Tekil Mesaj gösterimi
Alt 20 Mart 2015, 17:59   #1
eg24
Senior Member
 
Üyelik tarihi: 01 Şubat 2015
Mesajlar: 6,382
Standart ‘Takinti Hastaligi’na Dikkat!

Bakirköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh ve Sinir Hastaliklari Hastanesi (BRSHH) Bashekimi Doç. Dr. Erhan Kurt, Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB) hastaliginin az taninan ve bilinen bir hastalik oldugunu söyledi.

Kurt, Türkçe’ye “Saplanti Zorlanti Bozuklugu” diye tercüme edilen hastaligin halk arasinda “takinti hastaligi” “titizlik hastaligi” veya “evham hastaligi” terimleri ile adlandirildigini belirtti.

Obsesif Kompulsif Bozuklugu’nun (OKB) en iyi tedavisinin genel olarak bilissel davranisçi terapi oldugunu belirten BRSHH Bashekimi Doç. Dr. Erhan Kurt, “Antidepresanlar da zaman zaman terapi ile birlikte kullanilir, ancak ilaçlar, OKB belirtilerini azaltmada tek basina çok etkili degildir” dedi.

Az taninan ve tedavi basvurusu düsük bir hastaliktan söz ettiklerini belirten Kurt, söyle devam eti: “Çünkü hafif derecede belirtileri olan hastalarin çogu doktora basvurmamakta ve bir kismi da hastaligini gizlemektedir. Ayrica toplumumuzda bu davranislar, ‘ne kadar titiz kadin’, ‘evini bal dök yala’ ‘ne kadar düzenli ve tertipli çocuk’ ‘ne kadar dikkatli adam’ diye desteklenmekte ve onaylanmaktadir. Halbuki evine bal döküp yalamaya niyetlendigi kadinin hemen her gün bütün gününü evini temizlemekle geçirdigini, daha insanlar kapidan girmeden alarma geçtigini, çocuklarini her gün bastan ayaga temizledigini, ellerini saatlerce sabunla yikadigini bilmemekte; izdirapli hayatindan haberdar olmamaktadir.

Tipik baslama yasinin ergenlik ya da genç eriskinlik oldugunu hatirlatan Kurt, “Ancak çocukluk dahil her yasta baslayabilir. Fakat hastaligin taninmasina ve psikiyatriste basvurusuna kadar geçen süre bayagi uzun olmakta, ortalama 7 yili bulmaktadir. Hastalik cinsiyet ayirmamakta, kadin ve erkeklerde hemen hemen esit oranda görülmektedir” dedi.

Hastaligin ortaya çikisi ile ilgili psikolojik ve biyolojik kuramlar oldugunu ifade eden Kurt, “Bunlara kuram diyoruz çünkü henüz kesin bir tek neden ya da nedenler bulunamamistir. Psikolojik olanlar psikanalitik kuram ve ögrenme kuramlaridir. Beyinde hücreler arasi iletiyi saglayan serotonin ve dopamin gibi maddeler ve bunlardan olusan sistemler de sorumlu tutulmaktadir. Ayrica OKB hastalarinin birinci derece akrabalarinda yüzde 20-25 sikliginda hastaligin görülmesi biyolojik nedenin etkin oldugunu düsündürmektedir” diye konustu.

Doç. Dr. Erhan Kurt, hastaligin klinik özelliklerini ise obsesyonlar, yani takintili düsünceler; kompulsiyonlar yani obsesyonlari ortadan kaldirmak için yapilan eylemler ve kaçma/kaçinmalar olarak açikladi.

Tedavisi

Hastaligin tedavisinde ilaç ve bilissel davranisçi terapi seçeneklerinin hastanin durumuna ve tercihe göre uygulanabildigini belirten Kurt, sunlari kaydetti: “Tek basina ilaç, tek basina terapi ya da ikisinin kombinasyonu… Terapide üç unsur üzerinde durulmaktadir. Bilissel terapi ile düsünce sistematigi ve bilgi isleme sürecine müdahale edilmekte (obsesyonlar), davranisçi terapi ile hastanin asiri biçimde yaptigi davranislar (kompulsiyonlar) azaltilmakta ve kaçma/kaçinma davranisi önlenerek hastanin kisitladigi fonksiyonlar artirilmaya çalisilmaktadir. Unutulmamasi gereken bu islemlerin hastanin aktif katilimi ile yapildigidir. Yani terapi hastaya uygulanan degil hastayla birlikte uygulanan bir islemdir.”
eg24 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla