Tekil Mesaj gösterimi
Alt 27 Mart 2015, 15:08   #1
eg24
Senior Member
 
Üyelik tarihi: 01 Şubat 2015
Mesajlar: 6,382
Standart Gebelik zehirlenmesi 35 yas üstü kadinlarda daha sik görülüyor!

Dünyada her yil 100 bin kadini etkiliyor

Preeklampsi hastaligi (gebelik zehirlenmesi) gebeliklerin yüzde 2-5’ini etkileyen, anne ve bebek ölümlerinin en önemli sebebi olan bir gebelik sorunu olarak tanimlaniyor. Bu hastalik dünyada her yil 100 bin civarinda kadinin ölümüyle sonuçlanan ciddi bir durum olarak biliniyor. Acibadem Kadiköy Hastanesi Kadin Hastaliklari ve Dogum Uzmani Dr. Sule Selvi, bu hastaligin ortaya çiktigi gebeliklerdeki bebeklerde, anne karninda gelisme geriligi olasiliginin dört kat fazla oldugunu belirtiyor.

Bu hastaligin 32’nci gebelik haftasindan önce gelismisse erken, sonra gelismisse geç preeklampsi olarak degerlendirildigini belirten Dr. Sule Selvi, “Erken preeklampsi ayni zamanda ciddi (agir) preeklampsi olarak da tanimlanir. Özellikle erken preeklampsinin önceden belirlenmesi ve önlenmesi bugün tüm dünyada kadin hastaliklari ve dogum uzmanlarinin en çok ugrastigi konularin basinda geliyor” diyor. Hastaligin belirtileri hakkinda bilgi veren Dr. Sule Selvi, bunlari söyle siraliyor:

• Gebeligin ikinci yarisindan itibaren gelisen hipertansiyon.

• Idrarda protein görülmesi.

• Vücutta ödem olusmasi.

• Oksijenlenmenin azalmasi.

• Hipertansiyona bagli olarak gelisen böbrek yetmezligi.

• Görme kaybi.

• Karaciger fonksiyonlarinda bozulma.

• Bu durum beyni etkilediginde, önce sara krizi-bas agrisi ile baslar (ki buna eklampsi denir)sonra da beyin kanamasi meydana gelebilir. Öldürücü sonuçlar ise karaciger yirtilmasi, böbrek yetmezligi, vücutta yaygin kanamalar ve beyin kanamasi ile olur.

SISMANLAR VE ILK KEZ GEBELIK YASAYANLAR DIKKAT ETMELI!

Hastaligin erken tanisi için gebenin öyküsünün çok iyi alinmasinin önemini vurgulayan Dr. Sule Selvi, hastaligin siklikla 35 yas üstü hamilelerde, ilk gebeligini yasayanlarda, vücut kitle endeksi 30’un üzerinde olanlarda, önceki gebeliginde preeklampsi geçirmis kisilerde, damar hastaligi mevcut kadinlarda ve tedaviyle gebe kalanlarda görüldügünü söylüyor. Gebeligin 11-13’ncü haftalarinda yapilan muayenede kan basinci ölçümünün basit gözükse de ideal ölçüm yapildiginda oldukça belirleyici olduguna deginen Dr. Selvi, sunlari söylüyor:

“Tansiyon her iki koldan, 5 dakika istirahat sonrasi, kalp hizasindan ölçülmeli ve bir dakika sonra tekrarlanmalidir. Büyük ve küçük tansiyon ölçümlerinin toplami 110 mm hg’nin üzerindeyse risk olusturuyor. Yine 11-13’ncü haftada yapilan doppler ultrason incelemesi de önemli bir belirleyici uygulamadir. Son yillarda üzerinde çalisilan biyokimyasal belirteçler de umut vermektedir.”
TEDAVISI NASIL YAPILIYOR?


Bu hastaligin henüz bilinen bir tedavisinin bulunmadigina dikkati çeken Dr. Sule Selvi, “Tedavi gebeligin haftasina göre, hastaligin belirtilerinin ciddiyetine, bebegin dogumdan sonra yasayabilirligine bagli olarak gebeligin sonlandirilmasiyla, yani gebenin dogurtulmasiyla oluyor. Diger tedaviler sadece belirtilerin hafifletilmesi ile zaman kazanmak amaciyla yapiliyor” diyor. Dr. Selvi, bu konuda faydali bulduklari bazi bilgileri paylasarak sunlari söylüyor:

“Gebeligin 12’nci haftasindan itibaren (12-16. haftalarda) riskli grup hastalarda, düsük doz aspirin kullaniminin, preeklampsinin erken gelismesini, belirti ve bulgularin hafifletilmesini, ayni zamanda bebeklerde gelisme geriliginin azaltilmasi sagladigi ispatlanmis. Yüksek risk grubunda bulunan, beslenmesinde kalsiyum eksikligi olan gebelere ilave kalsiyum vermek faydali olabiliyor. Ayrica magnezyum takviyesi yapmak azimsanmayacak faydalar sagliyor. Hipertansiyonu ve ödemi azaltmakta az tuzlu, bol proteinli diyet ise yarayabiliyor. Yüksek tansiyonu kontrol altina almak için tansiyon ilaçlarinin mutlaka doktor kontrolünde alinmasi gerekiyor ve tansiyonun yakin takibi büyük önem tasiyor.”
eg24 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla