanda tümör üzerinde etkili olarak tümörün büyümesini ve bölünmesini engelleyen bu ilaçlar, bazen tümörün küçülmesini, nadiren tamamen yok olmasini da sagliyor. Dr. Çavusoglu, “Bizim için tümörün aynen kalmasi dahi yeterli oluyor. Bu ilaçlar her gün tek doz olarak agizdan aliniyor. Damardan verildigi durumlarda ise kemoterapi ile birlikte kullaniliyor. Bazi hastalar ilaçlari daha iyi tolere edebilse de bu durum yasli hastalarda daha zor oluyor” diyor. Türkiye’de sayilari 2 bini bulan GIST hastalarinda tümör gelisimi bu yeni ilaçlar sayesinde durarak, bu kisiler de tipki böbrek tümörü hastalari gibi sosyal hayatin içinde yasamaya devam edebiliyor” diyor.

Medikal Onkoloji hakkinda bilinmesi gerekenler

• Günümüzde artik “Tüm kanser hastalari ölecek” diye yanlis bir kani yok. Erken teshis edilmis ve tedavileri zamaninda yapilmis hastalar daha uzun süre yasayabiliyor. • Kanser, ileri yas hastaligi oldugu için hastalar sadece kansere degil, eslik eden hastaliklara bagli olarak da hayatlarini kaybedilebiliyor. • Medikal Onkoloji tedavilerinin etkin olabilmesi için bir medikal onkolog tarafindan uygulanmasi öneriliyor. • Kötü bir cerrahin yaptigi islemi iyi bir medikal onkologun düzeltmesi mümkün olmuyor. Bu nedenle cerrah seçimi önem tasiyor. • Günümüzde yasli hastalara da kemoterapi verilebiliyor. Ancak hastanin kalp rahatsizligi çekmediginden emin olmak gerekiyor. • Kemoterapi artik kusmaya ve asiri derecede saç dökülmesine neden olmuyor. • Saçlarin dökülmemesi için geçmiste uygulanan buz kepi yerine artik içerisinde donmayan özel bir sivi bulunan silikon kepler kullaniliyor ve dökülme yüzde 80 oraninda önlenebiliyor.